|
Ateş çemberindeki akrebin son yedi günü

Sözlü kültüre göre, ateş çemberine alınmış ya da düşürülmüş akrep, kendi iğnesini kendisine batırarak intihar edermiş. Oysaki bu doğru bilgi zannı uyandıran bir sözden ibarettir yani doğru değildir.

Peki doğru olmadığı halde halk nezdinde neden revaç bulmuştur?

Çünkü, bir akrebin güçlü rakipleriyle yüz yüz geldiğinde duyabileceği tahmin edilen korkunun büyüklüğünü göstermek ve verebileceği ilk tepkinin şiddetini görünür kılmak için yapılan bu yakıştırma, yerini aldığı gerçekliği iyi temsil edebilen bir alegoridir.

Halk kimi katı ve karmaşık olan gerçeklikleri sembolleşmeye elverişli bir benzeştirmeyle anlatmakta çok mahir olduğundan, bu alegoriyle de bir menfaat uğruna işini ve sözünü dolaştırmış, bu yüzden maksadından gittikçe uzaklaşan ama uzaklaştığını da hiç fark etmeyen birinin, kendisi için kendi elleriyle ürettiği kısır bir dairedeki umutsuz, çıkışsız ve yardımsız çırpınışlarını ifade etmek istemiş, bunu da bilgisel değeri sorgulanmayacak, işleyişinden kuşku duyulmayacak, tedavülden asla kalkmayacak bir gerçeklik olarak dolaşıma sokmuştur.

Bunun mevcut siyasi ortamda bir karşılığını aradığımızda, Yedili Masa adayının son söz ve filleriyle ortaya koyduğu dönme hızına, birilerinin desteğini daha almak için çırpınışlarına, yenileriyle ideolojik tercihleri cihetinden hiçbir ortak yanı bulunmayan önceki destekçilerini yanında tutabilmek için kırk dereden su getirişine, karanlıktaki kimi dostlarına kapalı kapılar arkasında bol keseden vaatler dağıtışına, terörist-severlikle milliyetçilik, beka kaygısıyla vurdumduymazlık arasında sürekli olarak gidip gelmelerine… “cuk” oturduğunu görmemek mümkün mü?

Elbette mümkün değildir. Biz de bunu gördük ve ateş çemberine alınmış akrebin son yedi gününe damgasını vuracak söz ve fillerini mümkündür ki görmüyor olabilenlere de göstermek istedik.

Yedili Masa’nın adayı partisinin oy oranı itibariyle masa kurma teklifini ortaya ilk atan ve ikna ettiklerini orada toplayandır.

Ortak bir payda, maksat, ilke olmadan bir masa etrafında toplanmak eşyanın tabiatına aykırıdır. Bu sebeple Yedili Masa adayı orada topladıklarına ilk başta Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem için birlikte çalışmayı teklif etti ve giderek bu teklifi Masa’nın öznesi haline geldi.

Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemden maksat, yeni yönetim sistemi olarak 2018 yılında uygulamaya konulan partili cumhurbaşkanlığının Başkan Erdoğan’ın şahsı üzerinden “tek adam diktatörlüğüne” dönüştüğünü –Meclis’in varlığına da gözlerini sıkıca kapayarak– iddia etmek, seçim sathı mailine girildiğinde bunu bir iddia olmaktan da çıkartıp demokrasi karakterli bir motto haline getirmekti.

Hatta Yedili Masa’nın taraflarından biri bu mottodan sağladığı gazla, cumhurbaşkanlığı için aday olmaya tenezzül etmeyeceğine, asıl hedefinin icrada hâkimiyet kurmak üzere başbakan seçilmek olduğuna kadar vardırdı işi.

Meclis’in 28. Dönemdeki aritmetiğinin ortaya çıkmasıyla birlikte güçlendirilmiş parlamenter sistem iddiası da mottosu da ortada kaldı.

Masa’yı kuran partinin mensupları başta olmak üzere Yedili Masa’dan hiç kimse ne yaşanan başarısızlığı üstüne aldı ne de “Söz namustur” ilkesinin değişmez hükmünü gözetti, böylece rafa bile kaldırılmadı güçlendirilmiş parlamenter sistem vaadi, doğrudan unutulmaya ve unutturulmaya terk edildi.

Yedili Masa adayının kendisini kendi elleriyle ateş çemberine düşürmesine dair o kadar çok somut bilgi ve malzeme var ki, bunları yukarıdaki gibi genişçe tasvir ederek vermemize bu sütunun sıkleti müsaade etmez. O halde biz de onlar birini daha olsun zikretmekle yetinelim:

Yedili Masa adayı, PKK ve onun türevi olan terör örgütlerinin siyasi uzantısı olan HDP ile mahiyeti, şartları açıklanmamış bir anlaşmayla seçim ittifakı yaptı.

Sonuç malum.

Onun desteği seçilmesine yeterli gelmediği için Yedili Masa adayı şimdi onunla zıt karakterdeki başka bir ittifakın desteğini almaya soyundu.

Yenisine milliyetçilik rolü üzerinden yaklaşması zorunlu olduğundan “Ben teröristleri sevmem, onlardan olmam” dediği anda, ilk müttefikinden çok sert bir ayar yiyerek hiç olmayan öz ayarını da kaybetti.

HDP’nin, Erdoğan kininde ortaklaşmaları nedeniyle Yedili Masa adayına desteği sürüyor. Mevcut hâl ve gidişatına göre, malum adayın üstüne yapışan döneklik, kararsızlık, seçimi kazanmak için her dona girme kabiliyeti, yalancılık, sahtekârlık, göz boyama vb. şeyler ise daha da tahkim edilmiş olarak yerinde duruyor.

Biz yazımıza akrep alegorisiyle başlamıştık, vardığımız sonuca çekirge alegorisini ekleyenler olabileceği gibi, üç maymunu çizmek isteyenler de olabilir.

“Uyar mı” derseniz, hem de ne uyar!

#Seçim
#Yedili Masa
#PKK
#HDP
#Ömer Lekesiz
1 yıl önce
Ateş çemberindeki akrebin son yedi günü
Kara dinlilerle milletin savaşı
İsimler lakaplar
Kurumlar kanunun sağladığı hakkı kötüye kullanınca personeller mağdur oldu
İsmailağa buluşması
Nezahet, Zarafet ve Nezaket...