Türkiye’nin alüminyumda katma değer üssü

Cengiz Holding’in iştiraki Eti Alüminyum’un Konya Seydişehir’deki entegre alüminyum üretim tesisleri, Türkiye’nin bu alandaki ihtiyacının yüzde 10’undan fazlasını tek başına karşılıyor. Aynı zamanda tesis bünyesinde sürdürülen Ar-Ge çalışmalarıyla katma değerli ürün sayısı artırılırken, yeşil ve çevreci üretime odaklanılıyor.

Burak Karaca Yeni Şafak
​Türkiye’nin alüminyumda katma değer üssü.

Türkiye, madencilik alanında uzun zamandır katma değeri yüksek uç ürün çalışmalarına odaklanmış durumda. Biz de bu alanda önemli başarılara imza atan Cengiz Holding’in grup şirketlerinden Eti Alüminyum’un Konya Seydişehir’deki entegre alüminyum üretim tesisini ziyaret ettik. 1967 yılında temeli atılan ve 1973 yılında üretime başlayan tesis, 2005 yılında gerçekleşen özelleştirilmeyle birlikte Cengiz Holding bünyesine katıldı. 17 yıllık süreçte, sadece üretim kapasitesi ve teknolojinin değişmekle kalmadığını; aynı zamanda fabrikanın oldukça modern bir görünüme kavuşması dikkatimizi çekti. Yeşilllendirme çalışmalarıyla bir fabrikadan çok sosyal bir tesise dönüşen Eti Alüminyum’da gerçekleştirilen çevreci ve sürdürülebilir üretimi yerinde inceledik.

10 FARKLI KALEMDE UÇ ÜRÜN PİYASAYA SUNULUYOR

Tesise bugüne kadar yaklaşık 150 bin adet ağaç dikilmiş; bu sayının daha da artırılacağını öğreniyoruz. Seydişehir’deki tesisin özelliği, madenden son ürüne kadar üretim yapabilme gücü. Türkiye’nin yıllık ihtiyacının yüzde 10’u olan 82 bin ton alüminyum burada üretiliyor. Öyle ki; burada ortaya çıkan ürünlerin, pencere profilinden uçaklara, sanayiden savunmaya geniş bir yelpazede kullanım alanı bulunuyor. Eti Alüminyum madencilik, özel alüminyum hidroksit, özel alümina, metalürjik alümina ve alüminyum sektöründe piyasaya yönelik 10 farklı kalemde uç ürün üretiyor. Yoğun bir şekilde Ar-Ge çalışmalarını da sürdüren Eti Alüminyum, ürünlerin sayısını önümüzdeki yıllarda artırmayı hedefliyor.

TESİS KABUK DEĞİŞTİRDİ

Tesiste bizi karşılayan Eti Alüminyum Genel Müdürü Mehmet Arkan, üretimden yatırımlara ve gelecek planlarına kadar birçok konuda önemli açıklamalar yaptı. Tesisin yeni yatırımlarla adeta kabuk değiştirdiğini ifade eden Arkan, bu süre zarfında üretim kabiliyetinin de önemli ölçüde arttığını ifade etti. Tesisin tüm detaylarını Yeni Şafak’a anlatan Mehmet Arkan’a sözü bırakalım.

- Eti Alüminyum Seydişehir İşletmesi’ni anlatır mısınız?

Tesis, 2005 yılından bu yana Cengiz Holding bünyesinde hizmet veriyor. Ülkemizin cevherden alüminyum elde eden tek entegre alüminyum fabrikası Eti Alüminyum Seydişehir Tesisi, günün teknolojik şartlarına uyum sağlayabilmek ve uluslararası piyasalarda rekabet edebilmek amacı ile devamlı yatırımlar yapıyor. Böylece ülke ve bölge ekonomisine ciddi oranlarda katkı sağlıyor. Yaklaşık 12 milyon metrekare alana kurulan tesis, aynı zamanda Türkiye’nin modern ve entegre tek alüminyum tesisi olarak öne çıkıyor.

- İşletme çatısı altında hangi tesisler bulunuyor?

Fizibilite çalışmaları 2006 yılında başlayan dökümhane ünitesi, 2008 yılında son teknoloji ile devreye girdi. Hemen ardından Bayavşar bölgesindeki kömür sahaları satın alınarak, kömür ve doğal gaz ile çalışan, teknolojik buhar üreten buhar kazanı devreye alındı. Tesisteki geniş kapsamlı bakım ve modernizasyon çalışmalarını da tamamladık. 2012 yılında fizibilite çalışmaları başlayan alüminyum elektroliz tesisi yatırımı ise 2015 yılında tamamlanarak devreye alındı. Bu yatırımın tamamlanması ile ürün içerisindeki alüminyum saflık oranı yüzde 99.9 oldu. Tesiste halihazırda alümina fabrikası, ham alüminyum fabrikası (Elektrolizhaneler ve Anot Üretim Tesisi), dökümhane fabrikası, haddehane fabrikası ve makine teçhizat fabrikası bulunuyor.

