Nitekim…
Bolu Beyi’nin sosyal medyadan yayınladığı ses kaydında, Kemal Bey şöyle feveran ediyor:
“Partiden atın gitsin! Bu adamın ne işi var!”
***
Kemal Kılıçdaroğlu’nun çekilmesi talebiyle Ankara’ya yürüyen Özcan’ın savurduğu eleştiri oklarının her biri, CHP yönetimini yaralayacak kalibredeydi.
Buna mukabil, partide bir dalgalanmaya yol açmadı.
-Boşa gitti!
***
***
Demek ki…
On üç senede on üç mağlubiyet yetmemiş, bir de yerel seçim yenilgisi yaşaması gerekiyor!
“Değişim de değişim!” dediği halde, bir türlü adaylığını ilan edemeyen Ekrem İmamoğlu’nun atakları da -şimdilik- boşa gitti.
***
Kemal Bey’in onu afiyetle yeme şansı yüksek görünüyor!
***
Bununla birlikte…
İmamoğlu’nun asıl sorunu “Boş çuval ayakta durmaz!” özdeyişine cuk oturan bir siyasi portre olmasıyla ilgilidir!
Mustafa Sarı-Kırmızı-gül, Ekrem İmamoğlu için “Benim hatalarımı yapmaması lazım; acele davrandı” demişti.
Atletizmdeki “hatalı çıkış” örneğindeki gibi!
***
Erzincan’dan milletvekili seçilip, yıllar sonra CHP’ye dönen Sarıgül, yeni başlangıcında Kemal Bey’e karşı pek “muti!”
***
Mesela…
“Yerel seçimlerden on dördüncü yenilgisini alarak çıkmış bir Kılıçdaroğlu ile İstanbul’dan yine aday gösterilip bu kez kaybeden İmamoğlu” siyasi senaryosu…
-Sarıgül’ün “eski iştahını” geri getirebilir!
Vaktiyle…
***
O poz kendisine sorulduğunda; Sarıgül şöyle demişti:
“O dosyalar, benim için şeref madalyasıdır!”
***
Madem öyle…
***
İkisi de, merhum Demirel’i severlerdi.
Dahası var…
Süleyman Bey, 2010-2015 seneleri arasında Kılıçdaroğlu’nun akıl hocasıydı!
Sarıgül de, Dokuzuncu Cumhurbaşkanı’nın siyasi öğütlerine dikkat kesilirdi.
***
İkisi arasındaki en büyük farkı, şu muzip örnek fevkalade iyi izah eder…
***
Amma velakin…
***
Yıllar önce, dağlara taşlara kırmızı boyalarla “Çare Sarıgül” diye yazdırılıyordu ve fakat “boşa gitmişti!”
Yurttaş Doğan medyasında saksılara Sarıgül ekildiği dönemdeki bir Hürriyet röportajında…
***
Sarıgül “Hüsamettin Özkan baş hocamdır! Onunla konuşmadan hiçbir iş yapmam” demişti!
***
***