Terör örgütleriyle mücadele ederken şehit düşen güvenlik güçlerine duaların yükseldiği dev buluşmada Kur'an-ı Kerim tilaveti de yapıldı. Mitingin kapanış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına coşkuyla başladı, hüzünlü bitirdi. Bu toprakları millete dar etmek isteyen güçlerin terör örgütlerini piyon olarak kullandığını söyleyen Erdoğan, 200 yıllık fitne oyununda figüranlık yapanların, bu toprakların ruhuyla bir alakası kalmadığını belirtti. Vatandaşlardan 1 Kasım'da Meclis'e 'yerli, milli, bedeni ve kalbiyle bu ülke için çalışacak 550 milletvekili göndermesini' isteyen Erdoğan, özetle şunları söyledi:
EN GÜZEL CEVABI VERDİNİZ
“Vatanımızın korunması için çalışan güvenlik güçlerimize şükranlarımı sunuyorum. Birliğimiz daim olsun. Teröre karşı tepkisini elinde bayrağıyla çakmak çakmak gözleriyle gümbür gümbür atan yüreğiyle, dudaklarından eksik etmediği duasıyla ve en önemlisi aklıyla metanetiyle ortaya koyan tüm vatandaşlarıma şükranlarımı iletiyorum. Ebedi vatanımızı, son devletimizi, bin yıllık kardeşliğimizi etnik fitneyle, mezhep fitnesiyle, sapkın akımlarla bölmek isteyenlere karşı en güzel cevabı Yenikapı'da sizler veriyorsunuz. Sizin bu azminiz, kararlılığınız, bu samimiyetiniz sürdükçe bu milleti bin yıllık yürüyüşünden kimse alıkoyamaz. Bir, iri, diri, kardeş olacağız. Milletlerin hayatlarında imtihan dönemleri vardır. Biz de millet olarak bin yıl önce bu coğrafyaya ayak bastığımızda başlayan ve kesintisiz devam eden imtihanın son halkasını yaşıyoruz. (Vatandaşlar 'İşte ordu işte komutan' diye slogan attı) Rabbim yolumuzu açık etsin..."
SAZLA CAZLA YÜRÜMEZ
“Çıkmış birisi ne diyor? “Bayrağa saldırı mı var" diyor... Daha ne olacaktı? Yalan üzerine inşa ettiğiniz bir dünyanız var. Zaman geldi, bayrağımızı indirmeye çalıştınız. Beyaz Türklerin gayretleriyle ayakta kalmaya çalışıyorsunuz. Sazla cazla bu iş yürümez. Gerçek saz sahiplerini bir kenara koyuyorum. Teröre karşı mücadele veren kardeşlerimizin sıkıntısı hepimizindir. Bu tezgahı kuranların oyununu tüm yönleriyle bozacağız. Türkiye'nin geldiği noktadan geriye adım atılmayacağından herkes emin olsun. Milli birlik ve kardeşlik projesinin geriye doğru işletilmesine asla izin vermeyeceğiz. Teröriste de en küçük bir müsamaha göstermeyeceğiz. İnlerine dek kovalayacağız. Çünkü bizim bir şehidimizin bedeli hiçbir şeyle mukayese edilmez."
AŞKSIZ, SEVGİSİZ MANKURT
“İhtiyaç ortaya çıktığı zaman sağa sola bakmadan onun uğrunda can vermeyi cana minnet sayarız. Bu bayrağın yere düşmemesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağız. Kim ki bu bayrağa sahip çıkıyorsa yerlidir, millidir, Türkiye'dir. Kim ki bu bayrağı indirmeye, yıkmaya, yakmaya çalışıyorsa bu milletle bağı kalmamış olan köksüz, aşksız, sevgisiz bir mankurttur. Bugün milletin karşısında kim varsa dün Malazgirt'te de Çanakkale'de de Kılıçarslan'ın, Selahattin Eyyübi'nin karşısında da onlar vardı. Tarih değişti, amaç hiç değişmedi. Amaç bize bu coğrafyayı yar etmemek, kardeşliğimizi bozmaktır. Hamdolsun başarıya ulaşamadılar. Bizi yok ettiklerini sandıkları her dönemde adeta küllerimizden yeniden doğarak emanetçisi olduğumuz o kutlu sancağı yeniden zirveye dikmeyi başardık. Bugün de bu ülkenin ekmeğini yiyen herkes oynanan oyunun farkındadır."
