Yalova'da 17 Ağustos depreminin ardından, depremzedelerin geçici barınma sorununu çözmek amacıyla yaptırılan, ancak depremzedelerin hâlâ kalmaya devam ettiği prefabrik konutlar, "geçimsizlik ve şiddet" nedeni olmaya başladı. Yalova Baro Başkanı İhsan Yıldız, kentte "şiddetli geçimsizlik" ve "aile içi şiddet" gerekçeleriyle açılan boşanma davalarının dikkat çekici oranda arttığını belirtti. Deprem öncesi kentte yılda 80-100 civarında boşanma davası açıldığının altını çizen Yıldız, 2001 yılında bu sayının 143'e yükseldiğini, bu yıl ise sadece ilk 3 ay içinde geçen yıla yakın oranda boşanma başvurusunun geldiğini kaydetti. Yıldız, şunları söyledi:

Davalar üç kat arttı

"Baro olarak yaptığımız tespitlere göre, Yalova'da boşanma davaları 3 kat arttı. Boşanmak için mahkemeye başvuranların büyük çoğunluğunu da 30 metrekarelik prefabrik konutlarda kalanlar oluşturuyor. İşin vahim boyutu, aile içi şiddet gerekçesiyle boşanmak için başvuranlardan sadece yüzde 30'u, mahkeme masraflarını karşılayarak dava açabiliyor. Diğerleri, dava açmak için gerekli olan 500-600 milyon lirayı temin edemediklerinden, dayağa razı olup birlikte yaşamaya devam ediyorlar."

İhsan Yıldız, çok özel durumları olanlara, avukatlık ücreti almayarak yardımcı olduklarını, ancak birçok kişinin kendilerine boşanma konusunu danıştıktan sonra, masrafları karşılayamayacaklarını söyleyerek bir daha geri gelmediklerini anlattı.

Çekirdek aile yokoldu

Yalova'da depremden etkilenen aileler üzerinde araştırmalar yapan Psikiyatrist Zuhal Önder ise boşanma davalarının artmasını, "çekirdek ailelerin yok olmasına" bağladı. Ekonomik zorluklar yaşayan depremzedelerin yeniden eski Türk aile yapısına döndüklerini anlatan Önder, görüşünü şöyle aktardı: "Depremden sonra çekirdek aile yok oldu. 30 metrekarelik evde, ekonomik sıkıntının getirdiği zorunlulukla, çocukları, aile büyükleri ve akrabalarıyla birlikte yaşamaya başlayan çiftlerde, ruhsal sorunlar ortaya çıkıyor. Bir anda kayınvalide, kayınpeder, kayınbiraderleriyle birlikte yaşamaya başlayan çiftler arasında tartışmalar yaşanıyor. Sık sık yaşan bu tartışmaların ortaya çıkardığı sorunları uzmana başvurmadan çözmek isteyen çiftler ise şiddete başvurmaya başlıyorlar. Bunun sonucunda da boşanmalar artıyor."

Psikolojik yardım istiyorlar

Önder, geçimsizlik nedeniyle psikiyatrik tedavi isteyenlerin büyük kısmını yine prefabrik konutlarda oturanların oluşturduğunu ve bu kişilere gerekli desteği verdiklerini sözlerine ekledi.

DEPREM AHŞAP BİNAYI ÖZENDİRDİ

Türkiye'nin deprem ülkesi olması nedeniyle alternatif yapı sistemi olan ahşap ve hafif çelik yapı sistemleri de tercih edilmeye başlandı. Ahşap ve hafif çelik yapıları anahtar teslim üreten fabrikalar kuran ABD firması MiTek Endüstri Limited'in Türkiye Genel Müdürü Ünal Ataç, 5 yıldır Türkiye'de faaliyet gösterdiklerini belirterek, İstanbul ve Ankara'da ahşap yapı üreten 3, ayrıca Ankara'da hafif çelik yapı üreten 1 fabrika kurduklarını kaydetti. Türkiye'nin bir deprem ülkesi olması nedeniyle hafif yapı sanayi üzerine eğilinmesi gerektiğini ifade eden Ataç, depremlerden sonra insanların alternatif yapı sistemi aradığını söyledi. "Kütük ev" ile ahşap taşıyıcılı binanın karıştırılmaması gerektiğini anlatan Ataç, halen Silivri, Kemerburgaz, Ömerli ve Marmaris`te ahşap taşıyıcılı bina inşaatları bulunduğunu ifade etti.