Çocuklar yaşayarak öğrenir: Değerlerimizi çağın imkânlarıyla anlatmalıyız

Eğitimci-yazar Esra Korkmaz çocuklar için Namaz ve Çocuk, Kuran ve çocuk, Peygamber ve çocuk adlı seriyi hazırladı. Değerlerimizi çağın imkanlarıyla anlatmaya çalıştığını belirten Korkmaz, “Çocuklar her şeyi merak eder, araştırır ve kavramlar arasında neden sonuç ilişkisini kurmak ister. Yaşayarak öğrenmek ister. İbadetlerle ne kadar küçük yaşta tanışırsa o kadar kolay yapar” diyor.

Zeynep Tuba Kesimli Yeni Şafak
Eğitimci-yazar Esra Korkmaz.

Çocukların kendini ve dünyayı tanıma sürecinde hepimiz resimli çocuk kitaplarından faydalanıyoruz. Bir davranışı geliştirmeleri, bir duyguyu anlamlandırabilmeleri, dünyada yalnız olmadıklarını anlamaları, empati kurmaları, bir değeri hayatlarına katabilmeleri için türlü kitabı okuyorr ve okutuyoruz. Dinî ve manevî değerlerin anlamlı bir biçimde hayatlarına girmesi de buna dâhil. Son yıllarda çocuklar için kaleme alınmış kurgusal metinlerin yanında dinî içerikli eserlerde de bir artış söz konusu. Uyaranların bu denli arttığı çağda küçük okuru bilgiye boğmayan, etkinliklerle, kaliteli çizimlerle desteklenmiş kitapların önemi de artıyor. Eğitimci yazar Esra Korkmaz tarafından hazırlanan Namaz ve Çocuk, Kur’an ve Çocuk, Peygamber ve Çocuk kitapları da buna iyi bir örnek teşkil ediyor. Esra Korkmaz’dan hem kitapların hikâyesini dinledik hem de kendisiyle çocuklarda din eğitimi üzerine konuştuk.

Eskiye nazaran dinî içerikli çocuk kitaplarında bir artış mevcut ve bu sevindirici bir gelişme. Namaz ve Çocuk, Kur’an ve Çocuk, Peygamber ve Çocuk kitapları nasıl bir ihtiyaç gözleminden doğdu ve çalışmaya başlarken neyi amaçladınız? Seri hangi yaş grubuna hitap ediyor?

Değişim önü alınamaz bir olgu. Geride bıraktığımız her an dünyayı, toplumu, bireyi çoğu zaman farkına varamadığımız bir biçimde değiştiriyor. Çocuklarımız da bunun bir istisnası değil elbette, belki de en çok maruz kalanı. Günümüzün en büyük değiştireni ise dijitalleşme. İnternet, sosyal mecralar, oyunlar derken çocuklarımız her geçen gün daha fazla içerikle ve bilgiyle buluşuyor. Yanlış kişiler ve yanlış içeriklerle buluşan çocuklar millî ve manevi değerlerine, inançlarına tamamen zıt ya da yabancı bireylere dönüşme tehlikesi içinde. Zira çocuk unutmuyor, çocuklukta öğrenilenler ve edinilen alışkanlıklar kalıcı davranışlara dönüşüyor. İşte bu noktada kitapların devreye gireceğini düşünüyorum; çağın gereğince güncellenmiş, konusuyla, karakterleriyle, resimleriyle, etkinlikleriyle günümüz çocuklarının dikkatini çekebilecek, onlara temas edebilecek ve sorularına yanıt verebilecek içerikte kitaplar. Son yıllarda bu konuda çok güzel gelişmelerin olduğunu görüyoruz. Modern eğitim ve öğretim metotlarına yönelik olarak hem nitelikli içerikler çoğaldı hem de kullanılabilecek materyaller zenginleşti. Millî ve manevi değerlerimizi çocuklarımıza kazandırmaya yönelik olarak hazırladığımız bu seriyi, çocuklarımızın severek ve eğlenerek yapacakları etkinliklerle harmanladık. Kitaplarımızda kodlama, dikkat ve görsel algı, duygu, değer ve davranış geliştirme çalışmalarına yer verdik. Ayrıca 5D tekniğiyle teknolojiyi de kullanarak dijital içeriklerle namaz başta olmak üzere ibadetleri; sevgi, saygı, hoşgörü, paylaşma, yardımlaşma gibi değerlerimizi eğlenerek yapacakları etkinliklerle desteklemeye önem gösterdik.

Bu kitapları okul öncesinden başlayarak ilkokul seviyesindeki tüm çocukların istifadesine sunduk.

Kitapların giriş yazısında “Çocukluk çağında çocuk neyi görürse onu yapar. En iyi öğretmen en iyi örnek olabilmektir.” diyorsunuz. Dinî altyapıyı çocukluk döneminde oluşturmak neden önemli? Çocuklarını bunaltmadan, sevdirerek dinî hassasiyetler kazandırmak isteyen ebeveynlere ne tavsiye edersiniz?

