
Yirminci yılında Yalova depremi dertleri bir daha depreştirdi.
Yıkılan binalar, enkaz altında kalanlar, hayatını kaybedenler, kayıp insanlar seli, yürekleri bir kez daha dağladı...
Hukukta “eski hale iade” diye bilinen bir kavram var. Bu kavrama, haksız fiilden doğan bir zararın tazmini söz konusu olduğunda başvurulur. Zarara maruz kalan şey bir mamelek ise o mamelekin “eski hale iadesi” öngörülür. Ancak o mamelekin eski haline döndürülmesi misli bulunan eşya için söz konusudur. Zarar gören eşyanın misli yoksa, meselâ bir tablonun, bir hatıra eşyanın, insan bedenine ait bir uzvun tahribi söz konusu ise, onun eski haline iadesi diye bir şey düşünülemez. Vücut bütünlüğüne verilmiş zararın, insanların şeref ve haysiyetine, onların itibarlarına verilmiş zararın bütünüyle izalesi ve telâfisi söz konusu olamaz. Bu gibi durumlarda nakdî tazminatla durum telâfi edilmek istenir. Ancak, son tahlilde, bozulan, tahrip edilen şeyin tamamıyla eski haline iadesine imkân bulunmaz. Yani o şeyi hiç olmamış gibi bir duruma getirmek imkân dışıdır. Bu tür tazminatlar, zarar gören kişi bakımından olsa olsa teselli yerine geçer.
İmdi, maddî şeyler bakımından bu denli zor olan eski hale iade durumu, toplumsal olaylar söz konusu olduğunda büsbütün imkânsızdır. Yani vuku bulmuş bir toplumsal olayı vuku bulmamış hale getirmek düşünülebilir mi? İstanbul fethedilmemiş olsaydı veya 93 hezimeti olmasaydı veya Tanzimat ilân edilmemiş olsaydı veya Meşrutiyet yönetimleri veya Cumhuriyet ilân edilmemiş olsaydı demenin anlamı var mı? Bunları düşünmek veya böyle faraziyeler üstüne bir muhakeme yürütmeye çalışmak abesle iştigaldir. Olan olmuştur.
İmdi burada çetin bir soruyla karşılaşıyoruz. Bu toplumsal, siyasal olayları hiç vuku bulmamış sayamayacağımıza göre, hele de talihsizlik diye farz edilen bir olayla karşı karşıyaysak, onun telâfisi mümkün olmadığına göre, hâsıl olan zararı sineye çekmemiz mi gerekecek? Bu soruya evet demek ancak Grek fatalizmi için söz konusu olabilir. Şartlara müdahale edilebileceğini düşünenler içinse o şartlara müdahale etmenin yolu daima açıktır. Böyle bir teşebbüs, olanı olmamış farz ederek olaya yaklaşmayı değil; bilakis esef verici olayın varlığını kabul ettikten sonra ondan hâsıl olan mazarratın bertaraf edilmesini gerektirir. Böylece, eski hale dönmek muhal olsa da, yeni hali inşa etmek elimizdedir diyebiliyoruz.
Hisse: geçmişin yaralarını sağaltırken müstakbel tedbirler için gözümüz ileride olmalı...
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.