|

Reform var kriz yok

Türkiye’nin çekinmeden reform yapabilen bir ülke olduğunu söyleyen İş Adamı Bülent Eczacıbaşı, “Yeni bir başarı hikayesine ihtiyaç var. İstikrarlı bir hükümet ve önünde seçimsiz bir süreç var. Tüm malzeme yerli yerinde. Türkiye yeni bir başarı hikayesi yazmaya hazır” dedi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 17/03/2015 Salı
Güncelleme: 19:14 - 16/03/2015 Pazartesi
Yeni Şafak

Ekonomide Dönüşüm Programı’nın Türkiye’yi yeni bir dinamizm kazandıracağını vurgulayan Eczacıbaşı, "Türkiye’yi güçlü kılan jeopolitik durumu, enerji koridorları, genç nüfus, güçlü bankacılık sistemi ve kamu maliyesindeki sağlam duruşu var. Ufukta kriz yok” diye konuştu.


Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, geçtiğimiz hafta Almanya’da düzenlenen Yapı Ürünleri Fuarı ISH Frankfurt'ta misafir ettiği gazetecilerle sohbet toplantısı düzenledi. Türkiye ekonomisine ve küresel piyasalara ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunan Bülent Eczacıbaşı, Türkiye’nin reformlara devam etmesi halinde krizle karşılaşmayacağını kaydetti.


TÜRKİYE YENİ BİR BAŞARI HİKÂYESİ YAZMAYA HAZIR

Türkiye’nin önünde çok önemli fırsatlar olduğunu anlatan Eczacıbaşı, “Ancak görünen o ki dünya konjonktüründe yaşanan bu gelişmelerin Türkiye’ye yansıması geçici.  Bakın Avrupa’ya deflasyon ve büyüme sorunu yaşarken şimdi Fransa’dan olumlu işaretler alınıyor. İtalya kurtulmuş gibi, keza Almanya’dan iyimser sonuçlar çıkıyor. Avrupa Merkez Bankası’ndan olumlu haberler geliyor. Aslında en büyük fırsat Türkiye’nin reformlarında. Türkiye’nin bir reform yorgunluğu vardı ama bunu üzerinden attı. Artık bu reformları yapabiliyor. Böyle devam ederse de pozitif ayrışma sürecine girecek. Yeni bir başarı hikayesine ihtiyaç var.  İstikrarlı bir hükümet var ve önünde seçimsiz bir süreç var. Tüm malzeme yerli yerinde. Yeni bir başarı hikayesi yazmaya hazır” dedi.  


DÖNÜŞÜM PROGRAMI YENİ BİR DİNAMİZMDİR

Hükümet ve ekonomi yönetiminin bir takım reforma çabaları içinde olduğuna dikkat çeken Bülent Eczacıbaşı, “Ekonomide Dönüşüm Programı gibi bir reform paketi açıklandı. Ayrıca öncelikli kalkınma ve dönüşüm programları açıklandı. Bunlar 1.200 maddeyi buluyor. Bunlar Sayın Başbakanımız tarafından takip ediliyor. İşte bunları da uluslararası alanlarda tanıtmalıyız. Bu reform paketleri yeni bir dinamizme götürecek bizi. Reform yapabilmek dünyada büyük sorun. Son yıllarda bol paranın olduğu dönemleri yaşadık. Paranın olduğu yerlerde reformlar yapılamadı. Şimdi paranın az olduğu bir döneme giriyoruz. Burada reform yapabilen ülke ayrışacak. Örneğin eğitim sisteminde reform şart. Matematik ve fen bilimleri konuları ele alınmalı. İş piyasası reformları, istihdam esnekliği sağlayacak reformlar yapılmalı... Mesela yargı reformu mutlaka olmalı” diye konuştu. Eczacıbaşı, işsizlik ve orta gelir tuzağı gibi risk arz eden konuların üstesinden gelebilmek için de reformların devam etmesi gerektiğini kaydetti.


UFUKTA KRİZ YOK SAĞLAM DURUŞ VAR

Türkiye’yi güçlü kılan yönlerini; jeopolitik durumu, enerji koridorları, genç nüfus, güçlü bankacılık sistemi ve kamu maliyesindeki sağlam duruş olarak sıralayan Eczacıbaşı “Uluslararası gelişen olayların geçici unsurlar olduğunu düşünüyorum. Son cümle... ‘Ufukta kriz yok’ diyebiliyorum” değerlendirmesinde bulundu.


PARLAMENTER SİSTEM ÇOK BAŞARILI OLMADI

Eczacıbaşı Başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili olarak ise şunları dile getirdi: “Bu konu kişilerden bağımsız tartışılması. Cumhurbaşkanı da aynı görüşte. Parlamenter sistemin çok başarılı olmadığını da gördük. Örneğin seçim barajı ve hukuk sistemi gibi... O nedenle demokrasinin temele oturduğu yeni bir sistem düşünülebilir.” 


ÇÖZÜM SÜRECİ MUTLAKA BAŞARIYA ULAŞTIRILMALI

Çözüm Sürecinin mutlaka başarıya ulaştırılması gerektiğini de ifade eden Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, “Bu, karşılıklı iyi niyetle ilerleyecek ve mutlak suretle başarıya ulaştırılması gereken bir süreç. Türkiye'nin daha doğrusu hepimizin buna ihtiyacı var. Yeni hikâyenin temel taşlarından biri de aslında toplumsal refah ve huzur. Uzun yıllardır hem maddi hem manevi Türkiye’ye büyük zararlar vermiş bu sürecin sağa sola çekilmeden artık başlarıyla sonuçlanması lazım” dedi.


Düşük faiz ve düşük enflasyon

Para piyasalarındaki hareketliliği de yorumlayan Eczacıbaşı, “Türkiye’nin artık aşırı değerli TL’den vazgeçmesi gerektiğini anlattı. Eczacıbaşı, şunları vurguladı: “Bizim en kötü alışkanlığımız düşük kur. Bu çeşitli kesimlere yarar getirebiliyor ama uzun vade de olmaması gerekiyor. Aslında şu; düşük faiz, düşük enflasyon ve rekabetçi kur. Düşük faizin kalıcı olması çok önemli. Yüksek döviz bir sorun. Büyüme ve enflasyona olumsuz yansıyor. Ancak Türkiye’de kur oynaklığına bakıldığında bunun yurt dışı kaynaklı olduğunu görüyoruz. Çok sorun etmemek lazım. Seçim dönemlerinde yatırımcılarda bir tedirginlik olması çok doğal. Bekleyelim görelim havası oluşuyor.  Seçimin ardından biraz daha rahat bir ortam oluşur.”


Sektörün devleriyle yarışıyoruz

Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu hakkında da bilgi veren Bülent Eczacıbaşı, şunları kaydetti: “Fuarla ilgili izlenimlerim son derece olumlu. En üst rakiplerimizin seviyesinde bir standımız oldu. Teşhir ürünlerimizde de aynı başarıyı görüyoruz. İtalya’ya lavabo ve banyo kalıbı almaya gittiğimizi hatırlıyorum. Sene 1979... Kalıp alıp çoğaltıp üretime geçiyorduk. Ortada etkileyici bir başarı var. Tasarım atılımı yaptık. Uluslararası ün sahibi tasarımcılarla çalıştık. İnovasyona büyük önem verdik. Vitra inovasyon merkezimizi kurduk. Kısacası sürdürülebilirlik, tasarım ve inovasyon, 3 önemli kriterimiz oldu. Aktif şekilde rakiplerle görüşüyoruz. Somut olarak aldığımız bir karar yok. Dünyanın en büyük şirketleri ile yarışıyoruz. Zaten yakın zamanda bünyemize kattığımız büyük şirketler de oldu.” 

#Ekonomide Dönüşüm Programı
#Eczacıbaşı
#faiz
#enflasyon
9 yıl önce