|
Oltanın ucu: Yem ya da bela

Biz, tepemizde uçuşmaya başlayan su kuşlarını görüyoruz. Onlara av olan su içindeki hayvancıklardan haberli değiliz. İşin, bir de o yandan görünüşüne bakmayı denemeli. Onlar, yukarıdaki kuşları gördüğü için kovuklarına çekilmişti. Oltanın meydana getirdiği dalgalanmadan ürküp kaçtılar. Kuşlar kaçınca su yaratıkları kovuklarından çıkıp hem oltaya yanaşmaya, hem kuşlara yem olmaya hazır hale geldi.

Bakar mısın arkadaş, suya gömülmüş olarak belki otuz saniye bile yaşayamayacak olan kuşların gıdası, hayatı su içinde geçen balıklardan ve başka su böceklerinden oluşuyor!

Oltasını suya salmış balık avcısına ne demeli? Onun oltasının düştüğü yerde peydahlanan ve insan kulağının algılamadığı titreşimlerden ürküp kaçışan su kuşlarının şaşkınca dağılması neyle izah edilmeli? İlkin kuş sesleri çıkararak çığlık çığlığa kaçışan kuşlar az sonra oradaki köprünün üstünde düzenli bir uçuşa geçerek yeniden biraz önce kaçıştıkları noktaya doğru ihtiyatlı süzülüşlerle yaklaşacaklar. Bu sefer, daha önce yakalayamadıkları avlarına ulaşma umudu daha yüksek kıvamdadır. O ilk kaçış vuku bulmayaydı, avlarına ulaşma ihtimali belki de yitip gidecekti.

Yatağına uzanmış, kolu yastığında, eli şakağına dayalı düşünen adama bakın. Onun bir şeyle mücadele etmediğini söyleyecek biri çıkar mı aramızda?

Olta nereye takılı? Onun oltası...

Düşünür gibi durmakla düşünme arasında da fark var. Ama öyle veya böyle olta atılı duruyor. Atılmış oltaya takılacak bir balık da vardır bir yerlerde... Ama atılmamış oltaya takılacak balığı gören olmadı daha... Balık, kendisine uzatılmamış oltayı aramaz. Atılmış oltayı ise aramadan da bulabilir.

Sabahın ilk alacasında serçelerin cıvıltısı muhteşemdir. Onların arasına karışmış karga sesleri de: cıvıltıların arasında tek düze bir nota ile çıkar karganın sesi. Ben buradayım der...

Serçe de karga da kendisi için atılmış oltayı bulmaya çıkar... Bulur da...

Akşam herkes yuvasına dönerken oltanın ucuyla bir ilişki kurmuş olarak ulaşır hedefine.

Oltanın ucunda kendine ya yem bulur ya yem olur... Gıda ya da bela… Her iki hal de kaderdir...

Biri ya da öteki: kaçışı olmayan son...

#Arkadaş
#Olta
#Serçe
#Karga
4 yıl önce
Oltanın ucu: Yem ya da bela
Miço, takışmayalım boş yere, kaybedersin
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü