|
Dünyanın incisi Filistin, Filistin’in incisi Kudüs’tür


Büyüklerimiz, dünyanın incisinin Filistin, Filistin’in incisinin Kudüs, Kudüs’ün incisinin ise Kubbetüssahre ve Kıble mescitlerinin de yer aldığı Harem olduğunu söylemişlerdir.

Bizim de inandığımız ve bu bilginin asıl kaynağı ise Kur’an’ın ilgili ayetleri ve Peygamberimizin (s.a.v.) hadisleridir.

İnsicam e-derginin Haziran 2023 sayısında daha detaylı olarak naklettiğim bu bilgilerin bir kısmını, doğru bilginin kaynaklarıyla birlikte tekrarlanması zorunluluğuyla, Kudüs’ün güncel durumu da gözeterek buradan paylaşıyorum:

Kudüs, ad olarak Tevrat’ta geçmediği gibi Kur’an’da da geçmez. Ancak müfessirler Kur’an’da İsrâ sûresinin 1. ayetinde Kudüs’e açık olarak işaret edildiği görüşünde hemfikir olup, birçok ayette daha ona sembolik ifadelerle, ima ve işaretlerle atıfta bulunulduğuna hükmetmişlerdir.

-Celâlüddin el-Mahallî-Celâlüddin es-Suyutî, “Celaleyn Tefsiri”nde (Trc.: Orhan Ençakar- Abdülkadir Yılmaz, Yasin Yayınları) Bakara 2/58, 114, 142-143 ve 259; Âl-i İmran 3/37, 57 ve 96; Mâide 5/26; Arâf 7/161-162 ve 167; Yusuf 12/100; İsrâ 17/7; Kâf 50/41. ayetlerini Kudüs’le ilişkilendirmiştir.

-Eldar Hasanoğlu -Nuh Arslantaş tarafından yapılmış olan “Kudüs-Vahiyle Kutsanan Şehir” (AlBaraka Yayınları) adlı çalışmada “Müfessirlerin çoğu aşağıdaki ayetlerde işaret edilen ‘bereketli ve verimli memleket; mabet; kutsal toprak; evler ile incir ve zeytine andın ‘Kudüs’ olduğu konusunda fikir birliği içerisindedir.” kaydı altında, Beyt-i Makdis’in Mekkî ayetlerde bereketliliği, Medeni ayetlerde ise kutsiyeti öne çıkarılır.” bilgisi de iletilerek şu ayetler zikredilmiştir: Âl-i İmran 3/39; Âraf 7/137; Enbiyâ 21/71, 81; Mâide 5/21; İsrâ 17/5-6; Sâd 38/21-22; Tîn 95/1.

-Abd al-Fattah el-Awasi’nin “Beytülmakdis Bereket Daireleri Teorisi” adlı çalışmasında da (Trc.: Emine Nur Kafalı-Kübra Arslan-Kübra Türk, Beytülmakdis Çalışma Vakfı ve İHH ortak yayını) Sebe 38/14. ayeti Kudüs’le ilişkilendirilmiştir.

-Hz. Peygamber (sav)’in hadislerinde ise Kudüs, ağırlıklı olarak Beytü’l-Makdis ifadesiyle açık ve tafsilatlı olarak şöyle zikredilmiştir: 

1-“Ebû Zer el-Gifârî, Hz. Peygambere sordum: ‘Ey Allah’ın elçisi! Yeryüzünde inşa edilen ilk mescit neresidir?’ O, ‘Mescid-i Harâm’dır buyurdu. Tekrar sordum: ‘Peki ondan sonra inşa edilen mescit hangisidir?’ O, ‘Mescid-i Aksâ’dır’ diye cevap verdi. Bunların zaman açısından inşa edilme aralığını sorduğumda bana, ‘kırk yıl’ cevabını verdi.” (Buhârî; Müslim; İbn Mâce; Nesâî)

2-“(İbâdet için) sadece şu üç mescide yolculuk yapılır: Mescid-i Harâm, Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksa.” (Buhârî; Müslim; Ebû Dâvûd; Tirmizî).

3-“Bir gün Meymûne Hz. Peygambere geldi ve ‘Ya Resûlellah! Beytü’l-Makdis’e (Mescid-i Aksâ’ya) gidip gitmeme konusunda bize ne buyurursunuz?’ dedi. Allah Rasûlü: ‘Gidin ve orada namaz kılın!’ diye cevap verdi (ve sözlerine şöyle devam etti): ‘Eğer oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız, bari oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin!’ buyurdu. (Ebû Dâvûd). Bir başka rivayette Mescid-i Aksâ’nın kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı göndermenin, burayı ziyaret etmeye eşdeğer olduğu ifade edilmiştir (İbn Mâce). 

4-“Davud oğlu Süleyman Beyt-i Makdis’i inşâ ettiğinde Allah Teâlâ’dan üç dilekte bulundu. Bunlar: 1- Allah’ın hükmüne uygun hüküm verme kabiliyeti; 2- Kendisinden sonra kimseye nasip olmayacak bir idare; ve 3- (Kudüs’teki) Mescide sadece namaz kılmak niyetiyle gelen kimsenin, annesinden yeni doğmuş gibi (günahsız bir şekilde) oradan çıkması. (Hz. Peygamber Hz. Süleyman’ın bu dileklerini zikrettikten sonra sözlerini şöyle tamamladı): Ona bunlardan ilk ikisi verilmiştir. Umarım üçüncü dileği de kabul olmuştur?” (İbn Mâce; Nesâi)

5-Hz. Meymûne’nin naklettiğine göre, kendisine Kudüs’le ilgili sorular sorulan Hz. Peygamber “Orası mahşer ve menşer (yayılma) yeridir” buyurmuştur (İbn Mâce)

6-Semüre b. Cündüb’ten naklen Hz. Peygamber’in ‘Siz Beytü’l-Makdis’te haşrolunacak; sonra Kıyamet günü bir arada toplanacaksınız’ buyurduğu rivayet edilmiştir (Taberânî)

Bunlarla birlikte, Mekke döneminde Kudüs’ün kıble olarak seçildiği ve bu uygulamanın Medine döneminde de bir süre izlendiği bilindiğine göre, Kudüs’ün değeri, bizzat pratik hayata aktarılmış ve Hz. Peygamber’in verdiği haberler sahabe, tabiin ve İslam uleması tarafından nakledilen yeni bilgilerle çoğaltılmıştır.

Bu bağlamda Mirac hadisinin de altı özenle çizilmelidir. Bu hadisinde Hz. Peygamber, isrâ (gece yürüyüşü) ile Kudüs’e vasıl oluşu ve miracı (göğe yükselişi) hakkında bilgiler vermiştir.

Filistin’i, Kudüs’ü ve haremini bizim için değerli kılan öncelikle bu bilgilerdir.

#aktüel
#Filistin
#İslam
#Tarih
#Ömer Lekesiz
7 ay önce
Dünyanın incisi Filistin, Filistin’in incisi Kudüs’tür
Enflasyonun önceliği
Kamu yönetiminde pandemi ile öğrenip sonrasında unuttuğumuz kritik bilgiler
Uluslararası hukûkun üzerine düşen gölge
Emperyalizmin küresel hegemonyasının anahtarı: Türkiye’de laik devrim, İran'da “İslâmcı” devrim 
27 Mayıs: Demokrasi sürecinde kara bir leke