AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
"Sünni üçgen", Irak'ta kurtuluş savaşı ve İngiliz askerlerin ölümü

Amerika Afganistan'da zafer ilan etti. Kabil'de kurduğu kukla yönetim Kabil dışında otorite kuramadı. Amerika ve kukla yönetim şimdi Taliban temsilcileriyle pazarlık yapıyor ve onlara, "Gelin Afganistan'ı birlikte yönetelim" diyor.

ABD Başkanı George Bush, 1 Mayıs'ta Irak'ta zafer ilan etti. O zamandan bu yana Irak'ta yeni yönetimin oluşturulmasına yönelik hiçbir ciddi adım atılmadı ve her gün Amerikan askerleri öldürülüyor. İşgal harekatının resmen sona erdiği Mayıs başından bu yana Irak'ta elli dört Amerikan askeri öldü. Bunlardan yarıya yakını çatışmalarda ve Iraklılar'ın saldırılarında ölürken kalanların "kaza" sonucu öldüğu açıklandı. Onlarca Amerikan askeri aracı havaya uçuruldu. Helikopterler düşürüldü. Bazı bölgelere Amerikan askerleri giremiyor bile. Ayrıca kent merkezlerinin dışında ülkenin büyük bölümü denetim altına alınabilmiş değil.

Bush'un zafer ilanından sonra Türkiye ve dünyanın Irak'a ilgisi kesildi. Bazı çevrelerin özel takibinin dışında, özellikle Türkiye'de, Irak konusu sadece Türk-Amerikan ilişkilerinin seyriyle sınırlı tutuldu ve ekonomik bir konu olarak algılanmaya başlandı.

Oysa hemen yanıbaşımızda başta İran, Suriye ve Türkiye olmak üzere, bütün Ortadoğu'yu karmaşaya sürükleyebilecek bir işgal yönetimi ve kaosa sürüklenen bir ülke var. İşgal sırasında Amerika ile birlikte hareket eden Iraklı muhalifleri bile isyan ettiren ve asla Irak'ı Iraklılar'a bırakmaya niyeti olmayan işgal yönetiminin baskıları her geçen gün daha da şiddetlenip halkın tahammülünü zorlarken, karşısında giderek güçlenen ve yaygınlaşan bir direniş şekilleniyor.

Direnişin önümüzdeki aylarda hangi noktalara ulaşacağını Amerika bile kestiremiyor. İşgal yönetiminin eline geçen petrolün dünya pazarlarına ulaşmasını engellemek için boru hatlarına yönelik sabotajların yanısıra ABD askerlerine saldırılar medyada rutin haberler olarak geçiştiriliyor. Oysa, Irak halkının işgale karşı öfkesi kontrol sınırlarını zorlamaya başladı.

12 yaşındaki kız çocuğun saldırısı

Önceki gün altı İngiliz askerinin ölümü, sekizinin de yaralanmasıyla sonuçlanan olaylar, işgalin çirkin yüzünü ve halkın öfkesini yansıtması açısından çok önemli. İngiliz askerlerinin Amara kenti yakınlarındaki Maccar kasabasındak evlerde arama yapması, erkek askerlerin kadınları da aramaları, kadınlara ve çocuklara kelepçe takılması üzerine başlayan protesto gösterilerine sert müdahalede bulunarak dört sivili öldürüp on dördünü de yaralamaları üzerine başlayan isyan, örgütlü direnişin yanında kitlelerin işgale karşı nasıl harekete geçebildiğini gözler önüne serdi.

İngiliz askerlerine gerçek mermiyle yanıt veren öfkeli Iraklılar, kaçan İngiliz askerlerini de yakalayarak öldürdü. İki saat süren çatışmalarda karakola sığınan İngiliz askerler bile öldürüldü. Bu olay, Irak'ın birçok bölgesinde tekrarlanacağının ve sömürge yönetiminin Amerika ve İngiltere'ye o kadar ucuza malolmayacağının işareti.

