HSK seçimlerinin tamamlanmasının ardından yeni HSK üyeleri, Adalet Bakanı Gül başkanlığında Anıtkabir'i ziyaret etti. Aslanlı Yol’dan yürüyen heyet, ardından Atatürk'ün mozolesine çelenk bıraktı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından Gül ve heyet, Misak-ı Milli Kulesi’ne geçti. Gül, Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı: "Aziz Atatürk; Hakimler ve Savcılar Kurulunun yeni döneminin ilk günü vesilesiyle huzurunuzda bulunuyoruz. Emanetiniz olan cumhuriyetimizin 100'üncü yılına milletçe emin adımlarla yürürken, aziz milletimiz adına karar veren yargının bağımsızlık ve tarafsızlık vasıflarına özenle sahip çıkıyoruz.
'FETÖ’YÜ TEMİZLEYEN ÜYELERİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUZ'
Anıtkabir ziyaretinin ardından HSK'da ilk genel kurul toplantısı gerçekleştirildi. Bakan Gül, burada yaptığı konuşmada, Hakim ve Savcılar Kurulu'nun yeni üye seçiminde Meclis’in iktidar ve muhalefetiyle uzlaşma sağlamasının demokrasi adına çok sevindirici olduğunu belirtti. Gül, "Toplumsal sözleşmemiz olacak olan yeni, sivil anayasa yapımında HSK üye seçiminde gösterilen iyi niyetin, uzlaşmanın, usul ve yöntemin önemli bir yol gösterici misyon olacağına inanıyorum. Gayret ve fedakarlıkla 4 yıl hizmet veren HSK’nın üyelerine iş ve aile yaşamında başarılar diliyorum. Görev süreleri boyunca yargının bağımsızlığı için hassasiyet gösteren ve eli kanlı terör örgütü FETÖ’nün hakim ve savcı görünümlü teröristlerini yargıdan temizlemek için titizlikle çalışan HSK’nın değerli üyelerine milletimiz ve yargı teşkilatı adına teşekkür ediyorum. HSK’nın yeni seçilen üyelerinin de aynı sorumluluk bilinciyle terör örgütü FETÖ ile mücadelesini aynı kararlılıkla hukuk çerçevesinde büyük bir titizlikle sürdüreceğine inancımız tamdır. Yine yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığını, hakimlik teminatını güçlü bir şekilde koruyacaklarına, yükselteceklerine olan inancım da tamdır" diye konuştu.
'YARGININ TEK İDEOLOJİSİ ADALETTİR'
HSK'nın, yargıya olan güvenin korunup sürdürülmesinde çok önemli işlevi olduğunu kaydeden Gül, "Hukuk devletinin olmazsa olmazı da bağımsız ve tarafsız bir yargıdır. Hukuk devleti özünü yargının bağımsızlığında bulur. Yargının bağımsız ve tarafsız oluşu tüm hak ve özgürlüklerin teminatıdır. Yargı ele geçirilecek bir mevzi, bir makam, bir kurum değildir. Yargı asla el uzatılmaması gereken, göz bebeğimiz gibi korumamız gereken bir anayasal kurumdur. Yargının hiçbir ideolojisi, hiçbir grubu, hiçbir cemaati, taassubu olamaz. Yargının tek ama tek bir ideolojisi vardır o da adalettir" dedi.