- Kaç kişiye istihdam sağlanıyor?

İki madenimiz var; biri kömür diğeri boksit madeni. Maden çalışanları, üretimde görev alanlar, montaj ve lojistik gibi dolaylı çalışanların toplamı yaklaşık 2 bin 200’e ulaşmış durumda. Bu rakamın bir kısmını peyzaj ve bahçe çalışanları da oluşturuyor. Çünkü bu tesiste 150 bin adet gibi çok ciddi sayıda ağaç dikildi ve dikilmeye de devam ediyor. Onların sulanması ve bakımı için de çok ciddi bir istihdam sağlıyoruz.

HEDEF YEŞİL ALÜMİNYUM

- Tesiste emisyonu düşürecek ne gibi adımlar atıyorsunuz?

Odağımızda ‘Yeşil Alüminyum’ var. Yapılan ikili anlaşmalarla 2021'deki enerjiden gelen emisyonu yüzde 50 oranında düşürdük. 2022 yılında EPİAŞ tarafından verilen YEK-G sertifikaları ve yıl içinde devreye aldığımız güneş enerji santralleri yatırımları ile ilk 6 ayda enerjiden gelen emisyonları sıfırladık. Güneş enerji santralleri yatırımlarının bu yılın sonunda tamamlanacağını öngörüyoruz. Tüm dünyada alüminyum sektöründe emisyon oranlarının önemli bir kısmını enerji oluşturuyor. Bizim de odaklandığımız konuların başında yenilenebilir enerjiyle yeşil alüminyum üretimi yer alıyor.

- Ar-Ge çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?

Alüminyum külçe, t-ingot, yuvarlak ingot, yassı ingot, alaşımlı külçe gibi ürünlerin üretimi ve satışının yanında, alüminyum hidroksit kullanarak alüminyum oksit (alümina) üretiyoruz. Boksit cevheri çıkarılan maden ocağımızda, çıkarılan cevherin tamamı işleniyor. ATH adı verilen yanmayı geciktirici yeni stratejik ürünümüz, EtiFine markasıyla otomotiv, uçak, tren sektöründe iç döşemelerde, yanmaz halı üretiminde, enerji ve haberleşme kablolarının izolasyon kısımlarında yüzde 60'a kadar kullanılmaktadır. Önümüzdeki dönemde Ar-Ge çalışmalarına devam ederek stratejik sektörlerin tedarikçisi olmayı sürdüreceğiz.

HEM DAYANIKLI HEM DE HAFiF

  • - Alüminyum ne gibi bir avantaj sağlıyor?
  • Daha öncesinde alüminyum sac alanında ciddi bir kaynak zorluğu vardı. Şimdi o da aşıldı. Gelişen teknolojiyle birlikte alüminyumun “dayanıksız” olduğuna dair algı da değişti. Kullanılan ileri teknoloji alüminyumu hem dayanıklı hem de hafif bir malzemeye dönüştürdü. Bunun sonucu olarak da ürünlerin kullanım alanlarının hızla arttığını söyleyebilirim.

  • - İhracat hakkında neler söylersiniz?
  • Bizim üretimimiz 82 bin ton. İç pazar ihtiyacının yüzde 10’unu bu tesis karşılıyor. Geri kalan kısım ithalatla karşılanıyor. Tabii ki üreterek piyasaya sunduğumuz alüminyum birçok farklı sektörde, farklı şekillerde işlenerek ihraç da ediliyor. Burada üretilen sıradan bir ürün değil. Önceliğimiz katma değerli üretimi artırmak. Sadece büyük ve güçlü bir üretim kapasitesinden bahsetmiyoruz yani; aynı zamanda stratejik ve katma değeri yüksek bir üretim gerçekleştiriliyor. Hafif, esnek, dayanıklı ve çevik olması, farklı sektörlerde de alüminyum kullanımını artırıyor. Bu açıdan bakıldığında Eti Alüminyum bu ülkenin önemli üretim tesislerinin başında geliyor; Burada başkalarının yapamadığını yapıyoruz. Bu da bizim için önemli bir avantaj diye düşünüyorum.
  • - Kaç farklı kalemde ürün üretiyorsunuz?
  • Piyasaya şu an 10 farklı çeşitte ürün sağlıyoruz. İhracat kapsamında ise farklı uygulamalarımız da bulunuyor. Mesela Azerbaycan’da faaliyetini sürdüren alüminyum fabrikası anot üretimini dışarıdan temin ediyor. Biz kapasite fazlamızı onlara hammadde olarak satıyoruz. Kimya sektöründe ise alümina ve alüminyum hidroksitle ilgili bir talep var. Alüminyum hidroksit dediğimiz ürün alevlenmeyi geciktiriyor. Bu da uç ürünlere bir örnek. Kimyadan sanayiye, seramikten otomotive kadar birçok alana ya hammadde sağlıyoruz ya da uç ürün üretimi için hızlı çözümler geliştiriyoruz.

