|
Hauriou’nun kurum teorisi ve siyasal partiler

Birkaç gün önce yeni bir siyasal parti kurulacağına ilişkin bir haber yansıda medyaya...

İçin bulunduğumuz yıl itibariyle bu ülkede faaliyette olan 93 adet siyasal parti varmış. Bu da kurulursa sayı 94’e çıkacak.



Bu partilerin bir kısmı, eskiden üyesi bulunduğu siyasal partiden bir biçimde muğber olup ondan ayrılanların kurduğu parti... Diğer bir kısmı da belli bir fikriyatın sözcülüğünü yapmak, o uğurda savaşım vermek üzere kurulmuş bulunuyor.

İlk kısımda andığımız partiler, yani muğber olanların, küskünlerin partisi –şayet seçime girmeyi başarabilmişlerse- ilk seçimde ya üç beş milletvekili çıkarabiliyor veya hiç milletvekili çıkaramadan bir sonraki seçime kadar silinip gidiyor.

Bir fikriyata tercüman olmak üzere yola çıkanlarsa, başta ya teşkilatlarını tamamlayamadıklarından veya malî yetersizlikten herhangi bir seçime giremiyor ama varla yok arası bir pozisyonda ayakta kalmaya çalışıyor.

Bahsi geçen bu partilerin hiçbirinin kitle partisi haline dönüştüğü görülmüyor. Görülemez de...

Neden mi?

Bu sorunun cevabını geçtiğimiz yüzyılın ilk çeyreğinde ürünlerini vermiş olan hukuk teorisyenlerinden Maurice Hauriou’nun kurum (müessese) teorisinde bulabiliriz. Ona göre bir kurumun kurulup yaşayabilmesinin bazı temel koşulları bulunuyor.

Bu koşullar şöyle sıralanabilir:

1. Bir iş veya teşebbüs fikri bulunacak,

2. Bu fikrin gerçekleşeceği toplumsal ortam müsait olacak veya müsait hale gelecek/getirilecek,

3. Fikrin gerçekleşmesine hizmet edecek örgütlenmiş bir güç (kudret) var bulunacak.

Kitle partisi haline gelemeyen siyasal partiler kuruluş aşamasında, hepsini değilse de, bu koşullardan birini veya ikisini yerine getirebiliyor.

Ama bir dördüncü koşul var ki, dananın kuyruğu orada kopuyor:

4. Bu fikir ve onun gerçekleşmesi için toplumsal çevre içinde husule gelen ortak bilincin sürekli tezahürü...

Bu bilinç Émile Durkheim’ın kolektif bilincinden farklı. Durkheim toplumun gayrişahsi maşeri (kolektif) bilincinden bahsediyor. Hauriou ise tek tek bireylerin buluştuğu bir ortak bilinci söz konusu ediyor.

İşte tam da bu sonuncu nedenden dolayı, bir hevesle veya kırgınlık, küslük gibi kişisel saiklerle kurulmuş olan fakat toplumsal bir ihtiyaca karşılık gelmeyen siyasal partiler yaşama şansına kavuşamıyor.

Kurulacağı bahsedilen parti de muğberlerin buluştuğu fakat toplumsal bilinçte karşılığı olmayan ve daha önce onlarca örneği görülmüş deneyimler ile aynı akıbeti paylaşır. Doğal olanı varken yapayı rağbet görmez.

#Hauriou
#kurum teorisi
#siyasal partiler
#Müessese
٪d سنوات قبل
Hauriou’nun kurum teorisi ve siyasal partiler
Kara dinlilerle milletin savaşı
Hızırla Kırk Saat’ten “Ay Bölme Şiiri” – II
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı