Dolar, euro, sterlin ne kadar? Dolar 4 Ekim 2016 Cuma gününe yükselişle başladı. Türkiye'de döviz ve hisse senedi piyasaları, HDP eşbaşkanları ve milletvekillerinin gözaltına alınması ve Diyarbakır'da patlamanın etkisiyle haftanın son gününe yoğun satışlarla başladı. Peki dolar kuru fiyatı ne kadar oldu?
Günün ilk işlemlerinde tırmanışa geçen dolar, 3.1372 liraya kadar çıkarak tarihi rekor düzeylere tırmandı. Borsa İstanbul Endeksi de ilk işlemlerde yüzde 1.25 düşüşle 75 bin 727 puan düzeylerine kadar geriledi
Analistler, uluslararası piyasalarda ABD başkanlık seçimine ilişkin anket sonuçları, haber akışı ve açıklamaların yatırımcı kararlarında belirleyici olacağına işaret ederek, yurt içinde reel efektif döviz kuru, yurt dışında ise ABD'de açıklanacak tarım dışı istihdam ve işsizlik verilerinin takip edileceğini belirtiyor.
Analistler, teknik açıdan dolar/TL'nin tarihi zirvesi konumunda olan 3,1379 seviyesinin direnç konumunda olduğunu, olası düşüşlerde ise 3,1240 - 3,1100 seviyelerinin destek konumuna geldiğini tahmin ediyor.
ABD Doları 3,1310 3,1330
Avro 3,4750 3,4770
Sterlin 3,9100 3,9120
ABD Doları 3,1180 3,1380
Avro 3,4570 3,4820
Sterlin 3,8750 3,9330
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bakıyorsun ABD'ye faiz oranları daha geçen yıla kadar 0,25'ti. Şimdi 0,50 filan. Geliyorsun Avrupa'ya 0,50, 1, 1,50. Japonya eksi, İsrail hakeza oralarda. Bize bakıyorsun, aman yarabbi... 15, 16, 17 buralarda. Bununla yatırımcı bu piyasaya nasıl girsin?" dedi.
Sermaye Piyasaları Kongresinde kentsel dönüşüm çalışmalarında hedeflerinin 20 yılda 6,5 milyon konutun yenilenmesi olduğunu anlatan Erdoğan, terör nedeniyle Güneydoğu, Doğu Anadolu bölgelerindeki kentsel dönüşüm çalışmalarının, altyapı, üst yapı olarak hızlanarak devam ettiğini dile getirdi.
"Yani devletinin milletine nasıl sahip çıktığını göstermesi bakımından bu projelerimiz de önem taşıyor" diyen Erdoğan, Türkiye'de her alanda kamu ve özel sektörün çok büyük yatırımlarının olduğunu. devletin ve firmaların her gün taş üstüne taş koymak, yeni projeler ve eserlerle Türkiye'yi büyütmek için çalıştıklarını söyledi.
Türkiye'nin yatırımlar bakımından bir başka önemli özelliğinin de dünyadaki en yaygın ve başarılı kamu özel sektör işbirliği projelerine ev sahipliği yapması olduğunu belirten Erdoğan, büyük altyapı yatırımlarının sadece kamu kaynaklarıyla yapılabilmesinin mümkün olmadığını, özellikle finansman konusunda mutlaka özel sektörün devreye sokulması gerektiğini ifade etti.
Erdoğan, Türkiye'nin bir yandan uluslararası yatırım şirketleri için cazip imkanlar sunarak, diğer yandan kendi bankacılık sistemini güçlendirerek, yatırımların finansmanı konusunda şu ana kadar sıkıntı çekmediğini ancak Türkiye'nin çok büyük hedefleri olduğunu dile getiren Erdoğan, "Büyük düşünmeye mecburuz. Biz küçük düşünemeyiz. İşte bu adım şu anda bunun en önemli göstergesidir. 2023 hedeflerimize ulaşmak için yatırımlarımızı çok daha fazla artırmak, hızlandırmak mecburiyetindeyiz. Bunun için de yerli ve yabancı tüm yatırımcıların finansman kaynaklarına erişimlerini kolaylaştırmak için harekete geçtik." diye konuştu.
Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:
"Önümüze bariyer oluşturmak istediler. İşte bunu Körfez geçişinde yaptılar. Önce küresel sermaye buraya destek vermedi ve yerli sermaye, hatta yerli finans sektörü de önce girmedi. Önce kamu finans sektörüyle başlandı, daha sonra özel sektör finans olarak buraya katıldı. Aynı durumu havalimanında da yaşadık. Burada bir şeyi açık konuşmam lazım, o da şudur; ben paranın siyasetinde Nurettin kardeşim kadar kabiliyetli değilim. Açık konuşacağım o da şudur; bir defa bu ülkenin değerlerine, bu ülkenin ayağa kalkmasına hep birlikte destek vereceğiz. Çünkü parayı yastığın altında saklamak nasıl bir gafletse, finans sektörünün de parasını kasalarda tutması, hayata, piyasaya sürmemesi o denli gaflettir."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu paranın büyük bir çoğunlukla finans sektörünün kendi öz sermayesi olmadığını anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Öz sermayesi olanlar çok nadir, onlar geçmişte kaldı veya öz sermayesi var, vatandaşın mevduatıyla ne yapıyor? Kendisine güç aktarıyor. Biz de diyoruz ki madem bu gücü bu şekilde elde ettin, şimdi bir de dünya piyasalarına bakacaksın. Dünya piyasalarında finansta faiz oranları nedir Türkiye'de nedir? Başbakan Yardımcımız ifade etti, 15, belki daha da ileri. 16, 17, hatta hatta adeta tefecilerle yarışanları da var kusura bakmasınlar. Biz diyoruz ki burada tefecilerle yarışmak değil, tam aksine 'Ben ülkem için ne yaptım? Bu yıl sonu itibarıyla benim bankam şu kadar para kazandı', diyeceğimize 'Hem kazandım hem de bu ülkenin kalkınmasına şu kadar finans desteği verdim.' diyebiliyor muyuz? Önemli olan bu. Bu çok önemli. Birçok yatırımcımız parayı ucuza mal edemediği için ne yapıyor? Çok ciddi sıkıntılar çekiyor ve onun için de giremiyor.
Zaten sözleşme kağıdına baktığı zaman karınca gibi, zavallı sıkışmış, daralmış onu okumaya bile fırsat bulamıyor. Okumuyor, hemen önüne getirildiği zaman imzayı atıyor ve ödemesi gereken faiz neyse ondan sonra bir de onu başlıyor ödemeye. Bakıyorsun Amerika'ya faiz oranları daha şurada geçen yıla kadar 0,25'ti. Şimdi 0,50 filan, oralarda dolaşıyor. Geliyorsun Avrupa'ya oralarda 0,50, 1, 1,50 buralarda. Japonya eksi, bunları konuşuyor. İsrail hakeza oralarda. Bize bakıyorsun aman Yarabbim... 15, 16, 17 buralarda. Bununla yatırımcı bu piyasaya nasıl girsin? Nasıl bu adımları atsın? Atıyorsa bile zaten reel sektör kazandığını ancak oraya yetiştiriyor. Kendisine bir şey kalmadığı için yeni yatırımlar da yapamıyor. Böyle bir sıkıntının içerisinde bu iş yürümez. Öyleyse bizim bu konuda sermaye piyasaları olarak çok ciddi bir adım atmamız lazım. İnşallah şimdi finans merkezi olarak İstanbul'un bu yeni atacağı adımlarla dünya finans merkezleriyle bir yarışın içerisinde olacağını ben inanıyorum. Burada en ufak bir şüphem yok ve bunu örnek hale getirmemiz lazım."
Bir diğer adımın da İslami finans noktasında, "Ben faize paramı yatırmam" diyenler için de bir kapı açılması gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Nedir bu? İşte bütün katılım şirketlerinin de bu sektörde yerini alması. Bu da büyük önem arz ediyor. Şu anda varlık fonu bana göre Türkiye'nin çok geç kalmış bir projesidir. Varlık fonuyla beraber tabii ortada oluşacak Asset'ler inanıyorum ki bizim gücümüzü ulusal, uluslararası bütün bu bazda artıracaktır. Bu konuda da hükümetimize ben başarılar diliyorum. Varlık fonunu yönetecek olan arkadaşlarımıza da şimdiden başarılı bir süreç temenni ediyorum." şeklinde konuştu.