Atıktan geri dönüşüm ile dünyaya örnek oluyor

- Tesisin çevreci üretim noktasındaki adımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Üretimde önceliğimiz çevreye ve doğaya saygılı, karbon ayak izini minimuma indiren teknoloji ve uygulamaları kullanmak. Elde edilen başarı da hem Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı hem de yurt dışı otorite konumları tarafından değerlendirilip raporlandırılıyor. Bu kapsamda da öncelik atıklardaki geri dönüşümle ilgili. Bu konuda tesis olarak çok ileri seviyelerde olduğumuzu ifade etmek isterim. Sıfır atık alanında global pazardaki rakip firmalar arasında da öncü konumumuzu sürdürüyoruz. Filtre yatırımlarımızla da dünyadaki pek çok alüminyum fabrikasına örnek olduk. Dünyada en büyük alümina fabrikası Brezilya’da mesela; ama Konya’da bizim kullandığımız uygulamalar onlardan katbekat ileride. Pres yatırımı yapıyor; çamur depolama uygulamaları geliştiriyoruz. Toprak elementlerinin bazılarını damıtıyoruz. Bu çalışmalarımız aynı hızda devam edecek.

Alüminyum tesisinin tamamında ne kadar atık varsa onların değerlendirilmesi, tekrar katma değeri yüksek ürünler haline getirilmesi gibi bir çalışma var ve bunlar belirli bir aşamaya geldi. Komple tüm alüminyum tesislerinden çıkan atık ve her şeyi yeniden katma değerli ürünler halinde kullanmak gibi düşünün. Sizin attığınız şey bir başka sektörde çok önemli bir ürün halinde olabilir. Başka bir sektörün önemli bir girdisi haline getiriyorsunuz.

Kullandığı elektriği ‘yenilenebilir’den üretecek

Cengiz Holding’in iştiraki Eti Alüminyum; ‘temiz ve yeşil alüminyum’ hedefiyle, entegre üretim tesislerinin yer aldığı Seydişehir’de, iki yeni güneş enerji santrali kurmaya hazırlanıyor. Toplam 58,8 MW kurulu gücü bulunan Eti-1 ve Eti-2 güneş enerji santrallerine 104,3 megavatlık (MW) Eti-3 ve Eti-4’ü ekleyecek olan Eti Alüminyum, böylece üretimde kullandığı elektriğe eşdeğer elektriği, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretmiş olacak. Eti Alüminyum Seydişehir Entegre Tesislerinde 2022 sonunda sayısı dörde çıkacak santrallerin sahip olduğu 163 MW’lik kurulu güç, 116 bin hanenin ihtiyacını karşılayabilecek güçte elektriği üretecek.

GAZ SALIMINI %50 DÜŞÜRDÜ

Halihazırda 145 bin 350 adet olan güneş paneli, iki santralin tamamlanmasıyla birlikte 378 bine çıkacak. İki santralin yapımı da diğerleri gibi grup şirketi Cengiz Enerji tarafından gerçekleştirecek. Sürdürülebilir üretimi faaliyetlerinin temeline koyan Eti Alüminyum Seydişehir işletmelerinde, düşük gaz salımı için özelleştirme sonrası yapılan yatırımlar sayesinde AB’nin belirlediği orandan yüzde 50 düşük gaz salımı seviyesine ulaşıldı.

Amacımız ham maddeyi farklılaştırmak

- Ar-Ge alanında neler yapıyorsunuz?

Ar-Ge çalışmalarımızda hammaddeyi nasıl farklılaştıracağımızın yollarını araştırıyoruz. Ar-Ge çalışmalarımızla geliştirdiğimiz yeni ürünleri, stratejik sektörlerin kullanımına sunarken, yenilikçi çalışmalarımızla da önemli projelere imza atıyoruz. Bunlardan biri olan; alüminyum üreticilerinin hammaddesi olan boksit cevherine alternatif bulmayı amaçladığımız bu projenin AB tarafından desteklenmesinden de büyük mutluluk duyuyoruz.

ÜRETİM ALTYAPISINI GELİŞTİRİYORUZ

  • - Önceliğiniz kâr elde etmekten çok daha fazlası gibi görünüyor. Haksız mıyım?
  • Haklısınız; önceliğimiz kârdan çok ileri… Teknoloji ve yüksek katma değerli üretimle Türkiye’nin bu alandaki cari açığının kapanmasına destek oluyoruz. Grubumuzun yeteneği de bu yönde; buraya yapılan yatırımları çok daha kârlı bir alana harcamak mümkündü ancak biz bunu milli bir görev olarak görüyoruz. Bu üretim altyapısını oluşturmak ve geliştirmek hem ülke ekonomisi hem de Türkiye’nin üretim gücü anlamında kâr sağlamaktan çok daha fazla anlam ifade ediyor.

Dolara güven azaldı

Dijital dönüşüme faizsiz kredi