Yerli ve milli 550 vekil gönderin
“Bedenen ülkemizde yaşadığı halde ruhen gönül coğrafyamızdan kopmuş olan bir kesimin varlığını ibretle görüyoruz. Sizlerden bir ricam var. 1 Kasım geliyor. 1 Kasım için tarihi bir karar istiyoruz. TBMM'ye hangi partiden olursa olsun fark etmez, yerli, milli, bedeni ve kalbiyle bu ülke için çalışacak 550 milletvekili göndermenizi istiyorum. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? Türkiye'nin tek ihtiyacı budur. Milli irade dışında bir çözüm asla yoktur. Meclis'e yerli ve milli vekiller gönderin."
Cici çocuk!
“7 Haziran'da gittiler, muhtarları tehdit ettiler. Geçen Güneydoğu'dan muhtarları davet ettim, 90'ı gelemedi. “Tehdit altındayız, gelemiyoruz" dediler. Cici çocuk! Siz kimi aldatıyorsunuz ya! TV ekranlarında kimi aldatıyorsunuz? Seçime gidiyoruz, yine aynı oyunu oynayacaklar. İnşallah bu millet bu tehditlere kulak asmadan gereğini yapacaktır. Her dönemde fitne tohumlarından bu şekilde boy verenler olmuştur. Hepsi gelip geçmiştir. Devlet-millet dimdik ayakta kalmayı başarmıştır."
Geçit yok!
Dünyadaki mazlumların umudu olan Türkiye'nin gözden çıkaracak tek bir vatandaşı yoktur. Aramıza fitne sokmak isteyenlere asla fırsat vermeyin. Eğer millet birliğimizi kaybedersek bir daha inanın belimizi doğrultamayız. İstiklal Savaşı'nda toplam şehit sayımız 50 bindir. Ama Balkan faciasındaki kaybımız 2 milyondur. Biz Balkanlar'da çetelere değil, fitneye mağlup olduk. Bugün de bizi başka türlü yenemeyeceklerini bilenler aynı yöntemi kullanıyor. Aynı delikten iki defa sokulmayacağız. 200 yüzyıldır sürdürülen oyuna müsaade etmeyeceğiz. 78 milyon vatandaşım, bu oyunu bozacak mıyız? Bu tezgahı, kuranların başına geçirecek miyiz? Minareleri ezansız, bayrağımızı mahzun bırakmayacağız değil mi? Türkiye, nefesinize kuvvet. Bu çelikten iradeye el uzatmaya cüret edenin vay haline!"
Bu ne güzel millet
Yenikapı'daki mahşeri kalabalığı “Al bayrak bahçesi, bu ne güzel millet" diye karşılayan Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'birlik, beraberlik, kardeşlik' çağrısı yaptı. “Mehmetçiğin son nefesine sahip çıktık, çıkacağız" diyen Davutoğlu, “Biz burada Alpaslan Gazi'nin yanında Malazgirt'e yürüyen Kürt ve Türk çocuklarının nefesini birleştiriyoruz" dedi. PKK'lı teröristlerin bombayla şehit ettiği 12 yaşındaki Fırat Sımpil'i, Diyarbakırlı doktor Abdullah Biroğul'u, 64 yaşındaki Makbule Vural'ı hatırlatan Davutoğlu, “Burada İlahi kelamın 'ölmez' dediği şehitlerin nefesi var. İşte artık o Diyarbakırlı, o Hakkariliyi savunmak için giden şehitlerimizin nefesiyle bu hain terör örgütünün baskısı ve zulmüyle şehit edilen o masum Kürt kardeşlerimizin nefesi birleşmiştir. Onlar ayrılamaz" dedi. Davutoğlu şunları söyledi:
ONLARI YERLEBİR ETTİK
“Eti kemikten ayırmak isteyen, bu milleti parçalamak isteyen herkes kahrolsun, kahrolacak inşallah. Onlara hak ettikleri cezayı vermek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Çanakkale'ye, Yemen'e yürüyen yiğitlerin torunlarını bölmek isteyenler kahrolacak, söz veriyoruz size. Arkasını terör örgütüne dayayanlar. Biz sırtımızı milletimize yasladık. PKK ve DHKP-C terörünü 23 Temmuz'a kadar sabırla takip ettik. O gün iki polisimiz uykuda şehit edildiğinde kararımızı verdik. Madem ki bize karşı savaş başlattılar, 'hak ettikleri cevabı alacaklar' dedik. Önce Mehmetçiği şehit eden DEAŞ mevzilerini yerlebir ettik. Sonra Kandil'i ve çevresindeki bütün kampları yerlebir ettik, etmeye de kararlıyız. Hiç kimse bizim rehavete kapılacağımızı, yavaşlayacağımızı, terör odaklarına karşı işi ağırdan alacağımızı düşünmesin. Bu mücadeleyi silahlar bırakılana kadar sürdürmeye kararlıyız. Önce silahları bırakacaklar."
