T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Politika kendi göbeğini kesebilse...

Bülent Ecevit'in hastalığı, kendisi ne kadar aksini iddia ederse etsin, onun durduğu politik alanın tamamen sahipsiz olmadığını açığa vurdu. Eşinin yakıştırdığı 'bilge politikacı' sıfatını içine sindirebilirse, Bülent Ecevit, DSP'nin liderliğini bir tür bayrak yarışına çevirebilir. Yıllanmış politikacının feragat göstermesinin zamanı, öyle anlaşılıyor ki, epey yaklaştı.

Türkiye'de politik arenada fazla bir boşluk yok; sağ-sol ve merkezde yeterinden fazla parti bulunuyor. Partilerin görünürde bir liderlik sorunu da bulunmuyor; bizde koltuğu bir kere ele geçiren, ne kadar başarısız olursa olsun, onu terke zorlanamıyor. Kendiliğinden gitmek de bizim politikacıların hasletleri arasında yer almıyor. Tek istisna, gelecek pazar günü DTP liderliğini genç M. Ali Bayar'a devretmeye hazırlanan İsmet Sezgin... DSP lideri Bülent Ecevit hâlâ kendisinin 'hasta' olmadığı iddiasında; çevresi, "Veliaht belirlemek için henüz erken" mesajını veriyor.

Oysa, bugüne kadar DSP'ye girmediği halde, devlet bakanı Kemal Derviş, son çıkışlarıyla, Ecevit-sonrası politik düzene damgasını vurmaya hazırlanıyor. Başkaları ne derse desin, kendisinin "Liberal-sosyal sentez" olarak tanımladığı duruşu zaten 'eklektik' bir program partisi olan DSP'ye o kadar da ters düşmüyor. Geçen hafta sonu yaptığı çıkışlar, Derviş'in özellikle kentli ve genç kitleler üzerinde etkili bir lider olabileceğinin işaretlerini taşıyordu.

DSP'de en tepe noktayı gözüne koymuş olsa bile, Kemal Derviş, bunu, tek aşamalı bir planla gerçekleştirmeye çalışmayacaktır. Politik yürüyüşünü DSP içerisinde perde gerisi gerçek gücü temsil eden Hüsamettin Özkan ile dirsek teması halinde yürütüyor Derviş; bu ikilinin 'troika' (üçlü) bir parti yönetimi tasarladığını tahmin etmek kolay. Üçlü yönetimin üçüncü ayağına kimi münasip gördükleri ise zaman içerisinde ortaya çıkacak...

Koalisyon partilerini telâşlandıran 'seçim' sözcüğünün ekonominin patronu Derviş'in ağzından çıktığını lütfen bir yere kaydediniz. Onun ağzından seçim sözcüğünün çıkması, şimdi çok uzakta görünse bile, sandığı yakınlaştıracaktır. Belli ki, Derviş ve çevresi, kendilerinin hazırlıklı diğer partilerin hazırlıksız bulunduğu bir ortamda seçime gidilmesini planlıyorlar.

Tayyip Erdoğan'ın etrafına geçirilen hukuk çemberinin şu sıralarda biraz daha gerilmesini tesadüfe bağlamak imkânsız. Hesapları bozacak bir karşı-çıkış yapamadığı taktirde, bütün kamuoyu yoklamalarının işaret ettiği gibi, bundan sonraki seçimin 'mutlak gâlibi' görünen Ak Parti, 'erken seçim sürprizi'nin en fazla zorladığı parti bile olabilir.

Türkiye bugün en fazla seçimi bekliyor. Bizde iktidar üç yılda yorulur, dördüncü yılda seçim kaçınılmaz olur. Yasal olarak "Beş yılda bir" yapılması öngörüldüğü halde, bir seçim döneminin dört yılı aştığı hiç olmadı. Ecevit'in hastalığı ve Derviş'in çıkışları, kuralın bu defa da değişmeyeceğini düşündürtüyor. (Dört yıllık süre 18 Nisan 2003 tarihinde doluyor).

Tek sorun, politikanın, epeydir, politika dışı kararların fazlaca etkisinde kaldığı gerçeğidir. Hükümetler, politikanın doğallığı içerisinde kurulmuyor; kimin iktidar kimin muhalefet olacağına politik aktörler karar vermiyor. Politika nehri kendi doğallığı içinde aksaydı bu hükümet bu kadar uzun ömürlü olmayabilirdi; Öyle bir ortamda Ecevit'in hastalığı çok daha önce sorun haline gelirdi. Doğallığını çoktan kaybetmiş politika alanı, Derviş'in itmesiyle seçimi yakına getirebilir mi? Çok güç. Politikayı biçimlendirenler açısından, bu hükümet, bu haliyle müddetinin son sınırına kadar iktidarda kalmaya mahkum görünüyor.

Keşke, politikayı dışarıdan biçimlendiren çevreler, son hareketlenmelere, yeni yüzlerin meydana getirdiği dalgalanmalara bakıp, politikayı kendi kanallarının akışına bırakmayı, kendi göbeğini kendisinin kesmesini göze alabilseler.

Seçim elbette sihirli bir değnek değil; ancak tıkanıklığı açmada en etkin yollardan biri o...


13 Mayıs 2002
Pazartesi
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED