Yapımcı Abdurrahman Keskiner’in hayatı belgesel oldu: Muhsin Bey’i batmayı göze alarak çekti

Türk sinemasına önemli filmleri kazandıran ve birçok yapımda emeği olan Abdurrahman Keskiner’in hayatı belgesel oldu. Adana Altın Koza Film Festivali’nde dünya prömiyeri yapacak olan belgeselde Keskiner, Muhsin Bey filmini batmayı göze alarak çektiğini söylüyor.

Halime Kirazlı Yeni Şafak
Abdurrahman Keskiner

Yeşilçam’ın önemli filmlerinin yapımcısı Abdurrahman Keskiner’in sinema yaşamı beyaz perdeye aktarıldı. Türk sinemasına “Umut”, “Muhsin Bey”, “Kapıcılar Kralı”, “Namus Borcu” filmlerini kazandıran yapımcı “Selvi Boylum Al Yazmalım”a da büyük katkı verdi. Birçok filmin tanıtımına da destek olan yapımcının belgeseli “Bir Zamanlar Yeşilçam: Abdurrahman Keskiner” Karina Film tarafından çekildi. 29. Adana Altın Koza Film Yarışması’nda gösterilecek yapım, Keskiner ve Yılmaz Güney’in memleketi ve tanıştıkları Adana’da dünya prömiyeri yapacak. Belgeselin yönetmen koltuğunda ressam ve müzisyen Mehmet Güreli oturuyor.

Yapımcılığını Görkem Yeltan ve Yalçın Akyıldız’ın yaptığı belgeselde, sinema için varını yoğunu ortaya koyan Keskiner’in parasızlık içinde ayakta kalma çabasını, çekimlerde yaşanan ilginç anları izleyicilerle paylaşılıyor.

TURNA BEKLERKEN PİRE NURİ’Yİ ÇEKTİLER

Yeltan, on altı yıldır Abdurrahman Keskiner’in hikâyesi üzerine çalıştığını dile getiriyor. “Bildiğim şeyleri gençler bilmiyor” diyen yapımcı, Burçak Evren’in yazdığı “Apo Gardaş” isimli kitaptan da faydalanmış. Evren kitabında, Keskiner’in filmlerden kazandığı parayı iş yapmaz denilen filmlere yatırdığını söylüyor. O işlerden birisi olan Muhsin Bey, daha sonra dönemin en önemli filmleri arasına giriyor. Keskiner filmi, sinemayı ayakta tutmak için batma pahasına çektiğini söylüyor.

1970’li yıllarda Kültür Bakanlığı’nın günümüzdeki kadar uluslararası film festivallerinde etkili olmadığı dönemlerde ülke sinemasından filmleri dünyaya tanıttı. Cannes, Antalya ve Adana gibi festivallerde açtığı stantlarla filmlerin satışını da gerçekleştirmiş. Yılmaz Güney ile sıkı bir ahbaplığı olan Keskiner belgeselde, 1968 yılında Güney’in memleketi Yenice’de çektikleri Seyyit Han filminde bir ay boyunca turna geçişini beklediklerini, turnalar geçmeyince Güney’e yeni film yazması önerisinde bulunduğunu ve bir hafta sonra Pire Nuri’yi çektiklerini anlatıyor.

Bu da dayakçı Yılmaz Güney!