Futbol sadece futbol değil: Müslüman kardeşliği ve ev sahipliği sergileniyor

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki heyetle birlikte bir grup gazeteci olarak pazar günü Katar’da bir ay boyunca devam edecek olan 2022 FIFA Dünya Kupası açılışına gittik. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad El Sani’nin özel davetlisi olan Erdoğan’la birlikte konvoyla havalimanına yaklaşık 50 dakika uzaklıktaki 60 bin seyirci kapasiteli Al Bayt Stadı’ndaydık. Günübirlik bir gezi olsa da benim için ilk kez bir Dünya Kupası maçını sahada izlemek oldukça heyecanlıydı. 12 yıldır hazırlıklarını sürdüren Katar, Dünya Kupası için şehirde her türlü güvenlik önlemini almış. Farklı bölgelere inşa edilen 8 adet stadyumun en büyüğü 80 bin seyirci kapasiteli, en küçüğü ise 40 bin seyirci kapasiteli. 2022 Dünya Kupası açılışı ise 60 bin seyirci kapasiteli şehre 35 km uzaktaki Al Bayt Stadı’ydı. 80 bin seyirci kapasiteli Lusail Stadı’nda ise kapanış yapılacak.

MİSAFİRPERVERLİK VE GÜVENLİK HAD SAFHADA

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyetle birlikte olduğumuz için de rahatlıkla stadyumun kapısına kadar girdik. Bizi develer ve atlar üzerinde yerel kıyafetler içinde bir grup karşıladı. Açılışa dakikalar kala geldiğimiz stadyumun çevresi oldukça sakindi. Stadyum ise bölgedeki yerel halkın uzun yıllardır kullandığı çadırlardan ilhamla çadır şeklinde tasarlanmıştı. Etrafında çay ve kahve ibrikleriyle yerel kıyafetlerle dolaşan görevliler yıllar önce Vadi Rum’da soluklandığım bir bedevi ailesinin çadırını ve ikram ettikleri çayı hatırlattı. İçeriye 12. kapıdan girdik. Biletlerimizi elektronik aygıtlarda okuttuk. 128 blokta 10 numaralı koltukta Katarlı taraftarların oturduğu bölümde Katar-Ekvador maçını izledim. Stadda dikkatimi çeken seyircinin çeşitliliğiydi. Örtülü-başı açık kadınlar yüzlerini Katar bayraklarının rengiyle boyamış, gençler, çocuklar hep birlikte ellerindeki bayrağı coşkuyla sallıyordu.

STATTA AİLELER ÖNDE

60 bin kişilik stat hınca hınç doluydu. Statta aileler ön taraflarda, genç erkekler ise genelde arkaya doğru oturmuşlardı. Her sırada taraftarlar için Katar bayrağı ve forması, tişört, parfüm, atkı vs eşyaların içinde olduğu bir hediye paketi hazırlanmıştı. İçeride büyük bir coşku vardı. Herkes aşırı derece birbirine karşı güler yüzlü ve saygılıydı. İlk kez bir İslam ülkesinde FIFA Dünya Kupası’nın düzenleniyor olmasının farkını devlet ve halk en güzel örnekleriyle dünyaya göstermek istiyordu. Bunun için de adeta seferber olmuşlardı. Futbolun sadece futbol olmadığının en güzel örneklerinden birisi de bence buydu: Katar halkının ve binlerce gönüllünün gelen taraftarlara yardımcı olmak ve onları en iyi şekilde ağırlamak için gösterdikleri ilgi ve nezaketti. Bunu yaparken de bir yandan da sıkı güvenlik önlemleri de asla göz ardı edilmiyordu.

YORUM İLK MAÇLARDAN SONRA

Yine Dünya Kupası’nı izlemek için gelen liderlere verilen resepsiyondaki görüşmelerde futbolun başka bir yüzünü gösteriyordu. Resepsiyona biz gazeteciler giremedik. Ancak burada Erdoğan’ın Mısır Devlet Başkanı Sisi ile de tokalaştığı görüntüler İstanbul’a dönüşte uçakta gazetecilerin de gündemindeydi. Erdoğan ise, tüm samimiyetiyle Sisi ile görüşmesini iki liderin yakınlaşmasından ziyade geçmişten bu yana birbirini seven iki halkın dostluğu üzerinden okumamız gerektiğinin altını çizdi ve bu görüşmenin devamının da geleceğinin sinyalini verdi.

Futbola olan merakıyla bilinen Erdoğan’ın Katar-Ekvador maçını ilgiyle seyrettiğini ve Ekvador takımını çok güçlü bulduğunu dile getirdi. Erdoğan, Dünya Kupası’nı kimin alacağıyla ilgili ise ilk maçlar yapıldıktan sonra yorum yapmanın daha yerinde olacağını düşündüğünü dile getirdi ve takımlara başarı dileklerini iletti. Ayrıca Erdoğan, Türkiye’nin de böyle büyük organizasyonları başarıyla yerine getiren bir ülke konumunda olduğunun altını önemle çizdi.

Sömürgeci nefreti: Katar'a yapılan dayatmanın başrolünde İngiltere var