Aliya İzzetbegoviç’in
dediğine Adnan Büyükdeniz yerkürenin renkleri diyordu.
Aynı şeyi söylüyorlardı çünkü aynı pencereden bakıyorlardı.
Ama dışarıda kalanlar için de ‘biz’in içindekiler öteki.
Yani herkes başkalarına göre
.
Öteki olmadan da
olmuyor.
Hayat, öteki ile bir anlam kazanıyor.
Öteki de insan aslında ‘biz’den.
“İnsanları fikirleriyle değil duygularıyla değerlendirin”
der Bilge Kral Aliya.
Çünkü “Fikirler değişir, duygular değişmez” der.
Mazlumun yanında yer alan dünyalıların tamamı.
Düşmanın bile ahlaklısı, merhametlisi “Biz’in içinde.
O da yerkürenin renklerinden.
Yerküre birbirinden farklı renkleriyle güzel ve anlamlı.
İsrail devletinin resmi politikası da
.
Küresel şirketlerin büyük çoğunluğu da siyonist.
Yalnız her Yahudi Siyonist değil.
Her Hristiyan da kendini Yahudilere hizmete adayan Biden gibi Hristiyan değil.
, bütün insanların Yahudilere hizmet etmek için yaratıldığını söyleyen sapkın bir ideoloji.
Vahşi denilen aslan, kaplan bile yavruya dokunmazken
öldürmek için çocukları seçer.
Peki
Biden ve Avrupalı devletlerin
yönetimleri neden Hristiyanları bile insan yerine koymayan
destekler?
Onların da
denilen sapkın tarikatlarına göre Hz İsa’nın yeryüzüne inmesi için Kudüs merkezli büyük bir Yahudi devleti kurulması gerekiyor.
O devletin kurulması için de büyük bir savaşın başlaması şart.
İşte bu yüzden israil’e destek çıkıyorlar.
’nın yeryüzüne indikten sonra çocuk katillerinin yanında yer alacağına inanacak kadar ahmaklar.
Bu ahmaklar küresel ekonomide de güçlüler.
Ve
için çocuk katili israil’e açıktan destek veriyorlar.
Müşteri kaybından korkmuyorlar.
hem Bilge Kral
hem de Türkiye’de faizsiz finans kurumlarının öncülüğünü yapan önemli isimlerden biri olan
ölüm yıldönümüydü.
Biri 20, diğeri 14 yıl önce görevini tamamladı.
Her yıl hatırlanıyorlarsa demek ki geride güzel şeyler bırakmışlar.
Aliya’dan Batı’yla mücadelenin yolunu öğrendik.
Adnan Büyükdeniz’den de faizsiz bir ekonomiyi.
Değerli gazeteci vakıf insanı dostumuz İbrahim Ethem Gören’in öncülüğünde geçen perşembe Ülker’in Çamlıca’daki sergi salonunda düzenlenen
Yerkürenin Renkleri Adnan Büyükdeniz’e Vefa Fotoğraf Sergisi’nde
iki değerli insanı da anma fırsatı bulduk.
Dün
yaşanan bugün
yaşanıyor.
Dünün soykırımcıları
, destekçileri ABD ve Avrupa.
Bugünün soykırımcısı
, destekçileri yine ABD, Avrupa ve küresel şirketler.
Uyuyanlar, göz yumanlar ve korkanları biliyorsunuz.
Son yüzyılda zulme karşı direnerek, insan kalarak, adaletten ayrılmadan ve ümitsizliğe kapılmadan, mücadelesini sürdüren bu yolda ABD ve Avrupa’yı mağlup eden tek bir adam var o da
Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç.
Bugün Avrupa’nın göbeğinde bütün Avrupa’nın ve ABD’nin Sırp soykırımına göz yumduğu, Filistin’deki gibi bir ortamda Müslümanların idaresinde ortak olduğu bir devlet kurulduysa bu
sayesindedir.
Aliya, hiçbir
ekonomik siyasi ve askeri
gücü yok iken
“Batı’ya köle olmayacağız
” dedi ve kazandı.
İslam ülkeleri Batı’ya yani menfaatlerine köle olmaktan vazgeçmedikleri sürece soykırımlar sürecek, zalim şımaracaktır.
Hakkın hatırı yücedir hiçbir menfaate, çıkara feda edilmez.
Aç canavara sevgi, saygı ve merhamet canavarın merhametini değil iştahını açar, üstelik bir de diş kirası ister.
Bosna ve Gazze’de bir kez daha acıyla öğrendik ki;
menfaati esas tutan siyaset canavardır.
Gazze soykırımında çocukların öldürülmesine destek veren bütün devletler kaybetti.
Bütün zincir markalar kaybetti.
Uluslararası şirketler kaybetti.
Zulme karşı sokaklara çıkan bütün
kazandı.
yalan olduğu da ortaya çıktı.
Devletlerin artık çöp kadar değeri yok.
Devletlerin İsrail’i durdurmayacağı belli oldu.
“Çocukları öldür, yiyecek içecek, paralar ve mermiler
” bizden diyebilecek kadar aşağılık zincir markaların, küresel şirketlerin cesareti bundan önceki boykotların cılızlığından.
Ancak bu kez karşılarında Z kuşağı var.
Ve sosyal medyada inanılmaz etkililer.
Ciddi bir boykotla İsrail’in çocukları öldürmesinin önüne geçeceğine inanıyorlar.