Bu ülkeye CHP’nin ve darbeci zihniyetinin neler yaşattığını, ama aynı zamanda bu ülkeye iyi bir şeyler yapmanın nasıl bir samimiyetle girilmiş çetin bir yoldan geçtiğini, mutlaka o zihniyetle sürekli karşı karşıya gelmeyi gerektirdiğini görmek için geçtiğimiz çarşamba günü Tevfik İleri’yi anmak ve anlamak üzere yolumuz Kayseri’ye düştü.
İlk defa 1950 yılında halkın karşısına çıkacağını görünce halkı tanımak, biraz dinlemek zorunda kalmıştı ve bu halkın şimdiye kadar yaptıklarını, bilhassa din politikaları konusunda yaptıklarını son derece olumsuz bir değerlendirmeye sahip olduğunu görmüştü. Tabi ayrıca kapatılan din eğitimi kurumlarına alternatif olarak halkın kendi kendine aldığı sivil, gayr-ı resmi din eğitiminin kontrolsüz bir alan oluşturduğunu da görmüştü.