Bu şehri seviyorum... Neşeyle hüznün, tarihle geleceğin, aşkla şiirin buluştuğu medeniyetler başkenti İstanbul'a her gün yeniden yeniden âşık oluyorum... Bir şiirin ya da bir caz gecesinin içinden İstanbul'u yeniden dinleyince yepyeni bir dünya ile sanki ilk kez karşılaştığımı hissediyorum.

Bazen bir şey olur; "efsunlu" bir görüntü, bir çağrışım, bir ses, bir koku, bir ışık, bir siluet, bir duygu, bir ayrıntı, bir kıvrım, beyninizin kapılarını açıverir...

Bazen de hissettiklerinizi karşılayacak bir cümle bulamadığınız zamanlarda Yahya Kemal yetişir imdadınıza.

Sana dün bir tepeden baktım azîz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiç bir yer,
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer,
Nice revnaklı şehirler görülür dünyada,
Lâkin efsunlu güzellikleri sensin yaratan,
Yaşamıştır derin, en hoş ve uzun rü'yada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.

Biliyorum ki İstanbul her mevsim güzel, ama yazın ve de caz'la bir başka güzel... Mesela dün başlayan Caz Festivali, tam bir yıldızlar ve efsaneler geçidi niteliğini taşıyor. Simply Red, Jane Birkin, Buena Vista Social Club'ın iki ağır topu Ibrahim Ferrer ve Eliades Ochoa, bir Free Jazz efsanesi olan Ornette Coleman, Arjantin'in büyülü sesi Mercedes Sosa yıldızların altında İstanbul'la buluşacak.

7 Temmuz akşamı Açıkhava Sahnesi'de, müzik ve sinema yıldızı Jane Birkin'i, dinleyeceğiz. Jane Birkin'in en son projesi "Arabesque", Türkiye ve birçok Avrupa ülkesinde büyük ilgi gördü. Birkin, bestelerinin çoğu eski eşi ve ünlü şair Serge Gainsbourg'a ait olan en popüler şarkılarını Arap ve Endülüs ezgileri ile birleştirerek seslendiriyor.

Geçen sene muhteşem bir caz gecesinde, ruhumuzun iç denizlerinde bizi uzak bir yolculuğa çıkaran, bas gitarın gelmiş geçmiş en usta virtüözlerinden Marcus Miller, 11 Temmuz'da Açıkhava Sahnesi'nde olacak. Miller, sürekli yeni projeler ve yeni sesler peşinde koşmuş, müzik hayatında yıllar boyu öncü kalmayı başarabilmiş az sayıda sanatçıdan biri.

Ve bu yıl gerçek cazseverleri Ornette Coleman ile "Avant-Garde" bir gece bekliyor.

Caz tarihinin en büyük efsanelerinden saksofon sanatçısı Ornette Coleman, triosuyla birlikte 16 Temmuz'da Açıkhava Sahnesi'ne olacak. Ellili yıllarda free jazz akımının öncüsü olarak adını duyuran Coleman, avant-garde caz müziğinin yaşayan en önemli ve aynı zamanda en çok tartışılan ustalarından sayılıyor.

Şimdi İstanbul'da caz zamanı, biliyorum ki çoğu insanın gündeminde böyle bir etkinlik yok. Ama ben müziğin, şiirin yaşadığımız bu fani dünyayı anlamlandıran güzellikler olduğuna inanıyorum. Eğer "şehirlerin ruhu" olmasaydı, herhalde hayat tatsız tuzsuz bir şey olurdu...

MEHMET OCAKTAN

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu