AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

P O L İ T İ K A

Havana'ya gidecekti hava aldı

Çankaya Belediyesi, dünyada onca şehir dururken, Küba'nın "puro, rom ve müziği" ile meşhur Havana şehri ile kardeş olmak isteyince, Ankara Valiliği'nden oldukça ilginç bir cevap aldı.

Belediye başkanlarının yurtdışına çıkarken validen izin almak zorunda kalması 'tam demokrasi' isteyen halkımız tarafından hep eleştiri konusu olmuştur. Hazırlığı sürdürülen Yerel Yönetimler Yasası'nda belediye başkanı-vali ilişkisi nasıl düzenlenecek netlik kazanmadı. Ancak geçen hafta öğrendiğimiz bir olay, istemeye istemeye 'validen izin almalı' dedirtti bize.

Çankaya Belediye Başkanı Haydar Yılmaz ve belediye yöneticileri Ankara Valiliği'ne gönderdiği yazıda Fidel Castro'nun ülkesi KÜBA'nın "puro, rom ve müziği" ile ünlü şehri HAVANA ile kardeş olmak istediklerini bildirdi. Tabii bir ilçe belediye başkanının Castro'nun memleketindeki bir şehirle niye kardeş olmak ister, onu bilmiyoruz. Bizim gibi Ankara Valiliği'de "kardeş şehir" isteğini anlamamış. Haydar Yılmaz ve ekibine "Bu geziye belediye imkanları ile çıkmanız halinde olumlu cevap verilmeyecek. Ancak gezinin masrafını kendi cebinizden öderseniz izin verilecektir" şeklinde bir cevap verildi. Başkan ve belediye yöneticileri Valiliğin 'şartını' biraz ağır bulmuş olacaklar ki HAVANA'yla kardeş olmaktan vazgeçtiler.


Tayin peşinde nefes nefese

Yasama çalışmaları için şöyle bir Meclis'e uğrayan Aydınlıoğlu'nu gören arkadaşları, "Hayrola, nereden?" diye sorunca şu cevabı aldılar. "Tayinden geldim tayine gidiyorum. Vekil başka ne iş yapar ki?"

Seçmenlerin kişisel sorunlarıyla uğraşan birçok milletvekili, Meclis'teki çalışmalara vakit bulamamaktan şikayetçi. AK Parti Balıkesir Milletvekili Ali Aydınlıoğlu da, bu tür işlerle nedeniyle yasama çalışmalarına katılamamaktan şikayetçi. Aydınlıoğlu, geçen hafta akşam saatlerinde de çalışmalarını sürdüren Genel Kurul'a şöyle bir uğradı. Çantasıyla yorgun bir şekilde iktidar kulisine uğrayan Aydınlıoğlu'na bazı arkadaşları, "Hayrola, nereden geliyorsun" diye sordu. Aydınlıoğlu da, "Tayinlerden geliyorum, ama hemen gitmeliyim" deyince, arkadaşları bu sefer de, "Nereye giriyorsun" diye sordu. Aydınlıoğlu, bu soruya ise, "Yine tayine gidiyorum. Milletvekili ne iş yapar ki? Tayinden geliyorum, tayine gidiyorum" diye cevap verdi ve genel kuruldan ayrıldı.


'Hafıza kaybı için acele doktor'

Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, Mesut Yılmaz başta olmak üzere birçok siyasetçi ve bürokratı dinledi. Komisyon üyelerinin uzun süren komisyon toplantılarında düşüncelerini küçük kağıtlara yazdıkları notlarla birbirlerine ulaştırdıkları öğrenildi. Mesut Yılmaz sorulan birçok soruya "Ben o konuyu bilmiyorum" diye cevap verince, bir komisyon üyesi arkadaşlarına "En iyi siyasi cevap: Bilmiyorum, hatırlamıyorum" şeklinde not gönderdi. Güneş Taner'in birçok soruyu 'Hatırlamıyorum' diye geçiştirmeye çalışması üzerine ise üyeler arasında "Geçici hafızı kaybı. Bir doktor çağırın" notunun dolaştığı öğrenildi.


Hızlı tren için yeni türkü

TCDD'nin son 50 yılda altına imza attığı en büyük proje olma özelliğini taşıyan Hızlı Tren, tren türkülerini de değiştirmeye hazırlanıyor. En popüler tren türküsü olan Kara Tren, TCDD'nin telefonlarında fon müziği olarak kullanılıyor. Bazı kesimler, "Kara tren gecikir, belki hiç gelmez" şeklindeki sözleri nedeniyle türkünün fon müziği olarak kullanılmaması gerektiğini savunuyorlar. TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman ise, "Hızlı Tren"in özelliklerine göre sözlerden oluşacak yeni bir tren şarkısı için Sezen Cumhur Önal'a teklifte bulunmuş ancak beklemediği bir tepki almış. Sezen Cumhur Önal, "Ben kara trenleri seviyorum, üstelik Kara Tren türküsü bir klasiktir. Bence trenler yavaş gitmeli ve yolcular her güzelliği doyasıya görmeli" demiş.


Bürokratı üzen oligarşi sloganı

Son dönemde "bürokrat oligarşisi" gündemden düşmüyor. Bürokratlar da, "Türkiye'de bürokrat oligarşisi var" denilmesinden rahatsız oluyor. Hazine Müsteşar Yardımcısı Hakan Özyıldız da, eleştirilerden en çok nasibini alan bürokratlardan. Özyıldız, gençlik yıllarında öğrenci eylemlerine katıldığını hatırlatarak, "O dönemde, kahrolsun oligarşik düzen, diye slogan atıyorduk. Başımız dertten kurtulmuyordu. Şimdi de, oligarşik düzenin bürokratı olmakla suçlanıyoruz. En çok buna üzülüyorum" dedi.


Başbakanlık'taki Koçibey

Osmanlı Tarihi'nde Koçibey Risaleleri'nin ayrı bir önemi vardır. Koçibey, 4. Murat'a tam 21 adet mektup göndererek, uyarması ile biliniyor. Başbakan Erdoğan'ın danışmanlarından biri ile sohbet ederken, bir dergiye yazdığı, "Başbakan'a mektup- emaneti ehline veriniz" yazısını sorduk. Danışman, Koçibey'in mektuplarını hatırlattı. "4. Murat'tan önce ulufeler taşrada dağıtılırdı. 4. Murat döneminde, paralar Saray'da dağıtılmaya başlandı. Koçibey, 4. Murat'a bir mektup yazdı; sizden önce üç ayrı denetleme yapılabiliyordu. Saray, sorun çıktığında çözüm olarak son nokta idi. Sizin yaptığınız zulmü, yanlışlığı kim, nasıl çözecek? Ben kendimi biraz Koçibey gibi görüyorum."


  KAYHAN ÖZER  BİLAL ÇETİN  NEVZAT DEMİRKOL  VELİ TOPRAK  ASLIHAN A. KARATAŞ  EVİN GÖKTAŞ  SAMİ GÖKÇE  HAMDİ ATEŞ


30 Haziran 2003
Pazartesi


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED