T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T

Stresinizi yönetin

Stresi önleyemeyiz ama onu yönetmeyi öğrenebiliriz. Günde yarım saatlik pedal çevirmek, beyin faaliyetlerinde yüzde 25 oranında artış sağlıyor ve gerginliği azaltıyor.

Günlük yaşamın bir parçası haline gelen stresi önlemeye çalışmak yerine, stresi yönetmeyi öğrenmek öneriliyor. H.Ü Sosyal Hizmetler Yüksekokulu Öğretim üyesi Dr. Vedat Işıkhan, Sosyal Hizmetler Dergisi'nde, "Stres Yönetimi" konulu yazısında stresi yönetmenin yollarına dikkati çekti. "Stresi önleyemeyiz ama onu yönetmeyi öğrenebiliriz" görüşüne yer veren Dr. Işıkhan, kişilerin stresle baş etmek için tipik bazı davranışlara yöneldiklerini ifade ederek, şunları kaydetti: "Bir çoğumuz ya sigaraya, yemeğe, alkole, ilaca ya da bunlardan birkaçına birden yöneliriz.

Bazılarımızda strese tepki olarak geri çekilir, içine kapanır, pasifleşir, sorunlarıyla yüz yüze gelmekten kaçınır. Bazen de sorunlarını tümüyle yok sayarak, olayların dışına çıkar. Bir başka stresle baş etme biçimi de aşırı tepki göstermektir. Başkalarına yönelik öfke nöbetleri, kırıcı olma, kaygılanma bu davranışlardan bazılarıdır. Bazıları da hiç tepki göstermeyip sıkıntıyı içinde biriktirir. Bu birikimler sonucunda birey artık daha fazla dayanamayacağı için herhangi bir olayın hiç beklenmedik bir anda strese dönüşme olasılığı vardır." Stresin öldürücü bile olabileceğine işaret eden Vedat Işıkhan, stresin insanların kaderi olmadığını, herkesin yaşamını sürdürmesi ve gelişmesi için strese ihtiyaç duyduğunu kaydetti.

Stresi yönetebilmek için öncelikle stresin nasıl algılandığı ve belirli streslerin hastalık yapıcı etkilerini en aza indirmenin öğrenilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Işıkhan, yazısında şöyle dedi: "Algılayamadığınızı kontrol edip yönetemezsiniz. Bu yüzden ilk adım olarak stresinizi anlayın ve önlemlerini belirleyin. Stresi önleyemeyiz ama yönetebiliriz. Stres yönetiminin öncelikli amacı, stres düzeyimizi ortaya çıkarmaktır. Bu düzey, fonksiyonlarımızı ve sistemlerimizi fazla zorlamadan en etkin yerine getirdiğimiz düzeydir. Bu düzeyi koruyabilmek için kendimizi disipline etmeliyiz."

MASAJ, STRESİ YOK EDİYOR

Masajın stresi yok ettiğini, prematüre bebeklerin kilo, astımlıların soluk almasına, AIDS'li kişilerin bağışıklık sistemlerinin güçlenmesine yardımcı olduğunu kaydeden Dr. Vedat Işıkhan, stresi azaltmak için yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: l Yarım saatlik bir pedal çevirin çünkü beyin faaliyetlerinde yüzde 25 oranında artış sağlıyor. l Spor beyne daha fazla oksijen gönderiyor ve kaslardaki gerginliği azaltıyor. Stresi azaltmak ve vücudun rahatlatması için daha fazla oturun ve üzerinizdeki yükleri bırakarak rahatlayın. l Rahatlamak için hangi metodu seçerseniz seçin günde en az bir kez bunları yapmaya çalışın. l Oyun oynamayı günlük yaşantının ayrılmaz bir parçası haline getirin.

YÖNETİME YAVAŞ BAŞLAYIN

Davranışlarınızı değiştirmeye karar vermiş olsanız bile kendinizi, olumsuz tepkilere karşı iyi beslenme, egzersiz, rahatlama ve oyun gibi kişisel programlara yöneltin. l Kendinizde değişimin zor olduğunu göreceksiniz. Bu yüzden bunları kendiniz için kolaylaştırın. Bazen bir ve iki değişiklik için konsantre olun. l Yoga, müzik terapisi, grup terapisine katılın, anı defteri tutun, bir dost ile sorunlarınızı paylaşın. Bütün bu yöntemler, temelde umutsuzluk hissini gideriyor ve kontrol duygusunu da artırıyor. l Stresinizi yönetmeye yavaş yavaş başlayın. l Kendi stilinizi bulun, düşüncenizi değiştirebilmeniz için kendinize izin verin.

