Ağrı Dağı'nın Korhan Yaylası bölgesinde yapımına 4 hafta önce başlanan ve 20 marangozun çalıştığı geminin açılışına Iğdır Valisi Saim Saffet Karahisarlı, eşi Fatma Karahisarlı, sanatçı Okan Bayülgen, yerli ve yabancı 40'tan fazla Greenpeace üyesi ve vatandaş katıldı.
Tören, sanatçı Okan Bayülgen'in Greenpeace tarafından hazırlanan "Ağrı Dağı Bildirgesi"ni okumasıyla başladı.
Bildirge, Türkçe, İngilizce, Almanca, Rusça, Flamanca, ve Arapça okundu. Her bildirgenin okunmasının ardından bir güvercin uçuruldu.
Daha sonra, gemiye her ülkeyi temsilen konulan 194 güvercin gökyüzüne bırakıldı.
Gemiye son çivisini çakan Vali Karahisarlı, böyle bir gemiyi valilik olarak kendilerinin de yapmayı düşündüklerini belirterek, "Ancak Greenpeace üyeleri bizden daha önce düşündü ve uygulamaya geçirdiler. Kendilerini kutluyorum" dedi.
Ağrı Dağı'nın korunmasının tüm insanlığa düşen bir görev olduğunu ifade eden Vali Karahisarlı, şunları kaydetti:
"Greenpeace'nin çevreye duyarlılığını gönülden destekliyoruz. Iğdır olarak çevreyle ilgili kaygılarımızın en önemlilerinden birisi ise Ermenistan'da bulunan Metsamor Nükleer Santrali'dir. Uluslararası örgütler tarafından gerekli denetimlerin yapılarak söz konusu santralin kapatılmasını arzuluyoruz. "
Karahisarlı ve Greenpeace üyeleri, daha sonra, küresel ısınmayla ilgili olarak düzenlenen kampanya kapsamında dünyanın birçok yerinden gönderilen fotoğrafları geminin içine astılar.
Ağrı Dağı Bildirgesi'nde, küresel ısınmanın, Nuh'un Gemisi efsanesinin ilk kez anlatıldığı zamandan bu yana görülmemiş kuraklığa, kıtlığa, toplu göçe, deniz seviyesinde yükselmeye ve sellere neden olacağına dikkat çekildi.
İklim değişikliğinin, milyarlarca insanın hayatını alt üst ederek dünyadaki doğal yaşamı geri dönülmez biçimde değiştireceği belirtilen bildirgede, bu felaketin engellenmesinde devlet liderlerinin sorumlu görüldüğü kaydedildi.
Bildirgede, devlet liderlerinin sorumlulukları altındaki her kişinin temel hakkı olan yaşama, barınma, sağlık, toplum ve yaşamsal doğal kaynaklara erişim güvenliğini muhafaza etme hakkını açıkça kabul ve tatbik etmeleri, sürdürülebilir ve yenilenebilir enerjiyi herkes için ulaşılabilir hale getirmeleri istendi.
İnsanların iklim değişikliği konusunda eğitilmesi gerektiği vurgulanan bildirgede, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü'nün çatısı altında tüm ülkelerle anlaşmaya gidilmesi gerektiği ifade edildi.
