|
Beklenmeyeni bekleyin…

Filozof Heraklit “Beklenmeyeni bekle!” demişti. Medyamızın uzatmalı Jack Nicholson’ı Güneri Cıvaoğlu’nun, Heraklit’in bu müthiş epigramını göz ardı ettiği anlaşılıyor.

Nasıl mı?
Oynatalım
Güneri Nicholson, geçen yıl tüm zamanların en etkili siber saldırısına uğrayan ve hayati bir yara alan ABD’nin başına gelen devasa felaketi
Rusya’ya bağlıyor.
(Milliyet, 17 Haziran 2021)

Putin-Biden zirvesinden yola çıkarak yazdığı yazıda; Nükleer Savaşı iki tarafın da asla göze alamayacağından hareketle, işte bu dehşet dengesini “Caydırıcılık” örneği olarak işaretliyor.

Buna mukabil,
siber silah
cephaneliğinin kullanılmasını önleyecek bir
caydırıcı unsurun olmadığını
da yine isabetle hatırlatıyor.
SÜPER GÜÇ PARDON “SÜPER DALGA”

Rusya’nın 2016’daki ABD seçimlerine siber müdahalesi hakkındaki iddialar patladığında; buna ancak seçim sonucu belli olduktan sonra tepki gösterilebildiğine değinirken yazdıkları da pek manidardır:

“Rus diplomatların sınır dışı edilmesi, bazı diplomatik misyonların kapatılması gibi orantısız zayıflıkta tepkiler ile…

O dönemde
‘Yirmi Birinci Yüzyılın sorununa On Dokuzuncu Yüzyılın yanıtı’
denilerek dalga geçilmişti…”

*

“Çağdaş, Yenilikçi, İlerici!” ABD’nin “geride kalmışlığına” atıfta bulunan
“süper bir dalga geçme”
idi, bu:

Eh, bütün hücreleriyle Amerikancı Güneri Nicholson, bu kadarını itiraf edemiyor.

Zaten işbu dalga geçmeyi hatırlatmasının hemen ardından da “Rusya, zekice saldırıyor. SolarWinds saldırısı (ABD) devlet kurumlarının içine akmış” diyerek hadiseyi kafadan Ruslara bağlıyordu!

Soğuk Savaş döneminde “Sağcı” Flama (Sahne Bayrak) gösteren
Tercüman
gazetesini yöneten Baronsal Gladyo’nun Etki Ajanı Güneri Nicholson’dan bahsediyoruz, ne de olsa…

ABD’yi vuran siber saldırıları kimin yaptığını bulmanın çok ama çok zor olduğunu Güneri de iyi biliyor amma; ne çare ki Soğuk Savaş Dönemi Gazetecisi kafasıyla devam etmesi, 21. Yüzyılda yaşananları doğru okumasına engel oluyor!

(Okuma Parçası: Bu sütunda çıkan 23 Aralık 2020 tarihli “Palamut Bitti, Kalkan Var!” başlıklı yazı.)

“DÜRÜST VE GÜVENİLİR!”

Güneri Nicholson Cıvaoğlu’ndan Uğur Dündar’a yani Komprador Burjuvazi’nin bir başka medya şöhretine geçelim.

Dündar’ın da, Heraklit’İn epigramını göz ardı ettiğini söyleyebiliriz.

Çünkü “hiç beklemediği bir yerden, hiç beklemediği bir anda” öyle bir darbe aldı ki resmen çıldırdı!

Ağır yaralıdır.

“İçtikleri su ayrı gitmeyen” Sözcü’deki yazar dostu Yılmaz Özdil; Siber değil amma Tweet ataklarıyla Mister Dündar’ı nakavt etti.

Özdil, Dündar’ı Sezgin Baran Korkmaz’ın
“kafakola aldığı gazeteciler”
arasında sayarken; adı geçen şahsın
değerli Uğur abisine televizyon kurdurduğunu
öne sürdü.

Bu savlarını da, SBK hakkında “ABD’deki İddianameye” dayandırdı.

Uğur Dündar ise “Sen artık değersiz Yılmaz’sın! Karşıma çıkarsan çok fena olur. Daha fazla uzatırsan bir tane çarpar yollarım. Benim cenazeme bile gelmesin. Benim için bitti!” diyerek
kavgada bile söylenmeyecek sözlerle
Özdil’e “veda” etti.

*

“Acayip Dürüst!” ve “Süper Güvenilir!” gazeteci Uğur Dündar’dan bahsediyoruz!

Yılmaz’ın, Mister Dündar’ın kaşarlanmış ipliğini pazara çıkarması “az buz bir hadise” değildir.

Evet, önceki güne kadar can dostuydu; amma velakin Yılmaz Özdil, Dündar’la alakalı “gerçeği aramayı ve söylemeyi” tercih etti.

İşte, olay budur.

Mister Dündar’ı ziyadesiyle tanıyan bir gazeteci-yazarın ifşaatı pek kıymetlidir.

PATRONLAR VE “TEMİZ SİYASET”

Dündar ve Özdil Sözcü gazetesi yazarları; öyleyse biz de Sözcü’den devam edelim…

18 Haziran’21 tarihli Sözcü’nün manşeti şöyleydi:

Ortalığa saçılan karanlık ilişkiler TÜSİAD’ı da rahatsız etti…

“Patronlar, Temiz Siyaset İstiyor.

TÜSİAD’ın Başkanı ile TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanının sözlerinden kotarılmış bir manşetti.

*

Sadece bu manşet bile…

Sözcü’nün “Büyük Sermaye’nin gazetesi” bir başka deyişle
“Komprador Burjuvazi’nin Sözcü’sü”
olduğunu göstermeye yetiyor.
GÖZCÜ’DEN SÖZCÜ’YE

28 Şubat sürecinde “Sözcü” hayatta değildi; o vakitler babası “Gözcü” çıkıyordu!

Başta “Ürperten İrtica Yemini” manşeti olmak üzere birçok fabrikasyon, uydurma, mizansen, yalan haber; Doğan Medyasıyla birlikte “aynı gün aynı doğrultuda” Gözcü’de de yayınlanıyordu.

28 Şubat’ın Malum Cuntası, o dönemde Yargıdan Medyaya kadar hemen herkese şakır şakır “brifing” fışkırtırken…

TÜSİAD’ı yönetenler ise Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir ile J Başkanlarına Brifing veriyorlardı!

Komprador Burjuvazinin İzhak Alaton’u, “28 Şubat’ta tankları yürütebilmek için dört ev verdim” diyen barondur.

*

TÜSİAD, 28 Şubat’ta siyaseti kirletenleri yönetiyordu ve darbe sürecinin devamında 57 milyar doların hortumlanmasından zerre miskal rahatsız değillerdi!

#ABD
#Rusya
#Putin
#Biden
#Uğur Dündar
#Sezgin Baran Korkmaz
#Yılmaz Özdil
3 years ago
Beklenmeyeni bekleyin…
Bir Başka Mesele: Truva atını içimize yerleştirdiler
Ahlâk kitapları ve “İslâm Ahlâkının Esasları”
Şimdi gözler Avrupa Birliği’nde…
Çocuğun adı Hanzala
İran, emperyalistlerle mi savaşıyor, Müslümanlarla mı?