Çizgim de yolum da istikâmet üzere

Herkes için temel insanî değerleri hatırlatan bir pusula niteliğinde olan eserlerindeki duruşunu sorduğumuz Aycın, yolunun da çizgisinin de “istikamet” üzere olduğunu söyledi.

Sevda Dursun Yeni Şafak
Hasan Aycın, yeni albümü “Kılağı” ve anı kitabı “Müşahedat / Hayata Merhaba” (Fotoğraf: Sedat Özkömeç)

Çizgileriyle insanı anlamak ve anlatmak için yola çıkan, yaşadığı dönemin önemli tanıkları arasında yer alan Hasan Aycın, yeni albümü “Kılağı” ve anı kitabı “Müşahedat / Hayata Merhaba”yla Ketebe Yayınları’nda. Yeni Şafak’ın da çizeri olan sanatçı, “Kılağı” isimli 23. albümünde, son yılların önemli olaylarını ve insanlığın çıkmazlarını konu alıyor ve eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşıyor. “Müşahedat”ta ise Aslantepecik köyünde başlayan hikâyesini ve hakikati arama yolculuğunu tüm samimiyetiyle okurla paylaşıyor.

ALBÜMLERİM BESMELE’YLE BAŞLAR

Son yıllarda yaşanan pek çok olaya dair çizdiği 120 çalışmayı “Kılağı” isimli albümünde toplayan Aycın, çizgileriyle, yazdıklarıyla, söyledikleriyle, duruşuyla çağının sanatkârane bir tanığı. Hasan Aycın’ın eserleri, herkes için temel insani değerleri hatırlatan bir pusula gibi adeta. Bu pusulayı oluştururken bunca yıl nelerden hiç şaşmadığını sorduğumuzda, “İstikamet” diye cevap veren Aycın, “Ben müstakim bir insanım, benim çizgim, yolumdan ayrı değildir. Olamaz da. Siyasi bakışım da böyledir, sosyal olaylara, dünya hayatına umumi bakışım da böyledir. Dolayısıyla karikatür albümü olmasına rağmen albümlerimin hepsi Besmele’yle başlar” diyerek hiç şaşmadığı yolunu anlatıyor.

İstikamet üzere olmak dile kolay gelse de çizgilerde, özellikle modern çağın çizgilerinde zor olup olmadığını sormadan edemiyoruz. Kendisinin de modern çağda yaşayan bir insan olduğunu söyleyen Aycın, “Çizgilerde değil, var olduğumuz dünyada istikamet üzere olmak zor gelmiyorsa, eylemlerimizde de istikamet üzere olmak zor gelmez. Çizgi de benim bir eylemimdir sadece” açıklamasını yapıyor.

FİLİSTİN DAVASININ SİMGESİ

23. albümde son dönemlerin bütün olaylarını görmek mümkün. Ama bir şey var ki sık sık karşınıza çıkıyor; sırtı dönük çocuk Hanzala. İsrail işgali altındaki Filistin’in dramını anlatan Naci el-Ali’nin çizdiği Hanzala, Aycın’ın da sık sık kullandığı bir figür. Bu imzanın anlamının Filistin davasının bir alameti olduğunu söyleyen Aycın, “Benim çizgimde bu figür, Naci el-Ali’nin imzası olmaktan çok Filistin davasının bir simgesidir. Ayrıca ‘Kudüs Ey’ diye İbrahim Demirci’yle müşterek hazırladığımız bir albümümüz de var. Sanıyorum yeryüzünde Naci el-Ali’den sonra Filistin konusunda en çok çizen bir çizerim. O albüme girmeyen bir sürü başka çizgilerim de var Filistin konusunda” ifadelerini kullanıyor.

BENDE DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK

Yıllara göre değişen çizgilerinin olmadığını dile getiren sanatçı, “Kendimi çekip dışarıdan baktığımda farklı çizgilerim olduğu görülebilir. Bana sorarsanız yok, çünkü bende değişen bir şey yok. Allah şaşırtmasın, son nefesimde ne olmak istiyorsam öyle yaşamak istiyorum. Benim istikametten anladığım bu. Romanlarımda da çizgilerimde de bunu yapıyorum” diyerek yeni romanı üzerinde çalıştığının müjdesini de veriyor.