Esmaü'n-Nebi

Arşiv.

Mehmet Nezir Gül

Ahmed (sav): Allah’ı En Çok Öven ve Övülen

Toplumumuzda Ahmed isminin olmadığı bir aile neredeyse yoktur.

Ailemizde, mahallemizde, çevremizde adı Ahmed olan biri mutlaka vardır.

Akraba çevremizde bu isimle seslendiğimiz biri muhakkak bulunur.

Zaten ülkemizde en çok kullanılan isimler arasında yer almaktadır.

Ahmed de Peygamber Efendimiz’den (sav) hareketle Müslümanlar tarafından, Muhammed’den sonra en çok kullanılan ve yaygın olan isimdir.

Övünerek iftihar ederek kullandığımız bir isim.

Bir rivayette, Hz. Âmine’ye rüyasında verilmesi istenen isim.

“Başka hiçbir kimseye nasip olmayan bir makamda ve sadece kendisine mahsus ifadelerle herkesten daha fazla Allah’a hamd ettiği ve Cenab-ı Hakk’ın da onu bütün insanlardan daha çok övdüğü için Hz. Peygamber’e (sav) bu isim verilmiştir.” (Mustafa Fayda, Ahmed, TDV İslam Ans., 2:29-30)

Ahmed ismi, Kur’an-ı Kerim’de geçen bir isimdir.

Yüce Rabb’imiz, son elçisinin bir isminin de Ahmed olduğunu ve bu ismin, İsa (a.s.) tarafından müjdelenen son peygamber olduğunu haber vermektedir.

“Hatırla ki Meryem oğlu İsa; ‘Ben size Allah’ın bir elçisiyim. Benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayan ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyen olarak geldim’ demişti. Fakat O kendilerine açık deliller getirince bu apaçık bir büyüdür, dediler.” (Saff, 61/6)

Bu isim de Muhammed ismi gibi sadece Peygamber Efendimiz (sav) için kullanılmıştır. Ondan önce hiçbir kimseye bu ad verilmemiştir. Cenab-ı Allah hikmetiyle bu ismi korumuş ve başkalarının bunu kullanmasını âdeta engellemiştir.

Allah Resulü (sav) isimlerini belirttiği bir hadislerinde Ahmed ismini de zikretmiştir:

Cübeyr b. Mut’im (ra) anlatıyor: Resulullah (sav) buyurdular ki: “Benim beş ismim vardır. Ben Muhammed’im, ben Ahmed’im, ben Allah’ın benimle küfrü mahvedeceği el-Mahi’yim (mahvedici), ben Haşir’im (toplayıcı), insanlar benim arkamda haşr edilecektir. Ben Akib’im (sonradan gelen), benden sonra peygamber gelmeyecektir.” (Buhari, Müslim, Muvatta, Tirmizi’den nakl. Kütübü Sitte, c. 15, s. 343)

Ahmed’in Anlamı

Ahmed de Muhammed ismi gibi “Hamd” kökünden türemiştir.

Bu ismin iki anlamı bulunmaktadır.

Birincisi; en çok övülen, methedilen kişi. Övülmeye insanların en layık ve münasip olanı.

İkincisi; Allah’ı, yüksek sıfatlarıyla, kudret eserleriyle gerektiği gibi ve en çok öven, metheden şahıs manasına gelmektedir. Yani Rabb’ine hamd edenlerin en çok hamd edeni.

Bu isim, iki derin manaya gelmesiyle dikkat çekmektedir.

Peygamber Efendimiz (sav) Ahmed ismini, kendisinden önceki Peygamber ve insanlardan daha çok övüldüğü için almıştır. Her peygambere, Efendimiz (sav) hakkında övücü bilgiler verilmiş ve onlar da kendi milletlerine bunu bildirmişlerdir.

O gerçekten, insanlar içinde her yönüyle; söz, davranış ve ahlakıyla övgüyü hak eden insandır.

Yerdekiler, göktekiler, dünyadakiler, ahirettekiler, tüm mahlûkat, onun ne kadar değerli olduğunu bilmekte ve övmektedir.

Muhammed ile Ahmed Arasındaki Bağ

İbn-i Kayyim, aynı kökten gelen Muhammed ile Ahmed arasında şöyle güzel bir bağ kurar: “Muhammed kelimesi, övülen nitelikleri çok olan, Ahmed ise övülen, başka övülenlerden daha üstün olan anlamındadır. Şu hâlde Peygamber Efendimiz; çokluk ve nicelik bakımından Muhammed, özellik ve nitelik bakımından da Ahmed’dir.” (İbn-i Kayyim, Zâdu’l-Meâd, c. 1, s.88)

“Aynı kökten türeyen Muhammed ve Mahmud isimleri, yalnızca övülmüş olmayı ifade ettikleri hâlde Ahmed’de hem övülme hem de övme anlamı vardır.” (Mustafa Fayda, Ahmed, TDV İslam Ans., c. 2, s. 29-30)

“Bir ismin Ahmed efendim, bir ismin de Muhammed

Sallallahu aleyhi vesellem, sallallahu aleyhi ve sellem.”