Edebiyat çevresi müzayedede

Edebiyat dünyası üçüncü kez müzayedede buluşuyor. Bu defa Ahmet Hamdi Tanpınar’dan imzalı kitap, Rıza Tevfik’in torununa yazdığı kartpostal, Mehmet Akif’in el yazısı ve bir beyiti var. Ayrıca Halide Edip’in, Tevfik Fikret’in fotoğrafları da müzayedede satışta.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Rıza Tevfik’in torunu Rıza’ya 1940’da yolladığı kartpostal.

R. RUVEYDA OKUMUŞ

İmzalı kitaplar, bir koleksiyon malzemesi olmanın ötesinde anlamlar taşımaktadır. Edebiyat ve tarih araştırmacıları için bir yazarın yetiştiği çevreyi tespit etmek, ortaya koyduğu eserleri tanımak açısından birinci dereceden öneme sahiptir. İşte imzalı kitaplar tam da bu boşluğu doldurabilecek niteliklere sahiptir. Öyle ki, bir yazarın kitabını yakın bir dost veya akrabasına yahut bir meslektaşına samimi bir ithafla imzalaması kişiler arasındaki ilişkiyi de ortaya çıkarmaktadır.

  • Ne var ki herhangi bir yazarın imzaladığı kitapları toplayıp bir araya getirmek zannedildiği kadar kolay değildir. Bu tür kitapların çok az bir kısmına kütüphanelerden erişebilmek mümkündür. Bu kısıtlı erişim imkânı da o yazarın kültürel, sosyal ve edebî çevresini göstermekten uzaktır. Eğer şansınız yaver gider de imzalı kitapları büyük oranda bir araya getirilmiş bir yazarla karşılaşırsanız, çoğu zaman gölgede kalan o yazarın bireysel hayatına erişebilmek için bir ipucu yakalamış olursunuz. Tam da bu noktada müzayedeler imdadımıza yetişmektedir. Günümüzde pandeminin de etkisiyle çoğu zaman dijital ortama taşınan müzayedelerde söz etmiş olduğumuz yazarlar arasındaki ilişkiler ağını çözmek mümkün olabilmektedir.

İSTANBUL MÜZAYEDE’DEN ANILAR VE İMZALAR III

İstanbul Müzayede’nin 14 Ekim’de sona erecek söz konusu müzayedesini bu gözle incelemekte yarar vardır. Dikkatli okuyucularımızın hatırlayacağı üzere gazetemizin bu sayfalarında İstanbul Müzayede tarafından daha önce iki defa düzenlenen “Anılar ve İmzalar” isimli mezatlar hakkında yazılar yazmıştım.

Birbirinden ilginç ve değerli imzalı kitap, el yazması, kartpostal, belge, fotoğraf ve efemeraları bir araya getiren “Anılar ve İmzalar” müzayedesinin üçüncüsü de edebiyat ve sanat severlerin ilgisine sunuldu. 14 Ekim saat 21:00’a kadar internet üzerinden pey verilebilecek olan müzayede için aynı akşam 21:02 itibariyle canlı mezat yapılacak.

Pekiyi, bu müzayedede ne tür eserler sanatseverler ve koleksiyonerlerin karşısına çıkarılmaktadır? Daha önceki müzayedelerden farklı olarak burada imzalı kitapların önemli bir kısmı, Ömer Seyfettin biyografisi ile tanıdığımız (May yayınları, 1968) edebiyat tarihçisi Tahir Alangu’ya (1915-1973) ithafla ülkemizin önde gelen edebiyatçıları tarafından imzalanmıştır. Bu koleksiyon her şeyden önce yukarıda bahsettiğim edebî çevreyi Tahir Alangu etrafında oluşturma imkânı sunmaktadır. Müzayedede satışa sunulan eserlerin bazılarında Tahir Alangu’ya son derece samimi ithaflar, bazen bir hoca öğrenci ilişkisini hatırlatan hitaplar, kimi zaman da saygı ihtiva eden ifadeler görmek mümkündür.

Örneğin Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Çok iyi ve aziz dost Tahir Alangu’ya” ithafıyla imzaladığı Saatleri Ayarlama Enstitüsü (1961) kitabı, Yaşar Kemal ve Orhan Kemal’in “Tahir Alangu’ya sevgilerimle” şeklinde imzaladıkları kitapları, Abdülhak Şinasi Hisar’ın “Aziz hatıralarına müteşekkir olduğum dostum aziz muharrir Tahir Alangu’ya” hitabıyla imzaladığı Yahya Kemal’e Veda (1959) isimli eseri ile “Dostum Tahir Alangu, acaba Fehim Bey ve bize ne dersiniz” sözleriyle imzaladığı Fehim Bey ve Biz (1942) eserini bu çerçevede göstermek mümkündür.

