Türkiye’nin kuşları bir araya geldi

TRAKUS üyelerinin 2007 yılından bu yana yaptıkları binlerce gözlem, çektikleri on binlerce fotoğraf ve sahada edindikleri bilgiler ışığında yine platformun üyeleri tarafından derlenen TRAKUS Türkiye’nin Kuşları isimli çalışma kitap oldu. Editörlerden Ömer L. Furtun “Kitapta Trakus Türkiye Kuş Listesi’nde tanımlı 25 takıma mensup 76 aileden 491 türe yer verildi” diyor.

Haber Merkezi Yeni Şafak
Kara ağaçkakan

ZEYNEP TUBA KESİMLİ

TRAKUS üyelerinin 2007 yılından bu yana yaptıkları binlerce gözlem, çektikleri on binlerce fotoğraf ve sahada edindikleri bilgiler ışığında yine platformun üyeleri tarafından derlenen TRAKUS Türkiye’nin Kuşları isimli çalışma, İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basıldı. Türkiye’nin kuşlarını kapsayan, tamamına yakını yerli kaynaklardan oluşan ilk kuş tanım kitabı olma özelliğine sahip bu kıymetli eseri, editörlerinden Ömer L. Furtun ile konuştuk.

- Bu çalışma, Türkiye’nin kuşlarını kapsayan, tamamına yakını yerli kaynaklardan oluşan ilk kuş tanım kitabı. Proje fikri ne zaman, nasıl ortaya çıktı?

Serhat Tigrel, 2007 yılında www.trakus.org veri platformunu kurduğunda kuş gözlemcilerinin yararlanabileceği yayınlar ya yabancı dilde ya da Türkçeye tercüme edilmiş kitaplardı. Türkiye’nin tüm kuşlarını kapsayan, tamamına yakını yerli kaynaklardan oluşan ilk kuş tanım kitabını yapabilmek hayalini dile getirmişti. Bu hayali gerçekleştirmek tüm yönetimin ve üyelerimizin hedefi haline geldi. 2018 yılında yapılan Trakus kongresinde hazırladığım görseller eşliğinde artık bir kitap yapabilecek veri bankasına sahip olduğumuzu gösteren bir sunum yaptım. Görsellerden etkilenen katılımcılar çok heyecanlanmıştı. Bir hayal gerçek oluyordu. Hemen bir yayın kurulu seçildi.

- Kitap hazırlığında nasıl bir yöntem izlediniz?

Trakus Türkiye’nin Kuşları, 24 kişilik gönüllü bir ekibin kolektif çalışmasının ürünü. Kitabı hazırlarken bilgi paylaşımlarını ve toplantılarımızı internet üzerinden yaptık. Tecrübeli kuş gözlemcilerinden oluşan Trakus Tür Tanım Heyetindeki arkadaşlarımızdan 17 kişilik bir yazar ekibi oluşturuldu. Aynı zamanda Trakus Bilim Kurulunda da yer alan hocalarımız Ömer Halisdemir Üniversitesi Biyoloji Bölümünden Prof. Dr. Ahmet Karataş ve Ondokuz Mayıs Üniversitesinden Doç. Dr. Kiraz Erciyas Yavuz ile birlikte benim de dâhil olduğum 3 kişilik bir editör ekibinin yönetiminde metinler ve sayfa yapısı konusunda bir şablon hazırlandı. Haritaların oluşturulması işini Nizamettin Yavuz arkadaşımız üstlendi. Tasarım ve uygulama ekibimizi de genişlettik.

491 TÜRE YER VERİLDİ

Dünyadaki tüm canlılar gibi kuşlar da morfolojik benzerlik ve farklılıklarına dayanarak gruplandırılmış ve kendi içerisinde farklı takımlara, ailelere ve türlere ayrılmıştır. Bu kitapta Trakus Türkiye Kuş Listesi’nde tanımlı 25 takıma mensup 76 aileden 491 türe yer verildi. Sistematik sıraya uyulmaya çalışıldı ancak benzer türlerin aynı veya karşılıklı sayfalarda görünmesinin ve kitabın genel sayfa yapısının korunmasının istendiği durumlarda bu sıralamanın dışına çıkıldı.

- Bu kitap toplumda kuş biliminin bulduğu karşılıkla birlikte mi gelişti?

Halk temelli bilim olarak da ifade edilen vatandaş bilimi tabanlı projeler geliştikçe 1990’lı yıllara kadar akademik seviyede kalan kuş gözlemciliğine de ilgi arttı. Bir doğa yürüyüşü, bisiklet turu, kamp sırasında hatta evinin bahçesinde bilimsel çalışmalara yararlı bilgiler toplayabileceğinin, bunları paylaşarak katkıda bulunabileceğinin farkına varan vatandaş, Trakus gibi platformlara, topluluklara katılarak katkı sağlamaya başladı. Hem ülkemizdeki hem de yurtdışındaki birçok bilimsel yayında, projede bu içeriklerden faydalanıldı. Bu kitap da vatandaş biliminin sağladığı bilgilerle akademisyen ve bilirkişilerin editörlüğünde yoğrulmuş bir eser.

KİTAP OLUŞUMUNDA HER ÜYEMİZİN KATKISI OLDU

- Bu süreçte Trakus üyelerinin paylaşımlarından ne ölçüde yararlandınız ve bu disiplinli yapı içerik kalitesine nasıl etki etti?

Kitabın tüm içeriği üyelerimizin katkılarıyla sağlandı. Gönüllü katkı sağlayan akademisyenler, kuş tanım ekibi, kuş gözlemcileri ve fotoğrafçılarının destekleriyle 2007 yılından bu yana www.trakus.org bünyesinde gelişen devasa bilgi birikimi bu kitabın ana kaynağıydı. Trakus veri tabanındaki 250 bin fotoğraf incelenerek seçilen kuş görsellerinin tümü üyelerimizin yurt içinde çektikleri fotoğraflardan dekupe edilerek hazırlandı. Ülkemizde henüz fotoğraflanmayan türler veya herhangi bir türün üreme, genç vb. formları için yine üyelerimizin yurt dışında çektikleri fotoğraflardan da yararlanıldı. Türün fotoğrafı olmadığı durumlarda yine yerli bir çözüm yolunu seçtik ve illüstrasyon ekibimizin çizimlerine yer verdik.

- Kişisel hikâyenizi de merak ediyoruz. Kuş gözlemciliğine ve fotoğrafçılığına nasıl başladınız?

Lise yıllarında başlayan, bir reklam ajansında devam ettirdiğim fotoğraf merakım, kuşlarla tanışınca bir tutkuya dönüştü. 2007 yılında model çekimi için aldığım yeni bir objektifin deneme çekimlerinden bir karga fotoğrafını internette paylaşmıştım. O yakışıklı karga, kuş tutkunları ile tanışmama vesile oldu. Bu paylaşımıma yapılan yorumlar oldukça ilgimi çekti. İlgi alanları kuş gözlemciliği/fotoğrafçılığı olan kişiler çoğunluktaydı. Onları, hikâyelerini, tutkularını biraz araştırınca aralarına katılmaya karar verdim. Aynı yıl Trakus’a üye oldum, her yıl düzenlenen kamplarına katıldım. Güzel insanların güzel hedeflerini görünce elimi taşın altına koymaya, yönetime katılmaya karar verdim. Kuş gözlemciliği tarafım biraz zayıf kalıyor. Yeni türler peşinde koşmak da pek rağbet ettiğim bir şey değil. Bunları tutku ile yapan arkadaşları gururla izliyor ve destekliyorum. Ben daha çok, hayalimdeki kareleri fotoğraflarıma yansıtmaya çalıştığım tarzı yakalayabileceğim araziler planlıyorum. Yaygın olarak görülebilen bir tür olan kızılgerdan (nar bülbülü) ile ikimizin de huzurlu olduğuna inandığım bir ortamda onu fotoğraflayarak bütün günümü geçirebilirim.

MERAKLILARIN SAYISI ARTIYOR

- Dijital dünyadaki hızlı gelişim, gerekli kaynaklara, araç ve gereçlere artık daha kolay ulaşım sağlanması gibi unsurlar şüphesiz kitlelerin kuş bilimi ve gözlemciliğinde çok daha fazla içerik üretmesini, kuşlarla ilgilenenlerin sayısının günden güne artmasını sağlıyor. Sizce bu nitelikli bir gelişim mi?

