Daha başta, Filistin ve Kudüs hakkındaki doğruların ortaya konulması adına ilgili yanlışların sürekli gündemde tutularak birçok veçhesiyle incelenmeye çalışılması vaki yanlışların, yanlış tartışılmasına da zemin oluşturmaktadır.
Kuveyt için sorduğumuz sorular, birkaç nüansla İsrail’i güçlendirme planına destek veren diğer Arap valilikler için de geçerlidir.
Bu durumda Filistin’e ve Kudüs’e mahsus, her biri farklı bakış açılarıyla ve çok yönlü bağlarıyla arapsaçına dönmüş tarihi bilgileri unutmak için değil, nostalji etkisiyle onun bizi korkutarak uyutmaması için, iki kapak arasında hıfzederek, günü geldiğinde tekrar indirmek ve yararlanmak üzere rafa kaldırmalı ve ecdat emaneti olan Filistin ve Kudüs için, şu yaşadığımız zamanda, dolayısıyla elan bizim tanıklığımızda gerçekleşenlere göre bir bakış açısı ve savunma azmi yüklenmeliyiz.
Bu korkutucu durum ne Suudi Arabistan’ın ne de zikrettiğimiz diğer valiliklerin umurlarında değildir.
Geçmişteki yanlışlara maruz kalmayı hak ettiğimizi kabul ederek, o yanlışları yanlış tartışmaya son vermekle işe başlayabiliriz.
Yanlışlar dışımızdan, yanlış tartışmalar içimizdendir.
Kendi içimizde yaşadığımız bozgunculuk, ahlaksızlık, düşmanlık, kindarlık, yanlış tartışmaların menabıdır.