AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Milletvekillerine açık mektup

AB'ye giriş süreci ve değişen alışveriş alışkanlıkları Tüketiciyi Koruma Kanunu'nun tekrar gözden geçirilmesini zorunlu hale getirdi. Değişiklerle ilgili gelişmeleri siz okurlarımıza zaman zaman paylaşmıştım.

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından hazırlanan değişiklik taslağında sivil toplum örgütlerinin de katkısı büyük oldu. Geçtiğimiz hükümet tarafından Meclis gündemine kadar gelen yasa taslağı seçimler nedeniyle kadük hale gelmişti. Şu an tekrar Meclis gündeminde.

O halde herkesin memnun olduğu bir konu hakkında tekrar yazı yazmanın manası ne olabilir?

Değerli okurlar bazı durumlar vardır ki kabullenilmesi mümkün değildir. Bu olumsuz durumun oluşmaması için kalemi elinize almanız, ilgilileri uyarmanız gerekir, İşte şu an öyle bir durumla karşı karşıyayız.

Tüketicinin Korunması Kanunu'ndaki değişiklik tasarısı ilk aşamada Sanayi ve Ticaret Komisyonu'nda görüşüldü. Bu görüşmeler esnasında milyonlarca tüketiciyi temsilen tüketici dernekleri de görüşlerini belirtmek üzere hazır bulundu. Tasarı toplumsal desteği arkasına alarak Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nun gündemine geldi. Burada neler oldu, bilinmiyor.

Bu komisyonda nasıl, kimler tarafından ve ne için konulduğu belli olmayan bir madde ile karşılaştık. Tasarının çerçeve 36. maddesi bakanlık bütçesinde oluşturulacak fonun bir kısmının tüketici dernekleri ve bunların üst kuruluşlarının yapacakları faaliyetleri içeren projelerin desteklenmesi hükmünü getiriyor.

Bir organizasyonun sivil toplum örgütü niteliği kazanabilmesi her türlü siyasi, idari, mali, ticari, bağımsızlığı ile mümkün değil midir? Ayrıca söz konusu olan sivil toplum örgütü, bir tüketici örgütlenmesi ise durum daha da vahim. Bir tüketici örgütünün gerçekleştireceği çalışmalarda reklam, sponsorluk, ticari, siyasi ve idari kuruluşlardan bağış alması bağımsızlık ilkesinin ve özellikle tüm dünyada kabul görmüş tüketici örgütlerine ilişkin etik kuralların aleni ihlalidir.

Dünya tüketici örgütlerini çatısı altında toplayan '(CI) Consumer's İnternational' örgütünün tüketici örgütlerinde dikkatle izlediği temel ve etik ilke bu iken TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda bu maddeyi millettin vekillerine kabul ettirmeye çalışanlar kimlerdir? Bu uğraşı verenler neyi planlamaktadır? Dahası milletin vekilleri bu oyuna nasıl gelmiştir?

Şahsımı yakından tanıyanlar sivil toplum örgütü çalışmalarımı da bilirler. Ülkemiz koşullarında bir tüketici örgütlenmesinin sadece kendi üyelerinin aidat ve bağış ödemeleriyle çalışma yapmasındaki güçlükleri iyi bilirim.

Buna rağmen tüketici örgütlerine etik kuralları ihlal ederek yapılacak yardımların senelerdir mücadelesini verdiğimiz ve olumlu bir noktaya getirdiğimiz tüketici hareketine telafisi zor zararlar verecektir.

TBMM'de gündeme alınan yasa tasarısında tüm milletvekillerimize oy vermeden önce bu konu üzerinde uzun uzun düşünmelerini öneriyorum.

Bir sözüm de tüketici dernekleri yöneticilerine olacak. Bu parayı alarak nasıl gerçek bir tüketici örgütü olabileceksiniz? Tüketiciyi Koruma Kanunu'nun yasalaştığı 1995 yılından beri aklınız nerdeydi? Yoksa korktuğunuz başka bir şeyler mi var? Cesur olun beyler. Ya bu işi doğru dürüst yapalım, ya da bırakın doğru yapacak insanların yolu açılsın.


4 Mart 2003
Salı
 
ÖMER KESER


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED