NEVİN ŞAHİN ANKARA
Türk siyasetinin yarım asırlık çınarı, Süleyman Demirel'in sağ kolu İsmet Sezgin, kuruluşunda rol aldığı DYP'nin "hırslara kurban gittiğini" söyledi.

Sezgin, 12 Eylül 1980 yılında siyasi yasaklı olmasına rağmen DYP'nin kuruluş çalışmalarında yeraldı. 1993 yılında DYP Büyük Kongresi'nde Çiller'in karşısında genel başkan adayı oldu. Seçimleri kaybedince İçişleri Bakanlığı görevinden istifa etti ve DTP'yi kurdu. Sezgin, DTP'yi Mehmet Ali Bayar'a devrettikten sonra siyasetten çekildi.

Sezgin'le, kardeşi ile ortak kullandığı ofisinde konuştuk.

Matrix'i seyrettim

Parlamento dışında olmak hayatınızda değişikliklere neden oldu mu?

Fiili olarak 50 yıl politika yaptım. Anladım ki artık değerler değişti, dünya değişti, dünya köy dünyası haline geldi. Yerimi iyi yetiştiğine inandığım genç arkadaşlara bıraktım. Siyasi hayatım o kadar süratli, hareketli, heyecanlı, hüzünlü ve kederli geçti ki üç dört defa demokrasiye dur denilmek istendiğinde ben görevdeydim. Yaşıtlarım gece hayatında vakit geçirirken ben hizmet için uğraşıyordum. Bu da benim yaşamımı ertelememe sebep oldu. Şimdi çocuklarıma, özellikle torunlarıma zaman ayırıyorum. Daha çok okuyorum. Sinemaya gidiyorum. Matrix'i izledim, son çıkan filmlerin hepsini izledim. Daha çok spor imkanı buluyorum ve geziyorum.

Çiller DYP'yi yoketti

DTP'yi Demirel mi istedi?

Sayın Süleyman Demirel, DYP'den aday olmamı istedi. Ama ben adaylık için geç kaldım. Kendimize de güvendik ama bir baktık ki atı alan Üsküdar'ı geçmiş. Bazı arkadaşlarımızın da ihanetine uğradık. Çiller kazandı. Ama ben üzülmüyorum çünkü kaybeden ben olmadım. Kaybeden toplum ulus demokrasi ve Çiller oldu. Çiller olmasa parti yok olmazdı. Çiller Demirel'in gölgesinde kalıyorum endişesiyle hareket etti. Rahat bir başbakan olmak istedi. Gayri meşru bir servetin bekçiliğini yapamazdım. Bu yüzden de ayrıldım ve DTP'yi kurduk.

AK Parti iyi gidiyor

AK Parti hükümetini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu iktidara avans verilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu iktidarın başarılı olmasını istiyorum. Elimizdeki ekonomik göstergelere göre iyi bir yöne gidilmektedir. Vatandaşın çektiği sıkıntı ızdıraplar, yoksulluk, sefalet, işsizlik yerini daha iyi günlere, refaha terk etme aşamasındadır. Eğer bunda hata yaparlarsa bunun vebali altına girerler. Sevecen bir politika izlenirse başarılı olunur.

28 ŞUBAT'I YAZACAĞIM

"Anılarımın bir kısmı hazır birkaç cilt olacak. Biraz da zor, şu anda söyleyemeyeceğim şeyler var. Zülfiyare dokunur. Bir arkadaşımızı kırarız. Devlet sırları var.

Artık şiirle daha çok ilgilenme imkanı buluyorum. Şiir kitabı çıkaracağım. 28 Şubat'ı da yazabileceğim ölçüde yazacağım. 28 Şubat'tan sonra Başbakan Yardımcısı ve Milli Savunma Bakanlığım döneminde zamanın Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı, bana aynen şunu söylemiştir: 'Sayın bakanım inanın nizamiyeden döndük.' Nasıl dönmüş: Erbakan'ın istifasıyla; yeni bir hükümet kurulmasıyla nizamiyeden dönülmüş. Orada asker demokratik sabrını göstermiştir."