22 Haziran'da Ölü Deniz kıyısında Irak'ın geleceği tartışılırken 12 yaşında bir Iraklı kız çocuğunun Kalaşnikof'la Amerikan askerlerine saldırması, filizlenmeye başlayan "Kurtuluş Savaşı"nın ciddiyetini ortaya koyuyor. Yeni özgürlük savaşının, Suriye topraklarına girerek operasyon yapan, bu ülkeye ait askerleri esir alan ve Irak'ı merkez alarak bütün bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik adımlar atan Amerika'nın bölgesel planlarını büyük ölçüde yavaşlatıp değiştireceğini göreceğiz. ABD Savunma Bakanlığı açıklamasına göre sadece bir günde, 24 Temmuz'da Amerikan askerlerine yönelik 25 saldırı düzenlendi. Bu saldırılar her gün tekrarlanıyor.

"Sünni üçgen" ve "Şii kartı"

Irak'ta Sünni merkezli olarak şekillenen direniş, altı İngiliz askerin ölümüyle sonuçlanan son olayla Şii bölgelerine genişlemeye başladı. Güney'in denetimini elinde bulunduran İngilizler'le işbirliği yapmasalar da Şiiler, kısmen sakin ve temkinli bir tavır sergilerken Sünniler Orta, Batı ve Kuzey Irak'ta Amerikan işgaline karşı sert direniş başlattılar.

Hemen her gün çatışmaların yaşandığı Felluce, Sünni derinişin sembolü haline geldi. Amerikan askerlerine yönelik saldırıların Saddam Hüseyin'e bağlı Baas üyeleri tarafından yapıldığı gibi bir kanaat uyandırılmasına rağmen direniş Saddam kadrolarıyla sınırlı değil. Saldırıları üslenen bazı gruplar, açıklamalarında Saddam Hüseyin'le hiçbir bağlantılarının olmadığını açıklama gereği duyuyorlar. Direnişin Saddam'a endeksli intikam saldırıları olarak gösterilmeye çalışılması, Irak'ta yaşanan gerçekleri gizleme telaşından kaynaklanıyor.

İran ile Amerika arasında oynanan Şii kartı, Irak'ın güneyinin geleceğini belirlemesi açısından çok önemli. Güney'deki Arap Şiiler'in bir bölümü İran'ın tutumunu onaylamasalar da, Amerika'ya karşı da açık cephe almıyorlar. İran etkisi altındaki Şiiler, İran-ABD ilişkilerinin seyrine göre hareket ederken, İran etkisinin dışındaki Şiiler'in bir bölümü işgal yönetimi ile kısmi bir işbirliğini sürdürüyor. Bu gruplar, özellikle güvenlik konusunda bölgedeki İngiliz askerlerle birlikte çalışıyor.

Bazı Şii gruplar ise işgale karşı açık cephe alarak cihad cağrıları yayınlıyor. Ancak bugüne kadar Şii gruplar Amerikan-İngiliz işgaline karşı kayda değer saldırılar yapmadı. Sokak gösterileri ile tavırlarını belli eden Şiiler'in işgal yönetimiyle ilk hesaplaşması son olay oldu. İngiliz askerlerine yönelik tepki bu yüzden çok önemli. Gerilim devam ederse, öyle görünüyor, Sünni merkezli olarak gelişen direnişin Şii bölgelerine de yayılacağı varsayılabilir.

"Sünni üçgen" olarak nitelenen Orta, Batı ve Kuzey Irak'taki gelişmeler, Arap Şiiler'in tavrını etkilemesinin yanında Irak'ın geleceğine de damgayı vuracak. "Sünni üçgen"in kontrol altına alınması Irak'ın ve petrolün kontrol altına alınması demek. Ayrıca bu bölgede gelişecek direnç, Suriye'yi de etkileyecek güce sahip. İran Şiiler nedeniyle Irak sorununun içine çekilirken Suriye de Sünniler nedeniyle savaşın içine çekilebilir. Zira, Irak'ta güçlenen Sünni karakterli mücadele, Suriye'den Ürdün'e kadar bütün Sünniler'i tetikleme gücüne sahip.

Irak'ı gündemimizin baş sırasında tutalım.


26 Haziran 2003
Perşembe
 
İBRAHİM KARAGÜL


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED