İstanbul tarih boyunca pek çok kez yıkım görmüş bir şehir. Nice hükümdarlar, imparatorluklar görmüş geçirmiş. Tarihi dokusu zaman zaman tahrip edilse de o, tarihin izlerini korumayı bir şekilde başarıyor. Metro, Marmaray kazıları sayesinde de bu izler bizi tarihimize biraz daha yaklaştırıyor. İstanbul'un altı binlerce yıllık tünellerle örülü. Bugün bu tünellerin daha modernlerini açıyoruz. Bakınız Avrasya Tüneli. Eskiden imparatorlukların kendilerini korumak veya şehre su taşımak için açtığı tünelleri bugünün insanı sadece yol kat etmek için kullanıyor. Avrasya Tüneli'nin açılışı bizi İstanbul'un tünel tarihi üzerinden bugününü anlamlandırmaya itti. Şunu gördük, tarih hiçbir zaman kesintiye uğramıyor. Bugünün modern tünelleriyle atalarımızın kullandığı tüneller bizi bir yerde birleştiriyor. Şu anda hizmet veren Kağıthane-Piyalepaşa Bomonti-Dolmabahçe Çayırbaşı-Sarıyer tünellerini günde 150 bin sürücü kullanıyor. Avrasya tünelinbiyse 100 binin üzetine kullanılması planlanıyor.
GEÇMİŞTEN BUGÜNE
Öncelikle geçmişten İstanbul tünellerinden başlayarak bugğnlere gelelim. İstanbul'un altı binlerce yıllık tünellerle dolu. Bu tünellerin benzerleri ve daha gelişmişleri Paris, Londra, Libya ve İskoçya gibi şehirlerde de var. İstanbul'daki tünellerin düşmanlardan saklanma veya kaçma, Bizans imparatorları, saray mensupları veya kilisenin ileri gelenlerinin kullanımı için yapıldığını söylenegeliyor. Söylenegelen ve akla daha yatkın olan ise su temini için bu tünellerin kullanıldığı... Yalnız tüm tarihçilerin varlığını kabul ettiği bu tünellerin nereden başlayıp nerede bittiğini gösteren bir resmi kaynak yok. Ulaşabildiklerimiz arasında en esrarengiz olanı I. Justinnianos Yolu olarak da bilinen tünel. Ayasoya'nın altına dalgıçlar mağaracılar sokarak belgesel çeken belgeselci Göksel Gülensoy'un bu tünelin 1200 metresine ulaştı.
HİÇ HALKIN ARASINA ÇIKMAYAN İMPARATOR
Göksel Gülensoy'dan aldığımız bilgilere göre bu tünelin 571'den önce yapıldığını söylemek mümkün. Gülensoy bu tüneli bize şöyle anlatıyor: “Toplam 1200 metre olarak ölçümledik. Bu tünel, imparator aileleri kendilerini halktan koruyabilmek, bir isyan çıktığında rahat bir şekilde şehri terk etmek için yapılmıştır. Tünel üçgen şeklinde. Üçgenin başına Ayasofya'yı koyun sırtınızı Ayasofaya'ya verdiğiniz zaman solunda Büyüksaray sağında Hipodrum var. Efsanelerde ve kayıtlarda I. Justinianos'un halkın arasına hiç karışmadığı söylenir. Bu tünelleri kullanarak çat sarayda çat Hipodrum'da çat kilisede halkın huzuruna çıkıyordu. Sadece o değil din adamları, saray mensupları da resmi olarak bu tüneli kullanıyordu. Osmanlı'da da bu tünel kullanılmıştır.”
YERALTINDAN NOTLAR
Geldik bugüne. İstanbul'un tünellerini kullanan atalarımız gibi biz de farklı sebeplerle de olsa tünelleri kullanıyoruz. Onlar yollarını aydınlatmak için meşaleler yakıyorlardı biz araçlarımızın farlarını yakıyoruz. Onlar -ne gizlediklerini hala çözemediğimiz bir gizem- bir şeyler gizliyorlardı, düşmanlarından korunuyorlardı, şehre su taşıyorlardı, bizler trafik çilesine bir çözüm olarak tünellerde yolculuk ediyor, kıta değiştiriyoruz. Biz İstanbul'da yaşayanlar işe gidiş dönüşlerde zamanının çoğunu yeraltında geçiriyor olduk. Her gün 2 milyon kişi yerin altındaki tünellere döşenen metrolarla yolculuk ediyor. Tamamı Avrupa yakasındaki hatlarda (M1 ve M2) 83 adet ticari dükkan ve alan var. Avrupa ve Anadolu yakasındaki hatlarda 210 adet ATM bulunuyor. Metro İstanbul tarafından işletilen raylı sistem hat uzunluğu 129 km. İETT tarafından işletilen Karaköy-Taksim Tüneli ve Beyoğlu Nostaljik Tramvay uzunluğu ile birlikte toplamda 145,45 km. Hayatımız da artık bu metro güzergahlarına göre şekilleniyor.
