Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırma ve Uygulama Merkezi (SÜMAM) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, yeterli kadro ve bütçe olmaması nedeniyle Mevlana hakkında yeterli çalışmalar yapamadıklarını söyledi. Şimşekler, yaptığı açıklama, Mevlana'yı anlamak isteyenlerin ilk önce Mesnevi okuduklarını, daha sonra Mevlana'yı başka kaynaklardan araştırdıklarını söyledi.
Mesnevi'nin bir bütün olduğunu, bu kitabın sadece bir bölümünün okunmasıyla Mevlana'nın doğru anlaşılamayacağını, ancak bütününün okunmasının Mevlana'nın düşünceleri hakkında fikir verebileceğini ifade eden Şimşekler, sloganlaştırılmış bazı cümlelerinin ise kişiyi Mevlana'yı anlamaktan uzaklaştırabileceğini kaydetti.
SADECE 3 KİŞİ ÇALIŞIYOR
Mevlana'nın Mesnevi'de anlattığı hikayelerin hepsinin ortak bir özelliği olduğunu dile getiren Şimşekler, "Mevlana hikayelerinde ister hayvanlardan, ister ağaçlardan ve taşlardan bahsetsin sonuçta bu hikayeler insan merkezine dönüyor, yani insanı anlatıyor" dedi.Türkiye'de Mevlana ile ilgili araştırma yapan tek kuruluşun SÜMAM olduğunu ifade eden Şimşekler, ancak SÜMAM'ın da kendisi dahil sadece 3 personelinin bulunduğunu dile getirdi. Şimşekler, 2008 yılında Mevlana ile ilgili sadece 2 toplantı düzenlediklerine işaret ederek, kurum olarak yeterli bütçeye sahip olmadıkları için toplantıya çağırdıkları bilim adamlarını oteller yerine üniversitenin misafirhanesinde ağırlamak durumunda kaldıklarını anlattı.
YETERLİ ÇALIŞMALAR YAPILAMIYOR
Yeterli kadro ve bütçe olmaması nedeniyle Mevlana hakkında yeterliçalışmalar yapamadıklarını, adeta ellerinin kollarının bağlı olduğunu ifade eden Şimşekler, şöyle devam etti: "Bizim merkezimiz bu haliyle ihtiyaca cevap vermekten uzaktır. Mevlanaile ilgili mutlaka bir araştırma enstitüsü veya benzeri bir kuruluş oluşturulmalıdır. Bu kuruluş Mevlana'nın doğru anlaşılması ve tüm dünyaya layık olduğu şekilde tanıtılması için faaliyetler göstermelidir. Tüm dünyada Mevlana'ya büyük ilgi var. Hatta son 10 ıldır Mevlana'ya gönül verenler ABD, Kanada, İsviçre, Almanya ve Hollanda'da Şeb-i Arus programları düzenleniyor. Mevlana'ya duyulan bu ilgiyi Türkiye'ye ve Konya'ya kanalize etmek için kapsamlı çalışma yapacak bir kuruluşa ihtiyaç var. Ayrıca semayı Dünya Somut Olmayan Kültürel Mirasları Listesi'ne ekleyen UNESCO da Türkiye'ye, bu değerin orijinal haliyle yaşatılması için bazı sorumluluklar yükledi. Bunun gereğinin bir an önce yerine getirilmesi şarttır."
Şimşekler, gerekli bütçe ve imkan sağlanıp faaliyetler yürütülmezse dünyanın Mevlana'yı Türkiye'den ve İslam'dan uzak, dinler üstü bir kişi olarak tanımasının kaçınılmaz olduğunu sözlerine ekledi.