Çocuklar her şeyi merak eder, araştırır ve kavramlar arasında neden-sonuç ilişkisi kurmak ister. Yaparak yaşayarak öğrenmek, öğrendiklerini uygulamak ister. Dolayısıyla ne kadar küçük yaşta namazla, oruçla, bayramla, kandille tanışırsa o kadar kolay alışkanlık hâline getirir. Çocuklar bizim aynamızdır, biz neyi yaparsak onu yapar ve uygularlar. Eğitim de öncelikle ailede başlar. Okul öncesi dönemde okul ve öğretmenle tanışan çocuklar; oyun oynayarak, canlandırarak ve de taklit yoluyla öğrenir. Dinî bilgiler ve değerlerimiz konusunda aileler ve öğretmenler sevdirerek önce örnek olmalılar ve teşvik edici etkinliklerle namaz ve diğer ibadetleri çocuğun uygulamasına öncülük etmeliler. Bu süreç ilkokulda da devam etmeli. Burada olumlu pekiştireç kullanmak çok önemli. Çocuğun yaptığı ibadet ve davranışlar karşısında küçük ödüller vermek, takdir ve teşekkür etmek mühim.

NASIL İZ BIRAKTIĞIMIZ ÖNEMLİ

Seride özellikle dikkatimi çeken hususlar var. Birincisi çocukları bilgiye boğmadan bir kurgu eşliğinde; boyama, eşleştirme, kodlama gibi etkinliklerle konuyu aktarmaya özen göstermişsiniz. İkincisi de kitapta geçen konuyla ilgili akla gelen ve çocuğa anlatabilecek her kavrama değinilmiş. Bu seriyi hazırlarken özellikle nelere dikkat ettiniz? Bu seriyi benzerlerinden ayıran en önemli farkları neler sizce?

Nasıl başladığınız, nasıl izler bırakacağınız ve çocukta ne gibi kazanımlar gerçekleştirmek istediğiniz gerçekten çok önemli. Kitabın içeriğinde özellikle empatik yaklaşımı hedefleyen, her ailede geçen, çocuğun kendi dünyasını bulabileceği etkinlikleri seçmeye özen gösterdim. Her bir etkinliğin bir hikâyesinin olmasına, çocukların bir hikâyeden başka bir etkinliğe kolayca geçebilmesine dikkat ettim. Bu çok yönlü kitaplarda çocuklarımız; sayılarla beraber İslam’ın şartlarını, Peygamber Efendimiz’in (sav) sevdiği yiyeceklerle bütün yarım kavramını öğrenebiliyor. Kur’an-ı Kerim’de geçen hayvanları şekil, renk, desen, kodlama gibi çalışmalarla pekiştiriyor, çıkartmalarla etkinlikleri keyifle yapıyor.

Bu set için Millî Eğitim Bakanlığı’nın eğitim programının yanında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın plan ve programları dikkate alan, karekod uygulamalı, aile katılımlı, animasyonlu tek set diyebilirim.

SOYUT KAVRAMI SOMUTLAŞTIR

Richard Louv Doğadaki Son Çocuk isimli kitabında “Yaratılandan uzaklaştıkça yaratandan da uzaklaşırız.” diyor. Kur’an ve Çocuk kitabında Kur’an-ı Kerim’de geçen bitki ve hayvanlara ağırlık vermiş ve çocukların yaratıcıyla bağlantı kurmasını hedeflemişsiniz. Din eğitiminde yeryüzüne bakmanın önemi nedir?

Çocuğun, her şeyi keşfetmek ve Allah’ ı tanımak istediği çocukluk döneminde, soyut gibi görünen kavramları somutlaştırmak aslında bizim elimizde. Akan suda, dağda, çimende, çiçekte, bitkide, hayvanda kısacası tabiatta yaratıcıyı görmesini sağlamak, burada çocuklara rehberlik etmek çok önemli. Bütün bunları Allah’tan geldiği için sevmesini ve her yaratılanın bir amacı olduğunu hissetmesini sağlamak çok kıymetli. Kur’an ve Çocuk kitabında da küçük okurların bir hayvanı taklit ederek, onları sayarak, eğlenerek öğrenmesini sağlamaya çalıştık.

KUDÜS’ÜN YETİM ÇOCUKLARINA

Kitaplardan elde edilecek gelir de çok güzel yerlere gidiyor. Onu da sizden dinlemek isteriz.

Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da yıldızlı bir gecede başlayan, Mekke ve Medine’de devam eden bir öyküydü bizimkisi. Evlatlarımla birlikte ailece dert edinmemdi, içimde yapamadıklarımı yapabilmekti. Minicik kalplerine namaz, Kur’an, peygamber sevgisini yerleştirebilmek ve eğlenerek, severek öğrenmelerini sağlamaktı amacım. Namaz ve Çocuk kitabımızın tüm geliri Kudüs’teki yetim çocuklara, Ramazan ve Çocuk kitabımızın geliri de Afrika’daki ihtiyaç sahibi çocuklarımıza hediye gidecek.

Bu vesileyle desteklerinden ötürü NisaülAksa Derneği’ne, Nesil Çocuk ekibine ve kitabımı alarak desteklerini esirgemeyen okurlarıma teşekkürlerimi sunuyorum.

Yetenek sınavlarına hazırlık olmaz: Her çocuk bir beceri kazanabilir