İSTANBUL'UN ALTI DA ÜSTÜ TURİSTİK
İstanbul'un yeryüzü kadar yerlatı da tarihi zenginliklerle dolu. Yer altı turları da tur firmalarının ve turistlerin rağbet gösterdiği bir gezi turu. Bu geziler sırasında Karpos ve Papilas Kilisesi bodrumu, Aspar Sarnıcı, İpek Bodrumu, Antik Hotel bodrumu, Soğanağa Han Terası, Kafar Han, Servet Han Bodrumu, Terzioğlu Binası, Sphendon Binası, Nakkaş (Nakilbent) Sanrıcı, Sedir Halıcılık Bodrumu, Magnura Sarayı Kalıntıları gezidiriliyor. İstanbul'un biraz da çok bilinmeyen, gün yüzünde olmayan tarihine tanıklık ediyorsunuz.
İlk kez tam LED aydınlatma kullanıldı
* Avrasya Tüneli'nin Asya girişi Harem'de, Avrupa yakası girişi ise Çatladıkapı'da yer alıyor.
* Sadece otomobil ya da minibüslerin kullanımına uygun olarak tasarlanan iki katlı tünelden en fazla 2,80 m yükseklikteki araçlar geçebiliyor.
* Türkiye'de ilk kez tam LED aydınlatma kullanılıyor. Sürücülerin konfor ve güvenliği düşünülerek kademeli aydınlatma sistemi de uygulanıyor. Böylece, tünel giriş ve çıkışlarında sürücülerin tünele ve gün ışığına kolayca adapte olmaları sağlanıyor.
* Her 100 metrede bir yer alan acil durum telefonları, kamu anons sistemi, radyo anonsu ve GSM alt yapısı sayesinde yolculuk esnasında kesintisiz bir iletişim imkanı sağlanacak ve acil durumlarda bilgi akışı kesilmiyor.
* Tünel, 40 günlük periyotta sabah 7 ile akşam 9 saatleri arasında hizmet verecek. Yapılan ölçümlerin sonuçlarına uygun şekilde gerekli sistem düzenlemeleri bu süre içerisinde gerçekleştirilecek.
* Avrasya Tüneli'nin İstanbul'un mevcut ulaşım ağlarıyla olan entegrasyonunun İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile beraber sağlanmasının ardından 30 Ocak itibarıyla 7 gün 24 saat olan normal işletmeye geçecek.
Avrasya silueti bozmuyor
Avrasya Tüneli'ne gelelim. Bu tünel, Asya ve Avrupa yakalarını, deniz tabanının altından geçen bir karayolu tüneli ile birbirine bağlıyor. İstanbul'da araç trafiğinin yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe hattında hizmet veren Avrasya Tüneli, toplam 14,6 kilometrelik bir güzergahı kapsıyor. İki katlı olarak inşa edilen bu tüneli günde 100 binden fazla aracın kullanılması bekleniyor. İki katlı olarak inşa edilmesi, yol güvenliğine sağladığı katkı sayesinde sürüş konforunu da olumlu yönde etkiliyor. Her katta 2 şeritten tek yönlü geçiş sağlanıyor. Trafiğin çok yoğun olduğu Kazlıçeşme-Göztepe hattında yolculuk süresi 15 dakikaya kadar iniyor. Sis, buzlanma gibi olumsuz hava koşullarında da kesintisiz yolculuk yapılabiliyor. Avrasya Tüneli, İstanbul'daki mevcut havaalanları arasında en hızlı ulaşım olanağı sunuyor. Tarihi yarımadanın doğusunda kayda değer oranda trafik azalması sağlanıyor. Boğaziçi, Galata ve Unkapanı köprülerindeki araç trafiğinde hissedilir rahatlama sağlanıyor. Buna ek olarak %95'ini Türk çalışanların oluşturduğu projede günde 1800 kişiye istihdam sağlanıyor. Avrasya Tüneli'nin en önemli artısı İstanbul'un siluetini hiç bozmuyor oluşu.
Daha çok tünele ihtiyacımız var
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın "Odak Şehir İstanbul" projeleri kapsamında trafiği rahatlatmak için 16 yeni tünel yol inşaatına başlanıyor. Bir tünel yol inşaatı devam ediyor, 11 tünel yol projelendirme çalışmaları devam ediyor. Geçtiğimiz yıllarda hizmete alınan Kağıthane-Piyalepaşa Bomonti-Dolmabahçe Çayırbaşı-Sarıyer tünellerini günde ortalama 150 bin sürücü kullanıyor. 45 dakika olan ulaşım süresini 5 dakikaya indiriyor. Tüneller, emisyon değerlerlerinde de büyük azalımlar sağlayacak. İnşaatı biten Kasımpaşa Sütlüce tüneli önümüzdeki günlerde hizmete açılacak.