Dijital dünyadaki hızlı gelişimin kaynak zenginliği yaratma ve bilgiye hızlı ulaşım açısından kolaylık yarattığı kuşkusuz. Ancak gittikçe artan “beğeni”, “izlenme oranı” odaklı sosyal medya furyası bu bilgilerin güvenilirliğini ve tasnifini olumsuz yönde etkiledi. Bu “beğeni” odaklı ego tatmin ihtiyacı Trakus gibi sitelerin kan kaybetmesine yol açtı. Bu kayıp gittikçe daha da hızlanıyor. Nitelikli bir gelişim için sabır ve tutku ile Trakus ve benzeri oluşumları desteklemeye devam etmek veya benzer platformlar oluşturmak bu kitap gibi projeleri geliştirebilmek için çok önemli.

PANDEMİDEN ETKİLENDİK

- Pandemi dönemi kuş gözlemciliğini ve fotoğrafçılığını nasıl etkiledi?

İlk bakışta kuş gözlemciliği ve fotoğrafçılığı olumsuz etkilendi diyebiliriz. Pandemi döneminde seyahat olanaklarının kısıtlanmasının, sağlık kaygıları nedeni ile arazi çalışmalarını olumsuz etkilediğini de söyleyebiliriz. Ancak birçok kişiye proje üretmek açısından fırsat oluşturdu diye düşünüyorum. Normal günlerin aşırı temposunda bugüne kadar yaptıklarımızı değerlendirecek, bir projeye dönüştürecek zamanı bulmakta zorlanıyorduk. Bu dönemde internet üzerinde geçirilen sürelerin artması nedeniyle bizim gibi sosyal platformların üye sayısında normalden daha fazla artış oldu. Doğaya özlem, çevre bilincini daha da geliştirdi. Kitap okumaya, öğrenmeye daha fazla zaman ayırabildik. Kuşlar açısından sorarsanız yasaklar sebebiyle kuşların yaşam alanlarının insanoğlunun olumsuz etkisinden uzak kalmasına sevinmedim diyemem.

İSTANBUL BOĞAZI GÖZLEM İÇİN İYİ BİR ADRES

- Kuş gözlemciliği için uzaklaşmak, doğaya açılmak şart mı yoksa metropollerde de fırsatlar var mı? Buradan, ilgi duyanlara verebileceğiniz birkaç tüyo ne olabilir?

İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropollerde toplu taşımacılığı kullanarak ulaşabileceğiniz birçok önemli gözlem noktası var. Dünyanın en önemli yırtıcı göçü izleme noktalarına sahip olan İstanbul Boğazı aynı zamanda yelkovan kuşlarını gözlemlemek için de önemli bir alan. Ankara Gölbaşı’nda yapacağınız gözlemde birçok türe rastlayabilirsiniz. İzmir, Gediz Deltası şehirde yaşayanların kolayca ulaşabildikleri önemli kuş alanlarından biridir. Özellikle göç dönemlerinde bahçelerimiz, parklarımız birçok ötücü tür tarafından ziyaret edilebilir. Şehirlerimizde, gümüş martı çatıları; kerkenez, gök doğan, ebabilgiller ve kırlangıçgiller yüksek binaları yuvalanmak için seçebilirler. Yakınınızdaki bir sahilde kış göçmeni bir ziyaretçiye rastlayabilirsiniz. Balkonunuzda üreyen bir kumru ile ilgili paylaşacağınız bilgiler bilimsel çalışmalara katkı sağlayabilir. Evinize çok yakın gözlem alanları keşfedebilirsiniz.

GÖZLEMCİNİN İHTİYAÇ LİSTESİ

- Bir kuş gözlemcisi olabilmek için gereken olmazsa olmaz temel araç ve hasletler nelerdir?

Kuş gözlemcisinin her şeyden önce kuşlara ve yaşam alanlarına saygıyı, biyolojik çeşitliliğin korunmasını ilke edinmiş olması gerekir. Yakınlaştırma gücü 8, mercek çapı 40 mm (8x40) olan dürbün, kuş tanım kitabı, not defteri ve kalem; kuş gözlemciliği için yeterli temel araçlardır. Su geçirmez bir sırt çantası, uygun giysiler de önemlidir. Gözlemlediğiniz kuşları fotoğraflamak, daha sonra yapacağınız değerlendirmeler için önemlidir.