Türkiye'nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, ülkenin hak etmediği bir zamanda makbul ve makul sayılamayacak sebepten dolayı ekonomik bunalıma girdiğini belirterek, "Eğer ülke iyi yönetilemiyor ve halk ıstırap içindeyse bunun çaresi seçimdir" dedi. Süleyman Demirel, dün sabah ilk önce Enerji Bakanı Zeki Çakan'la birlikte bazı fuarların açılışlarını yaptı. CNR Uluslararası Fuar Merkezi'ndeki Enerji/Otomotiv/ Elektro 2001 fuarlarının açılışına katılan Demirel, gerek yaptığı konuşmada gerekse açılışlardan sonra gazetecilerin sorularına verdiği cevaplarda ilginç mesajlar verdi. Daha sonra Karaköy Rotary Kulübü'nün 'Perşembe Toplantıları'nda konuşan Demirel, ekonomik kriz ve siyasi istikrarsızlığa vurgu yaparak seçimlere gidilmesi gerektiğini söyledi.

Müteşebbis ürkütüldü

Demirel, fuar açılışları öncesinde yaptığı konuşmada, siyaset yaptığı dönemde özellikle Türkiye'nin kalkınması için yaptığı icraatları uzun uzun anlattı. Demirel, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Zeki Çakan'ın konuşmasında işaret ettiklerine de değinerek, "Sayın Bakan'ın anlattığı tablo, bir hüzün tablosudur. 31 yıldır Türkiye ilk defa, 2001 yılında enerji tüketiminde geriye gitmiştir, geçen yıla nazaran" dedi. Demirel, "Devlet, Türkiye kalkınmasını, Türkiye'nin teşebbüs gücüne daha çok açmak mecburiyetindedir. Bugünkü krizin içinde bulunduğu ana sebeplerden biri Türk müteşebbisinin ürkütülmüş olmasıdır" dedi. "Bunlar devlete yakışan şeyler değildir. Ahde vefa, bir devletin en önemli işidir" diyen Demirel sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben herşeyin üstündeyim. Daha doğrusu benim kimseye yaranma veya kimseden çekinme diye bir sorunum yok. Devletimin bütün ünitelerine sesleniyorum: Türkiye'yi karanlıkta bırakamazsınız. Halkıma sesleniyorum: Karanlıkta kalacaksın. Kriz olmasaydı, karanlıktaydın. Onun içindir ki bir an evvel alınacak tedbirlerin hepsini almalı."

Kriz makbul ve makul değil

Demirel, daha sonra Karaköy Rotary Kulübü'nün "Perşembe Toplantıları" kapsamında Pera Paras Oteli'nde, "2001 Eylül'ünde Türkiye ve Dünya" konulu bir konferans verdi. Alınan tedbirlerin Türkiye'yi 7-8 ay önce düzlüğe çıkarması gerektiğini ifade eden Demirel, "Çünkü genellikle ekonomik tedbirler 100 gün zarfında bir görüntü verir. Şimdi Türkiye'nin gözü ekrana takıldı. Keyifli bir durum yok ortada. Ne olacak bu işin çaresi? Deniz bitmez. Kimse Türkiye'yi daha kötüye götürmesin. Buradaki olay güven olayıdır. Kim kime güvenmiyor? Kim kime güvenmiyorsa, Türkiye'yi kim idare ediyorsa, iyi idare ediyorsa onundur, iyi idare etmiyorsa o da onundur" şeklinde konuştu.

'Bundan sonrası siyasi ama...'

Demirel sözlerini şöyle sürdürdü: "Benim söyleyeceğim şey, bu noktadan sonra siyasi sayılabilir. Ama ne yapayım ki ülkenin meselesi beni böyle bir laf etmeye mecbur ediyorsa, öyledir. Bu ülkenin insanları, yönetilenler var, ama rejim demokrasi. Yani Türkiye'yi kimin yöneteceğini o insanlar tayin eder. Eğer ülke iyi yönetilemiyor ve halk ıstırap içindeyse bunun çaresi seçimdir. Ne yapacaksınız? 'Seçime gitmeyelim... Aman efendim, şimdi seçimin sırası mı?' Ya seçimin sırasını bileceksiniz, gitmeyeceksiniz, bugün çekmekte olduğunuzu çekeceksiniz, yahut bu işin başka çaresi yok..."

Demirel yeni şapka denedi

Konuşmasının ardından fuarları açarak standları gezen Demirel'in bir firmanın şapkasını giydiği görüldü. Demirel, "Parti mi kuruyorsunuz?" şeklindeki bir soru üzerine "Sizi birisi aldatmış, uzun atlatmış" cevabını verdi. Demirel'in sorulara verdiği cevaplar şöyle:
- Siyasi istikrar size göre nasıl sağlanacak?
- Bu sual aslında sorulmaması gereken bir sual.
- Neden?
- Türkiye'de yaşamıyor musunuz?
Eğer benim söylediğim şeyler 'siyasi istikrar ihtiyacı vardır' sözünde bir
yanlışlık varsa o zaman bu suali sorarsın.
- Ankara'da milletvekillerinin hazırladığı
deklarasyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Niye değerlendireyim. Benimle ilgisi yok.
- Bu yeni bir oluşumun işareti olabilir mi?
- Bilemem, bekleyip göreceksiniz.
- Deklarasyona sizin de bir katkınız var mı?
- Bakın, benden birşey çıkarsa bunun işareti olur. Nasıl olur işareti? Tantanalı, gümbür gümbür olur.