AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
AK Parti kongreleri

Siyasi olayları ve gelişmeleri gözlemeye çalışan biri olarak fırsat buldukça partilerin il ve ilçe kongrelerine gidiyorum. Oradaki havayı kokluyor coşkuyu ve heyecanı okumaya çalışıyorum. Kongrelere gelen partililerin profili, atılan sloganlar, alkışlanan vurgular, yapılan konuşmalarda verilmek istenen mesajlar, protesto edilen noktalar... her biri başlı başına belli siyasal anlam taşımaktadır. Buradan hareketle siyasetin nabzını tutmaya, geleceğe yönelik bazı tahminlerde bulunmaya çalışıyorum. Benim için parti kongreleri son derece öğretici oluyor. Toplumun ne yana doğru aktığını görme imkanı buluyorum.

Bir aydır İstanbul'un ilçelerinde ve ilde çeşitli kongreler var. Bunlardan bazılarına gittim, gelişmeleri yerinde gözledim. En son AK Parti'nin geçen hafta sonunda yapılan il kongresindeyim.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), en yaşlı partinin yirmi yaşı geçmediği Türkiye'de en genç partilerinden biri. 2001 Ağustosunda kuruldu, henüz genel kongresini yapmadan genel seçime girdi ve ülkenin birinci partisi oldu. Seçimde aldığı yüzde 35 oyla parlamentonun yüzde 65'lik kısmının temsilini elinde tutuyor.

Gençlerin ve kadınların kongresi...

Abdi İpekçi Spor Salonu'nun koltukları hemen hemen dolmuştu. Organizasyonda, bu tür kongrelerde devamlı gördüğümüz türden, bir karmaşa ve telaş burada da vardı. Boyunlarına renkli görevli kartları taşıyan genç bay ve bayanların, gelenlere zaman zaman hiç de hoş ve nazik olmayan üslupla muamele etmeleri kabul edilemezdi. Acaba bu görevliler önceden belli bir eğitimden geçirildiler mi? Partilere tavsiyem bu tür görevlileri muhakkak eğitimden geçirsinler. Halkla ilişkiler çok önemli. Vatandaşlar söylenenden çok kendilerine yapılan muameleye bakıyorlar!

Kongreye gelenlere bakıldığında iki husus özellikle öne çıkıyordu. Biri gelenlerin büyük ekseriyetinin gençler olması, diğeri ise kadınların ağırlıkta olması. Yaş olarak 25-40 yaş arasındakilerin çoğunluğu oluşturması AK Parti'nin oturduğu toplumsal kitlenin niteliği konusunda bir ipucu vermektedir. Kongredeki coşkunun, hiç dinmek bilmeyen heyecanın bu gençlerden kaynaklandığı söylenebilir.

Söz konusu bu gençlik kitlesinin niteliğini bakılınca tek bir form dikkat çekmiyordu. Yani hem ideolojik, hem toplumsal taban, hem de geleceğe yönelik eğilimler olarak farklılıklar taşıdıkları belliydi. Gayet iyi giyimli, modern traşlı, kravatlı gençler olduğu gibi geleneksel forma yakın olanlar da vardı.

Kadınlara gelince bu kitlenin de çok renkli olduğu gözlenmekteydi. Yaş olarak kahir ekseriyetin gençlerden ve kırk yaşın altındakilerden olması ilgi çekiciydi. Kadınlar da tek bir form ve kesim oluşturmuyorlardı. Örtülüler vardı, modern giyimliler vardı, şık ve spor giyimliler vardı... Yani onları AK Parti'de buluşturan mesela başörtüsü gibi sadece tek bir ortak sorun değildi. Belki de son yıllarda Türkiye'nin yaşamakta olduğu genel süreç ve bu süreçteki itilmişlik, "öteki"leştirilmiş olmak, gelecek kaygısı gibi ortak refleksler ...

Partililere heyecan verecek ideoloji ihtiyacı

Kongreye katılan Başbakan Erdoğan da bu özelliği farketmiş olacak ki konuşmasında özellikle gençlere ve kadınlara ayrıca hitap etti. Partisinin tabanının gençlerden ve kadınlardan oluştuğunu bilen Başbakan gençlere seçilme yaşının düşürüleceği müjdesini verirken kadınlara da daha çok siyasete katılmaları isteğini iletti. Partinin bu iki kesimi özellikle tatmin etmesi ve isteklerini ciddiye alması kendi geleceği için önemlidir. Seçilme yaşının indirilmesi önemli, ama asıl önemlisi gençlerin iş ve aş imkanlarının yaratılması, işsizliğin önlenmesi olduğu unutulmamalı. Kadınların siyasete daha çok katılmaları da pekçok faktöre bağlı bir husustur. Alt yapısının oluşturulması için adımlar atılması gerekiyor.

Önemli bir not daha. AK Parti henüz kendi yanlılarına heyecan verecek ve onları birarada tutacak bir ideolojik zemine sahip gözükmüyor. Başbakan'ın konuşmasında altını çizdiği, tüzük ve programda belirtilen "muhafazakar demokrat"lık fazla bir şey ifade etmiyor. Batı'dan tercüme kokan "muhafazakar demokratlık"ın anlaşılabilir, net ve basit temel ilkelere dayandırılması ve içselleştirilmesi gerekiyor. Türk geleneğinde böyle bir siyasal ideolojinin olup olmadığı merak konusudur. AK Parti'nin kimliğinde gelenekçiliğin değil de muhafazakarlığın vurgulanmasının anlaşılabilir bir açıklaması var mı?


26 Haziran 2003
Perşembe
 
DAVUT DURSUN


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED