Emekli Orgeneral Aytaç Yalman'ın librettosunu (eser metni) yazdığı ve vatan sevgisi ile şahadeti anlatan “Şehitler Oratoryosu”, başkentli sanatseverlerle buluştu.
Besteci ve keman sanatçısı Hasan Niyazi Tura'nın bestelediği eserde, orkestrayı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen yönetiyor. Koroyu Şef Caner Ruhselman'ın, çocuk korosunu Şef Ahter Destan'ın çalıştırdığı eserin ışık düzeni Fuat Gök'ün imzasını taşıyor. Eserde, Soprano Feryal Türkoğlu ve Reyhan Görbil, Mezzo Soprano Ferda Yetişer ile Oylun Erdayı, Tenor İhsan Ekber ve Ayhan Uştuk, Bas Sabri Karabudak ve Mithat Karakelle solist olarak yer alıyor. Tiyatro sanatçısı Murat Atak'ın da anlatıcı olarak görev aldığı eserde, sanatçılara Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Orkestrası ve Korosu'nun yanı sıra Devlet Çocuk Korosu da eşlik ediyor.
“YAŞADIĞIM ACILARLA MARŞ YAZDIM”
Emekli Orgeneral Aytaç Yalman, eserle ilgili sorularını yanıtlarken, oratoryoyu yazmaya 1.5 yıl önce karar verdiğini söyledi. Yapıtı yazmadan önce araştırmalar yaptığını, Mehmet Akif Ersoy'un “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiiri ile Yahya Kemal Beyatlı, Cahit Sıtkı Tarancı gibi şairlerin yapıtlarından da yararlandığını dile getiren Yalman, “Eser için yüzlerce şehit mektubu okudum. Bu konuyu nasıl bir konsept içinde, nasıl bir şekilde ele almam gerektiğini düşündüm” dedi.
Meslek hayatı boyunca makaleler yazdığını ve 2. Ordu Komutanı iken bir marşa da imza attığını anlatan Yalman, “Terörün çok azgın olduğu yıllardı. Malatya'da, Güneydoğu'da sorumluluk taşıdığımız yıllarda da içinde yaşadığım acılarla ilgili bir sabaha karşı marş yazmıştım. O marş sonra bestelendi. 2. Ordu Marşı olarak çalınıyor” diye konuştu. Bu oratoryoyu yazarak kahraman şehitlere olan bir görevi yerine getirmenin mutluluğunu yaşadığını belirten Yalman, eserle ilgili şunları söyledi:
“Bu oratoryo ile hem yüce halkımıza, hem de Silahlı Kuvvetlerimize olan şükran duygularımı ifade etme imkanı buldum. Oratoryoda aslında bu librettoyu yazarken bir tarafta vatan sevgimi, diğer tarafta da sanat sevgimi birleştirdim bu oratoryoda. Yarım asra yaklaşan meslek hayatımda yaşadığım zorlukları, hatıraları aşağı yukarı toparlamaya çalıştım. Burada tabii şehitlik gibi yüce bir kavramın müzik gibi estetik bir duygu içinde anlatılmasının aslında kalıcı olacağını düşündüm. Yani böyle bir kavramın bir estetik duygu içerisinde anlatılması ve kalıcı olması benim için önemliydi. İlk çıkış noktam bu oldu. Yani, bugün şehit cenazelerinde toplumun gösterdiği öfkeyi, şehit ailesinin duyduğu acıyı Türk toplumunun bütününe yaygınlaştırmak ve bu acıyı derin bir şekilde ama estetik bir duygu içinde sağlamanın daha anlamlı olacağını düşündüm.”
