|

Şekerin kendisi değil miktarı tehlikeli

Gıda ekonomisinin başlıca ham maddelerinden olan şekerin sağlıkla ilişkisi tartışılmaya devam ediyor. Dünya Şeker Araştırma Örgütü Genel Direktörü Roberta Re, şeker türlerinin değil, kullanılan miktarın tehlikeli olduğuna dikkat çekti. Genel Direktör Re, asıl noktanın kalorilerin kontrol edilmesi, dengeli beslenme ve faal bir yaşama sürülmesi olduğunu vurguladı.

Cahit Saraçoğlu
04:00 - 1/12/2018 Cumartesi
Güncelleme: 01:20 - 1/12/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
Şekerin sağlıkla ilişkisi tartışılmaya devam ediyor.
Şekerin sağlıkla ilişkisi tartışılmaya devam ediyor.

Küresel ekonomideki yerinden, günlük diyete kadar hayatın önemli bir parçası haline gelen şekerin geleceği Londra’da masaya yatırıldı. Dünya Şeker Araştırma Örgütü (WSRO) Genel Direktörü Roberta Re, Londra’da Türk gazetecilere yaptığı “Bilimin ışığında şekere dair mitler ve gerçekler” adlı sunumunda, şeker türlerinin değil, kullanılan miktarın tehlikeli olduğuna dikkat çekti. Bu kapsamda glikozun da, früktozun da fazla tüketilmesinin vücutta çeşitli sorunlara yol açabileceğini belirten Roberta Re, “Kalorilerin kontrol edilmesi, dengeli beslenme ve aktif bir yaşam sürülmesi önemli” dedi.

SIVI KALORİLER TÜKETİM ALIŞKANLIĞINI DEĞİŞTİRİYOR

Şekeri değerlendirirken, kişinin aldığı enerji miktarına, metabolizmasına, yiyecek ve içeceklerdeki miktarına bakılması gerektiğini kaydeden Roberta Re, sıvı kalorilerin katı kalorilere göre daha kolay tüketildiğini bunun da sonrasında yeme alışkanlıklarını etkilediğini belirtti. Roberta Re, “Şekerden bağımsız şekilde yüksek kalorili yiyecekleri tüketerek kilo alınması mümkün. Örneğin 450 kalorilik bir içecek içtikten sonra eve vardığınızda halen yemek yiyebilirsiniz. Fakat 450 kalorilik bir kek dilimini yedikten sonra eve gidince büyük ihtimalle kendinizi aç hissetmeyecek ve yemeyeceksiniz. Bahsettiğimiz kalori ve şeker içeriğinin aynı olmasına rağmen iki farklı yiyecek ve içecek kişinin günlük diyetinde farklı sonuçları olabiliyor” değerlendirmesi yaptı.

FRÜKTOZ VE GLİKOZ TARTIŞMASI

Küresel piyasalarda früktoz ve glikoz kullanıma ilişkin ciddi tartışmaların yaşandığına işaret eden Roberta Re, her iki maddenin vücutta farklı şekilde depolandığının altını çizdi. Glikozun vücutta insülin salgılamasına neden olduğunu ve karaciğerden geçerek glikojene dönüştüğünü anlatan Re, fazla tüketilmesinin ise insülin direncinin artmasına neden olduğuna dikkat çekti. Früktozun ise doğrudan karaciğere yöneldiğini, işlendikten sonra fazla miktarda alınmış kısmın direkt yağa dönüştüğünü belirtti.

TÜRKİYE SAKAROZ TÜKETİCİSİ

LMC International Genel Müdürü Martin Todd ise küresel tatlandırıcı ihtiyacının karşılanmasında ağırlıkla sakaroz, nişasta bazlı tatlandırıcılar (NBŞ) ve aspartam gibi yüksek yoğunluklu tatlandırıcıların kullanıldığına dikkat çekti. Todd, bu kapsamda küresel tatlandırıcı talebinin Asya ve Afrika’da başta olmak üzere yılda yüzde 1,5’lik büyüme kaydettiğini söyledi. Küresel dünyada şekerin yüksek yoğunluklu tatlandırıcıya doğru gittiği bir dönemde “Türkiye ise büyük bir sakaroz tüketicisi” ifadesini kullanan Todd, Türkiye’nin küresel sakaroz üretimindeki payının yüzde 1 seviyesinde, şeker pancarından sakaroz üretimindeki küresel payının ise yüzde 7 seviyesinde olduğunu kaydetti.


OBEZİTENİN KAYNAĞI MI?

Önemli olanın tüketilen şekerin miktarı olduğunu, glikozun da früktozun da fazla tüketilmesinin vücutta çeşitli sorunlara yol açabileceğini belirten WSRO Genel Direktörü Roberta Re, dikkat edilmesi gereken asıl noktanın kalorilerin kontrol edilmesi, dengeli beslenme ve aktif bir yaşam sürülmesi olduğunu kaydetti. Roberta Re, “Son yıllarda şeker obezitenin doğrudan sorumlusu olarak gösteriliyor, ancak bunun bilimsel bir kanıtı henüz yok” ifadelerini de kullandı.

  • GELİŞMİŞ ÜLKELER ŞEKER ÜRETİMİNİ YAVAŞLATTI
  • AB ülkelerinin NBŞ üretiminde kota sınırını kaldırdığını dile getiren Martin Todd, şeker üretiminde artan talebin ise artık gelişmiş ülkelerden gelmediğini kaydetti. Todd buna gerekçe olarak ise nispeten gelişmekte olan Asya ve Afrika ülkelerinde şeker talebinin daha yüksek olmasına rağmen, gelişmiş ekonomilerdeki tüketicilerin günlük diyetlerinde şekeri daha az tercih etmeye başlamış olmasını gösterdi.
#Şeker
#Gıda
#Dünya Şeker Araştırma Örgütü
5 yıl önce