Fotoğraflarla İslam coğrafyasının değişimi

İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA), fotoğraf arşiviyle İslam coğrafyalarının değişimini gözler önüne seriyor. Yaklaşık 120 yıllık arşiv, halkın günlük yaşamından kaybolan yapılara kadar birçok kültürel ögeyi meraklılarına dijital ortamda sunuyor. Kudüs fotoğrafları, arşiv olmasının yanı sıra tarihi belge niteliği de taşıyor.

Halime Kirazlı Yeni Şafak
Arşiv.

İslam İşbirliği Teşkilatı'nın, İslam ülkeleri ve diğer dünya ülkeleri arasında kültür alışverişini sağlamayı amaçlayan alt kurumu İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA), arşiviyle tarihe ışık tutuyor. IRCICA, kurulduğu günden bu yana bünyesinde topladığı fotoğraflarla İslam coğrafyasının izlerini günümüze taşıyor. 2. Abdülhamit’e ait Yıldız Koleksiyonu ile birlikte 100'ü aşkın kişisel koleksiyondan müteşekkil IRCICA arşivi, sadece tarihi fotoğraflardan ibaret değil. El yazmaları, mikrofilmler, mikrofişler, dialar, negatifler, haritalar, kaset ve belge gibi çok sayıda içerik de arşivde yer alıyor. Orijinali İstanbul Üniversitesi (İÜ) Kütüphanesinde yer alan arşivin negatif kopyaları 1980’de yapılan işbirliği çerçevesinde IRCICA ile paylaşılıyor. Kurumun Cağaloğlu’ndaki binasında yer alan bu arşivi, Araştırma ve Yayınlar Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cengiz Tomar anlattı.

ABDÜLHAMİD YAPILAN İŞLERİ FOTOĞRAFTAN TAKİP EDERDİ

1860-1980 arasına tarihlenen IRCICA fotoğraf arşivi, 36 bin fotoğrafını Yıldız Sarayı Koleksiyonu’ndan alıyor. Yıldız Koleksiyonunun, 2. Abdülhamid’in imparatorluğun farklı noktalarındaki gelişmeleri fotoğrafçılıkla takip ettiğini dile getiren Tomar, “Abdülhamid döneminde Yemen’den, Balkanlar, Suriye ve Irak’a kadar pek çok yerde demiryolu, saat kulesi, karargah gibi önemli inşa faaliyetleri yapıldı. Yapılan işler de fotoğraflar aracılığıyla takip ediliyor. Hatta Abdülhamid, suçluları affederken de fotoğraflarına bakıyor. Devlet işlerinde de kullandığı fotoğraflardan bir kısmı İngiltere ve Amerika’ya da göndermiş. IRCICA, bir tarihi fotoğraf merkezi gibi. Yaklaşık 77 bin tarihi fotoğrafımız var. En geniş Osmanlı fotoğraf arşivlerinden biri bizde” dedi.

Tasnif çalışmaları süren arşivden çıkan fotoğraflar, çeşitli iş birlikleriyle sergileniyor. Fotoğraflar yayınlara da konu oluyor, hikayeleri okuyucuya aktarılıyor. Bugüne kadar arşiv fotoğraflarından en çok Harameyn ve Kudüs fotoğrafları sergisi yapıldı. Malezya’dan Brunei’ye, Balkanlardan Kuzey Afrika’ya kadar fotoğraflar taşındı. Prof. Dr. Tomar, arşiv fotoğraflarının dava çözdüğünü, “Kudüs fotoğrafları, arşiv olmasının yanı sıra tarihi belge niteliği de taşıyor. Tercüme edip Filistin’e gönderdiğimiz belgeler ve fotoğraflarla, bir Alman ve Müslüman vakıf arasındaki arazi problemi çözüldü” cümleleriyle anlattı.

AFRİKA’DAN ASYA’YA UZANAN BİR TARİH

Osmanlı arşivleri Kuzey Afrika, Arap Yarımadası ve Orta Asya ülkelerinin tarihini de muhafaza etmesi açısından önemli kılıyor. Fotoğraf arşivlerinin belge ve geleneksel İslam sanatları arşivinden daha güçlü olduğunu söyleyen Tomar, “En önemli belgeler Vakıflar ve Şeriye Sicilleri. Şu an Gazze ve Kudüs tapu defterlerinin üzerinde çalışıyoruz. Bu tapu kayıtları ve arşiv belgeleri yerlerin kime ait olduğunu açık bir şekilde gösteriyor” dedi.

FAHRETTİN PAŞA’NIN CAM NEGATİFLERİ

Fotoğraf arşivinin en orijinal koleksiyonu ise Medine Müdafii olarak bilinen Fahrettin Paşa’ya ait. Paşa’nın Mekke ve Medine’de çektiği 255 parçalık cam negatifler, döneminde de günümüzde de nadir bulunan eserler arasında. Paşa’nın oğulları tarafından 1986’da bağışlanan koleksiyonda, 647 fotoğrafın yanı sıra kartpostallar da yer alıyor. Arşive en büyük fotoğraf bağışı 11 bin fotoğrafla Nuri Arlasez’e ait. 1970-80'e tarihlenen fotoğraflar arasında İstanbul dışında 33 şehrimizin daha siyah beyaz fotoğrafları bulunuyor.