RIZA TEVFİK’TEN TORUNUNA MEKTUP

Müzayedede Rıza Tevfik gibi ilginç bazı isimlerin imzaları da bulunmaktadır. Filozof olarak bilinen ve Bölükbaşı soyadını alan Rıza Tevfik’in torunu Rıza’ya gönderdiği bir kartpostal mektup kayda değerdir. Ön yüzündeki görsele “bizim evimiz” diye işaretlediği kartpostalın arkasında gayet güzel bir el yazısıyla kaleme aldığı şu ifadeler yer almaktadır:

  • “Cuma, 19 Teşrinisani [Ocak] 1940
  • Sevgili oğlum Rıza,
  • Dün dayın Nazif Bey’den bir mektup aldım, sana 25 lira da benim tarafımdan göndermiş olduğunu yazmıştı. Zengin olsaydık daha ziyade gönderebilirdik, fakat değiliz. Senin eline her zaman bu kadar para geçmez, onun için ben sana bir nasihat vermek isterim ki hatırında kasın. Bu parayı sakla, harcetme. Bak, henüz oturacak bir evimiz yok. Sonra belki bir mühim vakitte lazım olur da para bulamazsınız. Hem şimdi bütün dünya harp içinde yanıp yıkılıyor Yarın ne olacağını kimse bilemiyor. En zengin adamlar birdenbire fakir düşüyor. Halbuki biz ve siz zaten fukara adamlarız. Derslerine eyi çalış, basit yaşamağa alış, inşallah para kazanmaya başlarsan, en evvel para toplarsın da annene bir güzel ev yaptırırsın. Bunu şimdiden aklında tut oğlum. Anne anne ve ben derslerine çalıştığına pek memnun olduk; gözlerinden öperiz oğlum.
  • Büyük baba Rıza Tevfik.”

Rıza Tevfik’in torununa gönderdiği bu kartta yer alan ve tutumlu olması konusundaki tavsiyeleri herhalde bugün de geçerliliğini korumaktadır.

Mehmet Akif’in imzası

Müzayedede dikkat çekici bir değer ürün de Mehmet Akif imzalı bir dokümandır. Bu belgede Akif, anteti silinmeye yüz tutmuş bir kâğıda “Hafız Yunus” başlığı atarak önce bir dörtlük yazmış altında da birtakım açıklamalar kaleme alarak imzalamıştır. Dörtlüğün son iki satırı, beyit şeklinde Sırat-ı Müstakim mecmuasında da yayımlanmıştır. Mecmuada yayımlanmadan önce müsvedde çalışmasını hatırlatan ve tarihsiz olan bu belgedeki dörtlüğün son iki satırı şu şekildedir:

“İki hasiyyet eder batıl ü hakkı temyiz
Biri tedkik-i haberdir biri tamik-i nazar”

Müzayededeki belgede bu beyti Mehmet Akif şöyle açıklıyor: “Eğriyi doğruyu iki hasiyyet [özellik] pâk eder. Biri sonradan gelen kelamı düşünmek diğeri tamik-i nazardır, yani derin bakmak demektir.”

Ancak burada “hasiyyet” kelimesinin Arap alfabesinde noktalı h harfi ile yazılması gerekirken Mehmet Akif gibi dile vakıf birisinin bu kelimeyi noktasız harfle hem de iki defa yazmış olması şaşırtıcıdır.

Mehmet Rauf’un defterleri ve eserleri

Son olarak Mehmed Rauf’un müzayedede satışa çıkarılan hikâye ve tiyatro eserlerini ihtiva eden 27 adet deftere de değinmek isterim. Mehmed Rauf’un muhtemelen yayımlanmamış bazı eserleri, müsveddeleri ve karalamalarının da yer aldığı bu defterler hiç şüphe yok ki son dönem edebiyat tarihi araştırmaları açısından çok kıymetlidir. Müzayedede ayrıca Yahya Kemal imzalı bir şiir, Besim Ömer imzalı mektup; Orhan Veli, Oğuz Atay, Cemal Süreyya, Yusuf Atılgan, Atilla İlhan, Edip Cansever, Necip Fazıl Kısakürek, Kemal Tahir, Reşad Ekrem Koçu, Nahit Sırrı Örik, Ahmet Kabaklı, Halid Ziya, Ahmet Haşim imzalı kitaplar, Behçet Necatigil’in Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü eserini hazırlarken derlediği çalışmalardan bir lot, Peyami Safa’nın daktiloyla ve el yazısıyla yazılı ve imzalı 29 Ekim 1959 tarihli dava metni, Namık Kemal’in kendi el yazısıyla bir şiiri ile Celaleddin Harzemşah isimli kitabı, Tevfik Fikret oğlu Haluk, Mehmet Rauf ve Hüseyin Cahit’in aynı karede yer aldığı bir fotoğraf, Halide Edip’in imzalı fotoğrafı, Ara Güler’in objektifinden edebiyat ve sanat dünyasına mensup isimlerin fotoğrafları başta olmak üzere daha birçok sanat değeri taşıyan eser yeni sahiplerini bekliyor.