|
Gazze’deyim, deva bulmam

Gazze’nin altındaki tüneller, Filistinlilerin direniş gücü ve şehadet arzusundan öte İsrail’in iki ciddi sıkıntısı var.

İlki “Büyük İsrail” hayali.

Öteki ise kendilerini üstün görmeleri, diğer insanları hayvanla bir tutmaları.

Bunlar başını yakacak, farkına vardıklarında ise çok geç olacak.

*

Hangi millet büyüklük sevdasına kapılsa, dünyaya hâkim olmak için harekete geçse, sonu hep hüsran olmuştur.

Pek çok millette o düşünce hâlâ var. Derinlerde yavaşça yürüse bile, biraz kazıyınca görülür. Büyük Moğolistan, Büyük Bulgaristan, Büyük Almanya, Büyük Fransa, Büyük Rusya...

Hayale sınır yok!

Haddini bilen, başını beladan koruyabilir. Aksi hâlde sıkıntı kaçınılmaz.

*

ABD’den İsrail’e yardımın sınırı yok. Ne isterse vermeye hazır. Açık açık ilan ettiler. Para, silah, cephane, asker, danışmanlık... Her ne gerekiyorsa, ne kadar gerekiyorsa.

Kurulduğu dönemde de tavır aynıydı.

Mizahı bile yapılırdı. İsrail o zamanlar ABD’den iki general talep etmiş. “Bir General Elektrik, bir de General Motor’u verseniz yeter” demişler.

Bugün de bir general gönderdi ABD. “Felluce kasabı” namıyla meşhur General James Glynn.

Adamın soyadında bir tane bile sesli harf yok.

Bu ne anlama gelir? Hiç. Meymenetsizliğine, caniliğine bir işaret bulmaya çalışıyoruz. Fakat dünya bildiğine göre, o bile gereksiz.

*

İsrail halkında Netanyahu’ya tepki büyük. Gizlenemeyecek seviyede artık. Askerin nasıl bağırdığını gördük. Bir kişi başbakana öyle bağırıyorsa, onunla aynı düşünceye sahip milyonlar vardır.

Nitekim Netanyahu’ya halk desteği yüzde 20’lere düşmüş. Yüzde 80’i ona karşı demektir.

Başbakan-larından farklı düşünenler, onun yaptıklarını yanlış görenler, insanlık dışına çıkıldığını fark edenler, ciddi tepki gösterse, durum tersine dönebilir.

İçeriden gelecek tepki, daha etkili olacaktır.

Protesto etmek için bütün Filistinlilerin ölmesini mi bekliyorlar?

*

Gerçi Netanyahu bütün askerlerine “dur emri” verse bile Baydın fiştekler.

Ukrayna’da yaptığı gibi sinsice destekler, kışkırtır, savaşa devam etmesini ister.

Daha çok para, daha çok silah, daha çok bomba gönderir.

Saldırılar ne kadar vahşice olursa, ona göre o ölçüde iyi demektir.

*

Baydın, geçen gün gazetecilerin “savaş ahlâkı” konusundaki sorusunu cevapsız bıraktı.

Kabahat gazetecilerde. Niye çalışmadığı yerden soruyorsunuz?

Ne bilsin adam savaş ahlâkını! Hiç duymamış, düşünmemiş ki öyle bir şeyi.

*

Gazze fotoğraflarına dikkatle bakarsak, hepsinin gri olduğunu görürüz.

Siyah beyaz çekilmiş gibi. Toza dönüşmüş beton, her tarafı etkilemiş, kendi rengine bürümüş.

Fotoğrafların renkli olduğu zor anlaşılıyor.

Gazze’de küçük çocuklar bile vasiyetlerini yazıyor. “Elbiselerim teyzemin kızına, oyuncak bebeğim halamın kızına... Tokalarım arkadaşlarıma...”

Ve bir not ekliyorlar: “Tabii onlar sağ kalırsa.”

*

Anneler babalar küçük çocuklarının vücutlarına isimlerini yazıyorlar.

Şehit düştüğü zaman tanınabilmesi için.

Böyle bir acıya insanlık dayanamaz.

#Politika
#Gazze
#ABD
#Mehmet Şeker
7 ay önce
Gazze’deyim, deva bulmam
Yeni kovid dalgası mı?
Rabbine hasım kesilen insan!
Sosyal çürüme yazıları 8: Sıkıntı yok cumhuriyeti
Belirsizlik ‘algılamayı’ öldürür
Reisi’nin manidar ölümü