Baraj altında bırakın
“Türkiye üzerinde operasyon yapmak isteyenler bilsinler. Biz nefes alıp verirken Türkiye'nin bir santimetrekaresini bile böldürmeyiz. Bu ülke üzerindeki her türlü oyunu bozarız. 1 Kasım'a kadar çok çalışacaksınız, bunları baraj altında bırakacaksınız. Dağlarımız çetelerden temizlenene kadar operasyonlar sürecek, sandık güvenliği de sağlanacak. Vatandaşlarımız müsterih olsun. Tereddüt etmesin."
Bağrınıza basın
Batıdaki şehirlerde sakın ola ki Kürt kardeşinizi potansiyel suçlu gibi görmeyin. Bağrınıza basın. 'Türk-Kürt kardeştir' deyin. Kim ne yaparsa yapsın ne olur kardeşliğimizi pekiştirelim. Sen şu musun bu musun demeyin. Allah'ın sormadığı soruyu siz sormayın. Deyin ki, bizi Rabbimiz kardeş kılmış, kim bölebilir, eti tırnaktan kim ayırabilir..."
Kur'an tilaveti
1 milyonu aşkın vatandaş, miting alanına 100 ayrı nokta dan giriş yaptı. Alana girenlere Türk bayrağı dağıtıldı.
Şehitler için saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Kur'an-ı Kerim tilaveti yapıldı, hep birlikte dualar edildi.
Ağlatan dua
Mitingin sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Arif Nihat Asya'dan okuduğu şiir milyonlara duygusal anlar yaşattı. Vatandaşlar her mısra sonunda gözyaşı dökerek 'amin' diye haykırdı.
İki şarkı
İlk konuşmayı Başbakan Davutoğlu yaptı. Onun ardından kürsüye TBMM Başkanı İsmet Yılmaz geldi. Yılmaz'ın kısa konuşması sonrası mitingin kapanış konuşmasını Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı.
Miting boyunca verilen aralarda Uğur Işılak'ın 'Vatan Sağolsun' ve Esat Kabaklı'nın 'Bil Oğlum' adlı şarkıları çalındı.
Şehit Savcı unutulmadı
Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın babası Hakkı Kiraz ve annesi Saadet Kiraz için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında yer ayrıldı.
Meydanın birçok yerine “Bölüşürsek tok oluruz, bölünürsek yok oluruz", “Teröre lanet, birliğe davet", “Bir annenin bile akmasın yaşı, bir huzur kaplasın dağı taşı", “Terör insanlık suçudur" yazılı dev afişler yerleştirildi.
'PKK istemiyoruz'
Alanda dev bir Türk bayrağı açıldı. Erdoğan, dev bayrağın altındaki vatandaşlara, “İşte gölgesinde gerçekten ferahlandığımız bayrağımız" diye seslendi.
Erdoğan'ın konuşması sırasında yaklaşık 1 milyonu aşkın kişi hep bir ağızdan “Meclis'te PKK istemiyoruz" şeklinde slogan attı.
En çok Kemal Bey bozuldu!
Dev mitinge terör örgütlerinden önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan tepki geldi.
Twitter hesabından paylaşımda bulunan Kemal Kılıçdaroğlu “Terörü besleyip büyüten, terörün araştırılmasını reddedenler, terörle şarkılı, türkülü miting yaparak mücadele edildiğini sanıyorlar" ifadesini kullandı.
Terörü hortlattılar
Kızı Ayşen Elvan ile birlikte mitinge gelen Albayrak Holding CEO'su Ömer Bolat: “Terör özellikle küresel güçler tarafından sürekli destekleniyor. Türkiye'nin güçlenmesi insan ve maddi kaynakların tüketilmesi için terörü bir üst akılla yönetiyorlar. Türkiye'nin terörü sona erdirince hızla gelişeceğini gören dış çevreler 7 Haziran sonrası terörü hortlattılar ve adeta kuklacı gibi kullanmaya başladılar."
Vatan çok değerli
Almanya'dan gelen 15 yaşındaki Hüsna Sarıcan: “Terörü lanetlemek buradayız. Dış güçler Türkiye'nin kötülüğü için elinden geleni yapıyor. Vatanımız için her şeyi yaparız, vatan çok değerli."
Bize sahip çıktınız
Türkiye'ye turist olarak gelen 25 yaşındaki Somalili Abdülkadir İbrahim: “Türkiye bize sahip çıkan tek ülke. Terör olaylarının bir an önce bitmesini umuyoruz. Erdoğan bir dünya lideridir."
Oyuna gelmeyeceğiz
47 yaşındaki tesisatçı Ahmet Yılmaz: “Bin yıllık kardeşliğimizi herkese göstermeye geldik. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Ben bir Kürt olarak barış sürecinin devam etmesini istiyorum."