Serbest meslek faaliyetinde bulunabilecek durumda olan doktorlar yeni bir yöntemle yani Limited Şirket veya Anonim Şirket ortağı olarak serbest meslek icra eden personel kapsamının dışına çıkarak döner sermaye katkı payının ödenmesinde esas alınan düşük oran kısıtının dışına çıkarak hem şirket ortağı oluyorlar hem de bu şirkette çalışmaya başlıyorlar. Bu durumun mümkün olup olamayacağı ile muhtemel sıkıntılarını inceleyeceğiz.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun Ticaret ve diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunma yasağını düzenleyen 28 inci maddesinde; "Memurlar Türk Ticaret Kanununa göre (Tacir) veya (Esnaf) sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz, ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz, ticari mümessil veya ticari vekil veya kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirkette komandite ortak olamazlar. (Görevli oldukları kurumların iştiraklerinde kurumlarını temsilen alacakları görevler hariç)…."hükmüne yer verilmiştir.
Bu madde kapsamında, Devlet memurlarının Limited Şirket ortağı olabilecekleri Devlet Personel Başkanlığının vermiş olduğu görüşlerle mümkün olabilmiştir ve bu durum istikrar kazanmıştır.
Diğer yandan, 2368 sayılı Sağlık Personelinin Tazminat ve Çalışma Esaslarına Dair Kanunun 2'nci maddesinde "Kamu sağlık hizmetlerinde çalışan personelin haftalık kanuni çalışma süresi 45 saattir. Ancak bu Kanunun 4 üncü maddesinde tanınmış olan haktan yararlananlar için bu süre 40 saattir. Günlük çalışma saatleri, 657 ve 926 sayılı Kanunlardaki hükümlere göre tespit edilir." 4'üncü maddesinde de "Birinci madde kapsamına giren personelden, özel kanunlarına göre meslek ve sanatlarını serbest olarak icra etme hak ve yetkisine sahip olanlar, istedikleri takdirde, birinci maddede öngörülen tazminat hakkından yararlanmamak şartı ile serbest olarak çalışabilirler. Bunlara iş güçlüğü, iş riski ve teminindeki güçlük zamları veya bu mahiyetteki zamlar ödenmez." hükmü yer almaktadır.
Ayrıca, Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları İle Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun 5'inci maddesinde; "…döner sermaye gelirlerinden personele bir ayda yapılacak ek ödemenin tutarı, ilgili personelin bir ayda alacağı aylık (ek gösterge dahil), yan ödeme ve her türlü tazminat (makam, temsil ve görev tazminatı hariç) toplamının; pratisyen tabip ve diş tabiplerinden serbest çalışanlara yüzde 250'sini, serbest çalışmayanlara yüzde 500'ünü, uzman tabip, Tıpta Uzmanlık Tüzüğünde belirtilen dallarda bu Tüzük hükümlerine göre uzman olanlar ve uzman diş tabiplerinden serbest çalışanlara yüzde 350'sini, serbest çalışmayanlara yüzde 700'ünü, serbest çalışmayan klinik şef ve şef yardımcılarına yüzde 800'ünü, hastane müdürü ile eczacılara yüzde 250'sini ve başhemşirelere yüzde 200'ünü diğer personele ise yüzde 150'sini geçemez.…."hükmüne yer verilmiştir.
Bu hüküm gereğince, limited şirket ortağı olan tabipler serbest meslek icrası kapsamında faaliyette bulunmadığı için yüzde 250 ve yüzde 350 kısıtına tabi olmadan döner sermaye katkı payı alabileceklerdir. Peki limited şirket bünyesinde fiilen çalışılması ve bizzat tedavi uygulaması nasıl yapılacak ve bunun hukuki durumu nasıl olacaktır? Öncelikle hem memur statüsünde olup, hem de şirket ortağı sıfatıyla çalışılmasının mümkün olamayacağını düşünüyoruz. Böyle bir durumun gerçekleşmesi halinde ise yapılan fiilin ticari kazanç getirici faaliyet kapsamında olacağı aşikardır. Çünkü, şirket ortağı olmakla şirkette fiilen çalışmak başka başka şeylerdir. Yani bu durumda sermaye oranıyla sorumluluk dışında başka sorumluluklarda ortaya çıkacaktır. Bu konuyla ilgili olarak mağduriyet doğmaması için ilgililerin çok dikkatli olması gerekmektedir. Yani kademe ilerlemesinin durdurulması gibi bir ceza ile karşı karşıya kalmak söz konusu olacaktır. Bu durumun tespiti ise hiç de zor olmayacaktır. Son olarak şu hususu da belirtmek gerekir ki hizmet akdi ile limited veya herhangi bir şirkette çalışılması ise yine bu yasak kapsamındadır.
Basın kartı sahiplerine torba kadro uygulaması
Basın kartı sahiplerinin Kazanılmış hak aylık derece ve kademesinde değerlendirilen sürelerin tamamı 68/B kapsamında yapılan atamalarda dikkate alınır mı?
657 sayılı Kanunun 36/C- 4 bendinde; "Basın Kartları Yönetmeliğine göre, basın kartına sahip olmak suretiyle gazetecilik yaparak memurluğa girenlerin; meslekleriyle ilgili görevlerde istihdam edilmeleri şartiyle, fiilen gazetecilik yaparak geçirdikleri sürenin 3/4 ü fiilen memuriyette geçmiş sayılarak, bu sürenin her yılı bir kademe ilerlemesi ve her üç yılı bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir."hükmüne yer verilmiştir. Değerlendirilecek hizmet süresinden ise sadece özel sektörde geçen süre 12 yılı geçemeyecektir.
657 sayılı Kanunun 68/B bendinde;"…8.6.1984 tarih ve 217 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesi kapsamına dahil kurumlarda fiilen çalışmış olması ve yüksek öğrenim görmüş bulunması şarttır. Ancak dört yıldan daha az süreli yüksek öğrenim görenler için yukarıdaki sürelere ikişer yıl ilave edilir. Yasama Organı Üyeliğinde, Kanunlarla kurulan fonlarda, muvazzaf askerlikte ve okul devresi dahil yedek subaylıkta ve uluslararası kuruluşlarda geçen sürelerin tamamı ile yüksek öğrenim gördükten sonra özel kurumlarda veya serbest olarak çalıştıkları sürenin 6 yılı geçmemek üzere 3/4'ü yukarıdaki sürelerin hesabında dikkate alınır…"hükmüne yer verilmiştir.
Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde 36/C-4 üncü bendinde herhangi bir hizmet sınıfı kısıtı bulunmadığı ve fiilen memuriyette geçmiş ibaresinden bahsedildiğinden bu sürelerin 12 yılı geçmemek üzere _ ünün 657 sayılı Kanunun 68/B bendinde değerlendirileceğini düşünüyoruz.