CHP’de etkili beş isim sayılacak olsa, bunlardan biri Gürsel Tekin’dir.
İktidara gelince neler yapacaklarını açıklamaktan geri durmayışını bir ‘sayıklama’ olarak göremeyiz.
Direksiyona oturur oturmaz, kendi ifadesiyle hemen ertesi sabah gazetelere, televizyonlara el koyacaklarını yıllar önce öğrenmiştik.
*
Şimdi de HDP’ye bakanlık verileceğini işittik… Verilmezse hatır kalır.
Elbette bakanlık isteyecekler. Adamlar boşu boşuna mı destek çıksınlar?
Babalarının hayrına mı oy versinler?
“Ölmüşlerinizin ruhuna değsin” denmesi yetecek midir? Değerse de ne kadar değecektir?
*
Masa ortaklarından tepki gelince, Gürsel Tekin savunmaya geçti.
Az daha ‘değilim’ redifli gazel söyleyecekti.
- Ben CHP’nin genel başkanı değilim.
- Parti sözcüsü değilim.
- Meclis’te grup başkan vekili değilim…
Yani?
“Ben böyle kendi kendime konuşurum, sözlerimi fazla ciddiye almayın. Sadece kendi görüşümü söyledim. Partiyi bağlamaz.”
İyi... Hadi öyle olsun.
Gürsel arkadaş için, günün anlam ve önemine uygun bir şarkı seçelim.
*
O halde nedir bu telaş, panik?
HDP hani legal bir partiydi?
Çekinilecek yanı yoktu, seçilip gelmişlerdi?
Niye apar topar düzeltme açıklamasına ihtiyaç duyuldu?
Adına bakıp aldanmayalım. Vallahi Gürsel, ‘tekin’ değil.
*
Hangi bakanlıkların verileceği de konuşuluyor mudur diye merak edenlere bir tüyo verelim.
Millî Savunma Bakanlığı.
Dışişleri Bakanlığı.
İçişleri Bakanlığı.
Üçü yeter.
Çok mu abartılı oldu? Acaba niye?
Bunlar çok önemli bakanlıklar diye mi? Diğer bakanlıklar daha mı az önemli?
Millî Eğitim, Sağlık, Tarım, Enerji, Çevre, Kültür, Turizm… Hangisi?
Bakanlıkları kurban eti taksim eder gibi dağıtacaklarına göre, ne kadarına razı edebilecekler?
Yunanistan panikte. “Ya hakikaten Erdoğan’ın dediği gibi bir gece ansızın gelirlerse?”
O kadar dert etmeye gerek yok. Belki de gece değil, ikindiden sonradır.
*
Miço, kendi sıkıntılarını örtüp puan artırmak için Türkiye aleyhinde atıp tutmayı vazife biliyor.
Bizde şöyle bir söylem var epeydir: “Aslında Yunan halkı ile bir problemimiz yok. Yunan halkı yöneticileri gibi sert görüşlü değil, savaştan yana tavır almazlar vs.”
*
Yunanistan’da başa geçenler, başka bir halkın oylarıyla mı seçiliyor?
Onlara aldıkları oyları kim veriyor?
Yunan halkı mı, Fransızlar mı?
Yıllardan beri Türkiye karşıtlığı oy getiriyor mu, getirmiyor mu?
Türk düşmanlığı yapan seçim kazanıyor mu, kazanmıyor mu?
Evet mi evet. Kesin mi kesin.
O halde “aslında şöyle, aslında böyle” lakırdılarının bir anlamı kalıyor mu?
Al birini, vur öbürüne.
