***
Lütfen, yazınızın ayarı ile oynamayınız:
Bu sözler, Nesrin Topkapı’ya ait değil…
Ya?
Ekranda, Ertuğrul Özkök’ten fışkırdı!
***
Hürriyet’i yirmi yıl boyunca yönetirken dansözlük yaptığını itiraf etti ya:
Şimdi “pek mutlu, mesut ve bahtiyar!”
***
“Bak işte itiraf etti, artık dağılabilirsiniz” diye buradaki derin numarayı atlamayalım!
***
Medyada “Bukalemun” veya “Dansöz” olmayı güya “Başarı Apoleti” olarak omzuna takan Etki Ajanı Ertuğrul…
Böyle yaparken asıl görevini perdelemiş oluyor.
Yani, nedir?
“Baronsal Gladyo’nun medya masasında teknik direktörlük” diye tanımlayabiliriz, bu derin ve “çok özel” vazifesini…
***
Hürriyet’ten kopması sizi yanıltmasın…
Konvansiyonel Medya, dijital dönüşüm evresine geçmişken; Etki Ajanı 007 Ertuğrul kaybolup gitmeyecek, farklı atraksiyonlarla yeni medya gezegenindeki yerini alacaktır.
Derin mevzu, buraya kadar gelmişken…
Şahıs, Turgut Özal döneminde “Öz-köşk” diye anılırdı.
Oysa…
***
Bugün bile mikrofon tutun, “öve öve bitiremez” Turgut Bey’i…
Hatta: Bu konuda Ahmet Özal ile dalga geçmeyi günlük spor haline bile getirmişti!
Cumhurbaşkanı Özal’ın son bir yılındaki Hürriyet’in manşetlerini incelediğinizde…
Baronların mutemet yayın yönetmeni Ertuğrul’un aslında ne yaptığını görürsünüz!
Çok misal var da, sadece biri yeter…
Nedir, bu?
***
“Ertuğrul Özbukalemun, papucu yarım; çık dışarı oynayalım!”
Neymiş?
İslam düşmanlığına, “Fransızcada” böyle diyorlar!
***
İçimizdeki Batı Putçuları, mütemadiyen “Din ve vicdan özgürlüğünün zirvesindeki Avrupa Birliği” diye anlatıyorlar, ya…
*Alman devleti, himayesindeki PKK’lılara camileri kundaklatıyor!
*Fransız devleti de “laiklik dinine tapan” Emmanuel’in ayinleriyle camileri kapatıyor!