|
“Mutlu insanların hikayesi olmaz”

Hayatın iyi ve kötü, acı ve tatlı taraflarından dersini almış bir ihtiyar hoca kumlar üzerinde oturmuş düşünmektedir.

Gençlerden biri, ona yaklaşır ve der ki:

–Bana bir şey öğret.

Hoca, parmağıyla kumlar üzerinde düz bir çizgi çeker ve şöyle der:

–Kısalt!

Genç, avuçlarıyla çizginin yarısını siler.

İhtiyar Hoca der:

–Olmadı.

Genç bir süre sonra tekrar gelir, hoca yine bir çizgi çizer ve der:

–Kısalt!

Delikanlı, bu kez çizginin yarısını avucu ve dirseğiyle kapatır.

Hoca yine olmadı der.

Delikanlı bir süre sonra tekrar gelir.

İhtiyar adam, tekrar kumların üzerine bir çizgi çeker ve onu kısaltmasını ister. Bu kez, genç der ki:

–Bilmiyorum.

Hoca,
çizginin yanına daha uzun bir çizgi çeker
ve der ki:
–Şimdi kısaldı.
Bu hikaye Japon kültüründe
gelişmenin, ilerlemenin yolunu
gösteren sırlardan biridir.
Yani der ki ihtiyar adam:
Başkalarının başarı ya da başarısızlıklarıyla uğraşma.
Yapman gerekenleri yap, o sana yeter.

**

Elleriyle gözlerini, kulaklarını ve ağzını kapatan üç maymun sembolü ülkemizde
“Üç maymunu oynamak”
diye bilinir. Gerçeklere gözünü kapatan, doğruları dinlemeyen ve doğruları söylemeyen, haksızlıklar karşısında susmayı tercih eden
tipler
için kullanırız bu tabiri.
Oysa üç maymunun simgelediği “Üç maymunu oynamak” tabiri
Japon kültüründe
farklı şeyleri temsil etmek için kullanılıyormuş.

Şöyle anlatılıyor: Üç maymunun kökenleri, eski Japon Koshin Folk geleneklerine dayanır.

Japonca isimleri Mizaru, Kikazaru, İwazaru olan bu üç maymun, bilge maymunlardır.

-İki eliyle gözünü kapatan maymun Mizaru,
kötü gözle bakmayın
der.
-Kulaklarını kapatan Kikazaru da
kötüyü dinlemeyin
mesajı verir.
-Ağzını kapatan İwazaru da
kötü söz söylememeyi
öğütler.

İki kültür arasındaki bakış açısı bu kadar farklı olabiliyor.

Japonların üç maymunu daha öğretici geldi bana.

**

Biz genelde bir insanı tarif ederken onun
olumsuz
taraflarından başlamayı tercih ederiz.

Mesela “Filanca adamın içkisi yok kumarı yok, zinası yok” deriz.

Mesela “Akıllı, ahlaklı, merhametli, cesur, bilgili” demeyiz.

Bizde
kusurlar
ön plandadır.

Bu yüzden hata yapmaktan korkarız.

Yanlış yapmaktan korkarız.

Zaaflarımızı başkalarının görmesinden korkarız.

Korktuğumuz
için de birçok konuda kendimizi geri plana çekmeyi tercih ederiz.
Güvenli
alanımızdan çıkmak istemeyiz.
“Yapabilirimden çok, yapamam” düşüncesi
hakimdir hayatımızda.
Toplumsal olarak en büyük
frenlerimizden
biridir bu.
Kaplumbağanın
bile ilerlemek için kafasını dışarı çıkarmasından ders almayız.

Hata yapmadan gelişemeyiz, ilerleyemeyiz.

Kusursuzluk
en büyük kusurdur insan için.
Deneme yanılma
, en kestirme öğrenme yoludur.

**

Kristof Kolomb
Amerika’yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış.
Pasteur
kuduz aşısını bulduğunda 60 yaşındaymış.
Mimar Sinan
, Süleymaniye camiini bitirdiğinde 70, Selimiye camisini tamamladığında 86 yaşındaydı.
Galileo
, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken yaşı 73.
Goethe
, en büyük eseri Faust’u ölümünden bir yıl önce yani 82 yaşında bitirmiş

Yani hiçbir şey için geç değildir.

**

Hayata eksiden başladığını düşünenlere en güzel cevap yine insanlardan:

Anne frengi hastası, 8 çocuğu var. Çocukların üçü sağır, ikisi kör, biri zeka engelli. Anne hamile ve doğan çocuk: Dünyanın en ünlü piyanist ve bestecisi olacak
Beethoven
.
Sarhoş baba, hasta anne, yatılı okullarda geçen yalnız bir çocukluk, bitmeyen depresyon ve sara hastası: Dünyanın en iyi roman yazarı
Dostoyevski
.
6 çocuktan ilki, iki erkek kardeşi bebekken ölüyor, üç kız kardeşi Nazi zulmünde ölmüş. Baba baskıcı ve geçimsiz: Roman ve hikâye yazarı
Kafka
.
11 yaşında babasını kaybedince tersanelerde çıraklığa başlıyor: Ünlü Rus edebiyatçı
G
orki
.
Babasından sürekli kemerle dayak yiyen bir çocuk. Çoğu geceler sokakta yatıyor. Cildi hasta, karaciğerinden muzdarip: Ünlü Amerikalı şair ve yazar
Bukowski
.
Babası borçları yüzünden hapishaneye düşünce çalışarak borçları ödemek, ailesine bakmak zorunda kalan, okula gidemeyen küçük bir çocuk: Ünlü romancı ve kısa öykü yazarı
Charles Dickens
.
“Mutlu insanların hikayesi olmaz”
diyordu İtalyan bilim insanı, yazar, edebiyatçı, eleştirmen ve düşünür
Umberto Eco
.
Ancak bu yukarıdaki ünlü isimler gibi hikayesi olanların
mutsuz
olduğu anlamına gelmiyor.
#Japonya
#Üç Maymun
#Olumlu
#Olumsuz
1 год назад
“Mutlu insanların hikayesi olmaz”
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si...
Meselemiz “hesapsızlık”
Amerikan sponsorluğunda İsrail-Suudi normalleşmesi
Faz-2: Washington’un bölme operasyonuna Ankara yanıtı
İsmailağa’ya değil, Türkiye’ye operasyon