Malcolm X, 1965 yılında bugün bir suikast sonucu hayata veda etmiştir. Ona biçilmiş yaşam tarzının dışına çıkıp, sonuna kadar özgürlük ve adaletin peşinde koştuğu için suikasta kurban giden Malcolm X'in ardından, karanlığa karşı sıkılmış bir yumruk, menzile atılmış bir ok ve zalimlerin yüzüne haykırılmış gür bir ses kalmıştır.
Ataları, ülkelerinden koparılarak köle olarak getirilmiş Malcolm X'e ve onun gibi binlerce siyahiye biçilen yaşam tarzı belliydi: Okula gidememek, ömrü boyunca hizmetçilik yapmak, hiçbir sosyal hak talep etmemek ve eğer bunları reddederse uyuşturucu satıp hırsızlık yapmak ve bir hapishane köşesinde can vermek.
Doğumu ve çocukluk yılları
Malcolm X, bu şartlar altında, 19 Mayıs 1925'te Nebraska eyaletinin Omaha şehrinde dünyaya geldi. Dünyaya geldiğinde babası, Evrensel Siyahi Gelişme Derneği üyesi idi ve bu yüzden sürekli saldırılara maruz kalıyorlardı. Malcolm doğar doğmaz babası evi Lansing'e taşıdı ancak birkaç yıl sonra öldürülmekten kurtulamadı. 6 yaşında 7 kardeşiyle birlikte babasız kalan Malcolm, 13 yaşına geldiğinde ise annesiz kaldı. Annesi akıl hastanesine kaldırılan Malcolm'un ailesi tamamen dağıldı ve her kardeş ayrı bir aileye verildi.
Okul yılları
Evlatlık olarak Massachusetts'ta bir ailenin yanına verilen Malcolm, burada ilkokulu bitirdi ve liseye gitti. Lise yıllarında sınıfında birinci olmasına rağmen avukat olmak istediğini duyan hocası tarafından "bunlar bir siyahi için gerçekçi olmayan hayaller" söylenen sözler üzerine okulu bıraktı. Okulu bırakıp küçük yaşta çalışmaya başlayan Malcolm, kendini bir müddet sonra Harlem'de buldu ve gençlik yıllarında birçok suça dahil oldu. 1946 yılının şubatında 20 yaşındayken hırsızlıktan yakalandı ve 10 yıl hapse mahkum edildi.
Hapis yılları
Hapishanede yöneticiliğini Elijah Muhammed'in yaptığı "İslam Milleti" toplulukla tanışan Malcolm'un hayatı bu saatten sonra hiçbir zaman eskisi gibi olmadı. Müslümanlığı seçen Malcolm, 7 yıl boyunca hapishanede yattı ve bu süreyi bol bol kitap okuyarak ve Elijah Muhammed'le mektuplaşarak geçirdi. Hapisten çıktıktan sonra grubunun ateşli bir savunucusu olan Malcolm, uzun bir dönem gruplarına üye toplamakla uğraştı ve üye sayılarını 30 bine yükseltti. Artık Malcolm'un adı ülkenin sınırlarını da aşmaya ve konferanslarına binlerce kişi gelmeye başlamıştı. 1958 yılında Betty Sanders'la evlenen Malcolm, her gün bir gazeteye haber olmaya başlamıştı. Ancak İslami bir topluluk gibi görünmesine rağmen İslam diniyle hiçbir alakası olmayan ve tamamen kendine bir egemenlik alanı kurmaya çalışan bu grupla ve lideriyle gittikçe arası açılmaya başladı. 1963 yılına gelindiğinde ise Malcolm'un Başkan Kennedy suikastını "Beyazların şiddeti kendilerini vurmaya başladı" şeklinde yorumlaması aralarındaki ipleri tamamen gerdi ve sonrasında Malcolm X üyesi olduğu gruptan ayrıldı.
Hacca gidiş ve dönüş yılları
Elijah Muhammed'in grubundan ayrılan Malcolm X, bir yıl sonra, 1964'te hacca gitti ve Müslüman olduktan sonra aldığı Malik el-Şahbaz adının önüne el-Hac'ı ekledi. İsmini değişmesine rağmen yine de hep Malcolm X olarak anılan ve tanınan Malcolm'un Hac'dan geri getirdiği tek şey el-Hac eki değildir. İçinde bulunduğu grupta siyahi üstünlüğüne inanan ve tüm beyazları şeytan olarak öğrenen Malcolm X, hacca gittiğinde gerçek kardeşliği öğrendi. Ülkesine döndükten sonra hacda gördüklerini bir bir anlatan ve beyaz düşmanlığından vazgeçen Malcolm X, konferanslar düzenleyerek Elijah Muhammed'in insanları İslam adı altında kandırıp kendine bir örgüt kurduğunu anlatmaya başladı.
Hakk'ı haykırış ve şehadet
Sürekli konferanslar düzenleyen, programlara katılan Malcolm X, insanları gerçek müslümanlığa davet etmeye başladıktan sonra özellikle Elijah Muhammed'in örgütü tarafından sık sık tehdit edilmeye başladı. Zaten siyahilerin hakkını savunduğu için Amerikalı beyazlar tarafından düşman olarak görülen Malcolm X, şimdi de kendi ırkdaşları ve aynı dine inandıklarını söyledikleri kişiler tarafından tehdit ediliyordu. 15 Şubat 1965'te East Elmhurst, New York'taki evi bombalanan Malcolm X, durmadı ve gerçekleri anlatmaya devam etti. Bu olaydan 6 gün sonra da, 21 Şubat 1965 tarihinde 6 silahlı kişi tarafından konuşma yaptığı kürsüde suikasta kurban giderek şehit oldu.