Erdoğan’dan Özgür Özel’e: Cellat görmek istiyorsan aynaya bak

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Celladına aşık olma” çıkışına tepki göstererek “Sayın Özel hedef saptırmasın. Kendini boşu boşuna hiç yormasın. Eğer cesareti varsa ve bir cellat görmek istiyorsa aynaya baksın. Kendi tarihine baksın. CHP’nin geçmişine baksın. Celladı orada zaten görecektir” dedi.

Nur Banu Aras
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e “Eğer cesareti varsa ve bir cellat görmek istiyorsa aynaya baksın” diye seslendi.

AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Erdoğan, “Herkesi Stockholm Sendromu’na kapılmamaya, dün elinden zor kurtulduğumuz celladımıza aşık olmamaya davet ediyorum” diyerek DEM Parti’yi eleştiren Özgür Özel’e tepki gösterdi.

CİDDİ ÜSTÜNLÜK ELDE ETTİK

Geçen günlerde savunma sanayinde küresel bir başarıya daha imza attıklarını söyleyen Erdoğan, fadelerini kullandı.

BİZE GÖLGE ETMEYİN

Bu testlerin Sinop’ta yapıldığını ve küresel başarıya bu şehirde ulaşıldığını belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

İNSANDA BİRAZ UTANMA OLUR

KÜRT KARDEŞİM KİMİN CELLAT OLDUĞUNU BİLİR

CHP’NİN GEÇMİŞİNE BAKSIN

CHP’nin gizli yüzü deşifre oldu

  • CHP’de yönetimin değişmesine rağmen “Her şeye çıkar odaklı bakma” anlayışından CHP’nin kurtulamadığını belirten Erdoğan, CHP’nin gözünde kendilerinin “ağa”, geri kalan milyonlar ise “maraba” konumunda olduğunu kaydetti. CHP için Kürtlerin oy deposundan ibaret olduğunu söyleyen Erdoğan, “Denklem gayet basittir. Hiçbir karşılık beklemeden seçimlerde oy verdiğinizde sizden iyisi yok. Tersi bir durumda ise sizden kötüsü yok. Buna 14-28 Mayıs seçimlerinde deprem bölgesinde şahit olduk. Sırf kendi cumhurbaşkanı adaylarına oy vermediler diye depremzedelerimize günlerce etmediklerini bırakmadılar. Bugün de aslında aynısı tekerrür ediyor. CHP zihin kodlarındaki faşizmi ve elitizmi dışa vuruyor. CHP’nin saklamaya çalıştığı gizli yüzü deşifre oluyor” diye konuştu.

Rotamız bellidir

  • Ekonominin 21 çeyrektir kesintisiz sürdürdüğü büyüme trendini 2025’in 3. çeyreğinde de devam ettirdiğine dikkat çeken Erdoğan, “Her zaman söylediğim gibi Türkiye’nin hedefi, rotası, izleyeceği güzergah bellidir. Bizi cesur kılan, bizi her türlü badire karşısında güçlü ve dirençli kılan işte budur. Hedeflerimize ulaşacağımıza olan sarsılmaz inancımızdır” değerlendirmesinde bulundu. Ekonomi başta olmak üzere her alanda daha aydınlık bir Türkiye’ye hep beraber ulaşacaklarını dile getiren Erdoğan, “Bu ülkeye yeni bedeller ödetmeyecek, bedel ödetmek isteyenlere de geçit vermeyeceğiz. Suyu bulandırıp bulanık suda sazan avına çıkanların oyunlarına gelmeyeceğiz” diye konuştu.

