Kemal Bey, İstanbul kongresine tek adayla gidilmesinden yana olduğunu bildirerek direktifini verdi.
Tartışmalı bir kongre istemiyor Sayın Genel Başkan.
Öfke ve şiddet dolu bağırış çağırış olmasın, sandalyeler havalarda uçuşmasın, heyecanlı olsun ama kavga edilmesin, gürültüsüz geçsin.
O yüzden iddialı bir aday arzu ediyor.
Öyle bir isim bulunsun ki itiraz eden çıkmasın.
Hem Ekrem Bey ile arası iyi olsun, hem genel merkezle.
Kimseyle zıt gitmesin, gerilime sebep olmasın.
Herkesi ve her kesimi mennun edecek, parti teşkilatıyla uyum sağlayacak yapıda biri olsun.
*
Evlenmeyi düşündüğünü söyleyen bir genç, nasıl birini istediği sorulunca şöyle vasıflar sıralamış:
“Güzel olsun, ahlâklı olsun, akıllı olsun, maddi durumu iyi olsun.”
Genç adam gönlünden geçen özellikleri parmaklarıyla saydıktan sonra, karşısındaki kişi merak ettiği konuyu sormuş:
“Peki bu dördü birbiriyle anlaşabilecek mi?”
Meral Hanım, CHP ile aralarındaki makası gittikçe açıyor.
“81 ilde aday çıkaracağız.”
“Öyle adaylar bulacağız ki halkın teveccühünü kazanacak.”
“Belki de bizim adaylarımız seçilir.”
“Ankara ve İstanbul’u kaybetmeyi göze almadan yükselemeyiz.”
“Biz bu partiyi CHP’nin adaylarını seçtirmek için kurmadık.”
Her konuşmasında mesafenin biraz daha arttığını görüyoruz.
Haklı. Noktasına, virgülüne kadar.
Biliriz ki gölgede duranın gölgesi olmaz.
Herkesin kendi gölgesi olmalı.
“İyi ki seçimi kazanamamışız. Hâlâ hangi bakanlığın kime verileceğini tartışıyor olurduk. Bugüne kadar kabineyi ilan edemezdik. Allah milleti korumuş.”
İyi Parti Ankara Milletvekili Adnan Berker söyledi bu sözleri.
CHP’liler tepki gösterdi.
“Kahvede konuşur gibi...”
“Özensiz...”
“Ayıp...”
Öyle vallahi!
Hem de “Angara şivesiyle” konuşuyor vekil bey.
Ne var ki yanlış değil söyledikleri.
Doğru söyleyeni de kaç köyden kovduklarını herkes bilir.
- Üç yıl sonunda enflasyon tek haneye indirilecek.
- İşsizlik azalacak.
- Büyüme devam edecek.
- Kişi başına düşen gelir artacak.
Bu hedeflere ulaşırsak, şahane olur.
Peki gerçekleşebilir mi, hayal mi?
Kimin söylediğine bakmak lâzım. Daha önce söylediklerini yapıp yapmadığına.