“HAYALLERİNİ FEDA ETTİLER”
Vatan için ölene, savaşana ve bedel ödeyene toplumun minnet duygularının her zaman çok yüksek ve canlı olduğunu vurgulayan Yalman, üzerinde özgürce yaşanılan topraklar için hangi zorlukların aşıldığının, kimlerin hayatlarını ve hayallerini feda ettiğinin bilinmesi gerektiğini söyledi. Yalman, şehitlerle ilgili duygularını da “Hizmet dönemimde elimde son nefesini veren aziz şehitlerimizin hatırasını yaşatacak bir çalışmayı her zaman düşünmüşümdür. Özellikle, 2. Ordu Komutanlığım döneminde onlarca vatan evladı son nefesini kollarımda verdi. Bu acılar büyük birikim oluşturdu bende” sözleriyle dile getirdi. Bu duygusal konunun estetik anlamda topluma anlatılması ve yaşatılmasının gerekliliğine inandığından konuya müzikle yaklaşmanın uygun olacağını düşündüğünü belirten Yalman, “Kaybettiğimiz kahraman şehitlerimizin acılarını törenlerde oluşan öfkeyle geçici bir süre için değil, kalıcı ve toplumun bütününü kavrayan derin bir anlamla anlamak ve hatırasını yaşatmanın ciddi bir ihtiyaç ve anlamlı bir görev olduğunu düşündüğüm için bu konuya geçtim” diye konuştu. Eserin; vatan sevgisi, ulusal kurtuluş ve kuruluş dönemi dahil ulusla bütünlük ve birlik için verilen savaşlar, şehidin şahadet öncesi duyguları, şahadet anı ve şehidin ölüm sonrası huzur ve gururunu işleyen beş bölümden oluşan 1 saat 10 dakikalık bir oratoryo olduğunu belirten Yalman, eseri tüm telif haklarıyla birlikte Mehmetçik Vakfına devrettiğini kaydetti. Yapıtla ilgili CD çalışmasının da gerçekleştirildiğini belirten Yalman, “CD geliri de Mehmetçik Vakfına kalacak. Şu anda eser Mehmetçik Vakfına aittir. Hepimize düşen görev, şehit yakınlarının acısını ulusumuzun acısı haline getirmek ve sürekli olmasını sağlamaktır. Eserin bu amaca hizmet edeceğini umuyorum” diye konuştu.
Eserin bestesini, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası (CSO) keman sanatçısı ve besteci Hasan Niyazi Tura'nın yaptığını belirten Yalman, genç sanatçının başarısını da “O, benim duygularımı anladı. Ona uygun bir eser yazdı. Kendisinden özellikle bu eserde mistik ögelere de yer verilmesini istedim. Başarılı bir müzik diliyle anlattı” şeklinde özetledi.
YENİ PROJELER
“Şehitler Oratoryosu”nun ardından bu alandaki çalışmalarının devam edeceğini anlatan Yalman, “Bu alan çok bakir. Bir de kitap yazdım, o da çıkacak. Biz ulusal değerlerimizi, duygularımızı ifade eden ne sahne eserleri, ne de doğru dürüst kitap ortaya koyabiliyoruz, şiir yazabiliyoruz. Şimdi bu boşluğu bir şekilde dolduracağız” dedi. Yalman, halen beste aşamasında olan “Kahraman Türk Kadınları Kantatı”nı da tamamladığını belirterek, yeni çalışmalarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
“Bu da İstiklal Savaşı'nda kadınlarımızın yaptığı fedakarlıkları anlatan bir kantat. Aşağı yukarı 30-35 dakikalık bir eserdir. Şu anda beste aşamasında. Onu da seneye 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde kadınlarımıza ithaf edeceğim. Bu da aşağı yukarı 1 sene önce başlayan bir çalışma.
Ayrıca, bir şey daha var. Sakarya ile ilgili 'Diriliş'... Sakarya'yı anlatan bir çalışma. Bunu bir senfoni olarak düşünüyorum. Eğer yapabilirsem ve bu eseri de keşke opera haline getirebilirsem daha anlamlı bir çalışma yapmak mümkün olacak. Onu yapmak istiyorum. Yani önümüzdeki 1 yıl da bu şekilde geçecek. Dolu doluyuz. Şimdi benim işim bunlar...”