RAHATLAMAK İÇİN EGZERSİZ

Kendinizi rahat hissedeceğiniz bir yere dik oturun, elleriniz kucağınızda ve gözlerinizi kapatın, l Burnunuzdan derin bir nefes alın, verin. Nefes alıp vermeyi hızlandırarak, 10-20 dakika sürdürün. Tüm düşüncelerinizi, nefes alıp vermeye odaklaştırın, ilginizin dağıldığını ve dikkatinizin başka şeylere kaydığını hissederseniz kendinizi toparlayın. l Nefes alıp verirken, aldığınız havanın vücudunuzun her noktasındaki akışını düşünün ve nefes alıp vermenin tazeliğini, enerji ve her türlü kas bağlantınızı gevşettiğini düşünün. l Bitirmeye hazır olduğunuzda gözlerinizi yavaşça açın ve aktivitelerinize yeniden başlamadan önce olduğunuz yerde bir süre öylece kalın.

Kadınlar daha DEPRESİF

Yaşam boyunca depresyon geçirme riskinin yüzde 15 dolaylarında olduğu, kadınlarda ise bu oranın yüzde 25'e kadar yükselebileceği bildirildi. Şişli Etfal Hastanesi psikiyatristlerinden Uzm. Dr. Sibel Mercan, insanların kendilerini zaman zaman üzüntülü ve mutsuz hissedebileceklerini, bu durumun uzaması ve nedensiz ortaya çıkan ruh sağlığı sorununun, depresyona yol açabileceğini belirtti. Mercan, depresyonun kadınlarda özellikle gebelik, doğum sonrası dönem ve menopozda arttığına dikkati çekti.


 
Bitlerin tarihi insanlık kadar eski
İnsanlarda yaşayan bitlerin bugüne kalan en eski örnekleri 4 bin yıllık mumyalarda bulunmuş. Bitler, bilinenin aksine, temiz ve sağlıklı saçı, kirli saça tercih ediyorlar.
AIDS HIZLA YAYILIYOR
Türkiye'de geçen yıl 1141 olan AIDS'li sayısı, bu yılın ilk 6 ayı içinde 105 kişi artarak 1246'ya çıktı. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, AIDS hastalığı, 1985 yılında 1 hasta ve 1 taşıyıcı da görülmesinden sonra artarak devam ediyor. Bu yıl itibariyle, 27 yeni AIDS hastası, 78 taşıyıcı belirlendi. Böylelikle, 1985 yılından bu yana toplam 391 AIDS hastası, 855 taşıyıcı olmak üzere toplam 1246 AIDS vakası saptandı. Hastalık, erkeklerde kadınlara oranla daha fazla görülürken, hastalığa yakalananların 368'ini kadınlar, 878'ini ise erkekler oluşturuyor. Türkiye'deki ilk AIDS vakalarının saptanmasının ardından 1986 yılında yalnızca 5 erkekte görülen hastalık, 1987 yılında 29 erkek ve 5 kadına yayıldı. Bu yıldan sonra artarak devam eden AIDS'li sayısında
2000 yılı 158 kişi ile en çok görülen yıl oldu. Hastalığın yaş ve cinsiyete göre dağılımı ele alındığında, hastalığın en çok 30-34 yaş grubundaki erkeklerde görüldüğü belirlendi. Bu yaş grubundaki 197 erkek, AIDS hastası veya taşıyıcısı iken, bu rakamı 145 ile 25-29 yaş grubundaki erkekler izliyor. AIDS'in olası bulaşma yolları incelendiğinde de hastalığın 100 erkeğe homo/biseksüel cinsel ilişki yoluyla bulaştığı, 89 erkeğin madde bağımlılığı nedeniyle virüs aldığı, 353 erkek, 274 kadının da heteroseksüel cinsel ilişki nedeniyle hastalığa yakalandığı belirlendi. Hastalığın en çok görüldüğü il olan İstanbul'da 6 ay içinde sayı 94 artarak 645'e çıktı. İstanbul'u, 22 kişi artarak 199'e çıkan Ankara, bunu da 31 kişi artışla 162 olan İzmir ili izliyor.
28 Eylül 2001
Cuma
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED