|

Kökeni Arapça olan ihtiyaç kelimesi, muhtaç sözcüğüyle aynı kökten geliyor. Gereksinim ve lazım sözcüğüyle eş anlamlıdır.

Türk Dil Kurumu’nda anlamı gereksinim, güçlü istek, yoksulluk ve yokluk olarak geçiyor.

İhtiyaç dediğimiz şeyler üç kısma ayrılır;
Zorunlu temel ihtiyaçlar, kültürel ihtiyaçlar, lüks ihtiyaçlar.

Bu aynı zamanda ihtiyaçların sıralamasıdır.

Temel ihtiyaç derken kastettiğimiz
, beslenme, giyinme, barınma ve sağlık
ihtiyacıdır.

Ve her insan için bu ihtiyaçların asgari düzeyde karşılanması zorunludur.

İnsanca yaşayabilmenin insan olarak hayatı devam ettirebilmenin ilk adımıdır bu aynı zamanda.

Bu adımı geçemezsen
kültürel
ve
lüks
olarak tanımladığımız
ihtiyaçlar
senin için ulaşılması gereken bir ihtiyaç olarak görülmez.
Tatmin edilmesi gereken zorunlu ihtiyaçlarımız sadece maddi değildir;
Saygı, sevgi, güven
duyguları da temel ihtiyaçlarımız arasındadır.

***

İhtiyaçlarımızı karşıladıkça adım adım insanlaşırız.

Karnı doyan insan, giyinme ve barınma ihtiyacını giderebilen insanın daha sonra duyacağı ihtiyaçların niteliği kültürel olacaktır.

Önce midenin açlığı sonra beynin açlığı sonra da arzu ve isteklerin açlığını doyurmak ister insan denen canlı.

Karnını bir tas çorba ile doyurabilen, vücudunu 2 metrelik bir giysi ile örtebilen, başını sokabilecek çatılı küçük bir kulübe ile rahatlayabilen insan, sıra arzu ve isteklerini doyurmaya geldiğinde bu kadar mütevazi olamayacaktır.

Çünkü
arzu ve istekler sınırsızdır.

Karın doyar, göz doymaz.

**

İşte bütün sorunlar,
adaletsizlikler, haksızlıklar, zulümler, hak yemeler
burada başlar.

Bu noktadan sonra insanoğlu, insan olma yolunda çıktığı basamaklardan aşağı doğru yuvarlanır.

Paylaşmak
, paylaşabilmek mükemmel insan olma yolundaki en önemli virajlardan biridir.

Ve birçoğumuz bu köşeyi dönüp olgun insan mertebesini göremeden geri döneriz.

İnsanlıktan
geri gitmeyi hayvanlaşma olarak görmüyorum çünkü onlarda paylaşma hissi doğuştandır.
Lüks ihtiyaçlarını tatmin etme konusunda
hırslı olan insan
insanlıktan çıkmaya başlayınca vahşi hayvanlardan çok daha aşağılara iner ve canavarlaşır.

**

En temel ihtiyaçlarını karşılayamayan en alt sınıftaki insanlarla, bütün lüks ihtiyaçlarını karşılayabilecek gücü olan en üsttekiler aynı noktada buluşurlar.

İkisi de tehlikelidir.
Lüks ihtiyaçları kendisine zorunlu ihtiyaç olarak gören
orta sınıfta
yer alan insanlar da çok tehlikeli insan kategorisinde yer alır.
Çünkü bu ihtiyacını tatmin etmek, doyurmak için elindeki
makam mevki ve sermaye gücünü
her türlü haksızlık ve hukuksuzlukta kullanmaktan çekinmez.

**

İhtiyaca para yetmez.

O daireyi genişlettikçe fakirleşirsin.

Fakirleştikçe, başkalarını düşünmez yalnız kendi ihtiyaçlarını tatmin etmeye odaklanırsın.

Mevcut küresel ekonomik sistemin istediği insan tipi de budur zaten.

Sürekli tüketen, tüketebilen insan varsa ve bunlar ne kadar çoksa çarklar o kadar hızlı döner.

**

Kapitalist sistemin temelinde yer alan iki duygu;
Hırs ve Haz.

Zorunlu ihtiyaçların sayısı arttıkça, bunların doyumundan aldığın haz artar, doyuramadığında da hırslanırsın.

Hırs,
sana başkalarının hakkını yemeyi meşrulaştırır ve seni sürekli yeni hazlarla tanıştırır.

Her yeni haz senin zorunlu ihtiyacına dönüşür, ihtiyaç listesine eklenen her zorunlu ihtiyaç seni daha da köleleştirir.

Sonunda insanlıktan çıktığının farkına bile varamazsın.

Ve gereksiz
zorunlu ihtiyaçların kölesi
olarak sistemin çarklarında hem ezen hem de ezilen sınıfta yerini alırsın.

**

Dünyayı saran covit19 salgını üretimi kısınca
aşırı tüketim ve israftan
beslenen küresel ekonomik sistem duvara tosladı.

Egemenlerin kurdukları dengeler bozuldu.

Fiyatlar uçuşa geçti.

Hayat pahalılaştı.

Birçoğu gibi hazırlıksız yakalandık.

10’dan 100’e çıkardığımız zorunlu ihtiyaçlar nedeniyle fakirleştik.

**

Her şeyin bir bedeli vardır.

Bugün bizi
israfa alıştıranlara
ayak uydurmanın bedelini yoksullaşarak ödüyoruz, tüketmeye alıştıranlar ve buna göz yumanlar da bu işten nemalanan ve kazananlar da bunun bedelini ödeyecek.

Fatura herkese katkısı nispetinde çıkacak.

Bu fırtınada ayakta kalabilmenin yolu da 10’dan 100’e çıkardığımız
zorunlu ihtiyaçları yeniden 10’a düşürmek ve israfa son vermek

Başka çözüm yolu bilen söylesin.

Dünyanın kaynakları herkesin ihtiyacına yeter ama hırsına yetmez.
#ihtiyaç
#Türk Dil Kurumu
#istek
2 yıl önce
Bedel
Osmanlı iktisat anlayışı ve Mehmet Genç Hoca
Siyasette yumuşama: Mümkün mü?
Genç kimdir?
Başkan Erdoğan soykırım davasının müdahili olarak ABD’ye gidecek mi?
Özgürlüğün otoriterliği karşısında Filistin taraftarı öğrenciler