Çocukluğumla ilgili olarak, 60'lı yılların sonlarına doğru Sultanahmet, Amiral Tafdil sokakta oturan dedemin maşinga sobasında odun ateşinde pişirdiği börekle yaptığımız iftarları ve peşinden büyüklerle beraber Sultanahmet Camiinde teravih namazına gitmelerimiz tatlı bir anı olarak hafızamdadır.
Beslendiğim yazılı kaynaklarda daha çok manevi ve enfüsi faydalarından bahsedilen bu mübarek aydan, Türk toplumunun her ferdi gibi eninde sonunda daha çok sosyal yönüyle faydalanmak her sene bende içinden çıkamadığım bir tatlı hüzün bırakır... "Recep fiiller tecellisi, Şaban sıfatlar tecellisi ama Ramazan zat tecellisi"dir sözlerini her sene okuyup dururum.?. Ah!.. Kapıda durmaya devam.. Elbet bir gün!...
Dikey olarak itikafta olmak isterdim ama bu olmayacak ve yatayda kalacak isem İstanbul’da..7
Ailemle ve yakın dostlarla yaptığım iftarlar ortam olarak, çorba ve sulu yemekler ise menü olarak tercih ettiğim iftar sofrasıdır.
Çok fazla bir şeyin rahatsız ettiğini söyleyemem, her şey olması gerektiği gibi.. Herkesin Ramazanı var.. Hangisine talib iseniz o çıkar karşınıza.