Özel’e şehadet belgeli cevap

  • CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘CHP cellat görmek istiyorsa aynaya baksın’ sözlerine cevap verirken yine baltayı taşa vurdu. Türkiye’ye CHP’nin kurduğunu, demokrasiyi partisinin getirdiğini iddia eden Özel, “Senin dede neredeydi?” diye sordu. Özel’e AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Yusuf İbiş cevap verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dedesinin Sarıkamış Harekatı’nda şehit olduğunu gösteren Milli Savunma Bakanlığı arşiv belgesini paylaşan İbiş, şu ifadeleri kullandı: "Sayın Özel, Cumhurbaşkanımıza, dedesinin bir asır önce nerede olduğunu sormuşsun? İşte cevabı. Rabbim tüm şehitlerimizin ruhlarını şad, mekanlarını cennet eylesin."

Evlatlarımıza Terörsüz Türkiye teslim edeceğiz

“Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Çerkes’iyle, Laz’ıyla tüm Türkiye’yi kucaklamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

14 Ağustos 2001 tarihinde partimizi kurarken sergilediğimiz irade neyse, 2005 yılında Diyarbakır’da ‘Bu sorun benim de sorunumdur’ derken ortaya koyduğumuz cesaret neyse, 2013 yılında, ‘Çözüm için baldıran zehri içmek gerekirse, biz o baldıran zehrini de içeriz, yeter ki bu ülkeye huzur gelsin, refah gelsin’ dediğimiz gündeki kararlılığımız neyse, AK Parti olarak bugün de aynı iradeyi, aynı cesareti ve samimiyeti taşıyoruz. Cumhur İttifakı, hedef, anlayış ve fikir birliği içindedir. Allah’ın izniyle aziz milletimizin de hayır duasıyla bu sefer başaracağız. Evlatlarımıza terörün karanlık gölgesinin düşmediği bir Türkiye’yi inşallah teslim edeceğiz. Cumhur İttifakı olarak bir siyasi risk alıyorsak sadece elimizi değil gövdemizi de taşın altına koyuyorsak işte bunun için alıyoruz. Türkiye yarım asırlık bir beladan tamamen kurtulsun diye bunları yapıyoruz.

Hadsiz açıklamalar asla kabul edilemez

Kürdistan Demokrat Partisi Başkanı Mesut Barzani’nin ofisinden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sözlerine yönelik yapılan açıklamayı eleştiren Erdoğan, “İttifak ortağımız MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yi hedef alan dünkü saygısız ve hadsiz açıklamaları asla tasvip etmediğimizi, kabul edilemez bulduğumuzu burada ifade etmek isterim” sözlerini sarf etti. Gerek Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in gerekse Dışişleri Bakanlığının konuya dair rahatsızlıkları açıkça dile getirdiğini, gerekli diplomatik adımların atıldığını, izahat yapılmasının istendiğini belirten Erdoğan, “Bu vahim hatadan bir an önce dönülmeli ve düzeltilmelidir” değerlendirmesinde bulundu.

Muhalefet ve etki ajanları karamsarlık pompalıyor

“Terörsüz Türkiye” sürecinin biraz daha ivme kazanmasını ümit ettiklerini dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

İyimser konuşurken 23 yıllık tecrübelerimizin ışığında elbette şu riskleri de göz ardı etmiyoruz, hedefe yaklaştıkça istismar mekanizmaları daha fazla devreye girecek. Terör bitince işsiz kalacak olanlar, bunu engellemek için daha fazla mesai yapacak. Türkiye’nin bu paslı prangadan kurtulmasını istemeyenler son ana kadar vazgeçmeyecek. Bunların tamamının farkındayız ve hepsine de hazırlıklıyız. Ana muhalefetin eski yönetim-yeni yönetim ve paralel yönetim arasında giderek kızışan çatışmalarını örtmek, belediyelerde ortaya çıkan yolsuzluklarını perdelemek için topluma karamsarlık pompaladığını, umutsuzluk yaymaya çalıştığını hepimiz çok net görüyoruz. Muhalefetin bu noktada yalnız olmadığını da anlıyoruz. İçeride ya da dışarıda bir takım etki ajanları milletimizin huzurunu bozmak, milletimizi kutuplaştırmak, özellikle de gençlerimizi umutsuzluğa, karamsarlığa sevk etmek için yoğun gayret içindeler.