|

37 yıl önce bugün Hama katliamı

37 yıl önce Hafız Esed’in yaptığı ve 40 bin kişinin öldürüldüğü Hama katliamı hafızalardaki tazeliğini koruyor. Katliamda 800 bin Hamalı da mülteci olmuştu.

Yeni Şafak
15:25 - 2/02/2019 samedi
Güncelleme: 11:33 - 11/02/2019 lundi
Hama katliamında öldürülenlerin cesetleri sokaklarda sıraya dizildi.
Hama katliamında öldürülenlerin cesetleri sokaklarda sıraya dizildi.

Beşşar’ın babası Hafız Esed de takvim 2 Şubat 1982 gününü gösterdiğinde, tarihe Hama Katliâmı olarak geçen bir insanlık vahşetinin altına imzasını atmıştı.

  • Baba Esed, Hama kentinde Müslüman Kardeşler’i bastırmak maksadıyla gerçekleştirdiği saldırıda şehri yok etmesine rağmen, sivillerin üzerinde zehirli gaz kullanmaktan imtina etmemişti.

TARİHİN EN BÜYÜK KATLİAMLARINDAN BİRİ: HAMA KATLİAMI

2 Şubat 1982'de Suriye Hükümeti'nin Müslüman Kardeşler'in Hama şehrinde başlattığı ayaklanmayı bastırmak amacıyla saldırarak, binlerce kişinin yaşamını yitirdiği katliam. Uluslararası Af Örgütü'ne göre ölenlerin sayısı 10.000-25.000 arasında olmasına rağmen gerçek rakam bunun çok üstünde veya altında olabilir. Suriye Hükümeti ölenlerin sayısı hakkında resmî bir açıklama yapmamıştır.Hafız Esed'in kardeşi Rıfat Esed'in özel kuvvetleri Hama'ya gönderildi. Hama'da saldırı başlamadan önce şehrin teslim olması ve boşaltılması için son bir çağrıda bulunuldu. Uluslararası Af Örgütü'ne göre piyadelerin ve tankların dar sokaklara rahatça girebilmesi için önce eski şehir merkezi havadan bombalandı, binalar tanklar tarafından yıkıldı.

ZEHİRLİ GAZ KULLANILDI

Eski şehir neredeyse tamamen yok edildi. Bazı iddialara göre Suriye ordusu yıkılmış binaların içinde saklananları öldürmek veya ortaya çıkarmak için zehirli gaz kullandı. Şehirdeki direnişin devam etmesi üzerine şehir büyük toplarla çevrilerek üç hafta boyunca dövüldü. 2 Şubat 1982'de Suriye ordusu geniş çaplı bir top saldırısının eşliğinde şehre saldırdı.Sonra, askeri ve sivil güvenlik personeli Müslüman Kardeşler'in kalan son üyelerini ve sempatizanlarını bulmak için şehre dağıldı. Yakalanan şüpheliler işkence ve onu takip eden toplu idamlarla yüz yüze kaldı.

Babası gibi katliamların aktörü

Tıpkı babası gibi oğul Esed de, Suriye’de şahit olunan insanlık trajedilerinin yaşanmasında başrol oynamış; sırf 2011 senesinde başlayan ayaklanmayı bastırmak üzere iki kez söz konusu zehirli gazı kullanmıştır. Ne var ki İdlib’de vuku bulan sonuncu saldırı, bölgesel ve uluslararası aktörlerin bu sefer daha farklı davranmasına neden olmuştur.

Örneğin, Esed rejimine destek veren Rusya, Suriye Hava Kuvvetleri’nin muhalif grupların Han Şeyhun’un doğusunda kimyasal silah ürettiği bir depoyu vurduğunu ve bu nedenle kimyasal silah sızıntısının meydana geldiğini ileri sürmüştür. Bu, aslında saldırıyı kendilerinin yaptığını reddeden Suriye hükümetinin ileri sürdüğü bir tezdi.


Öyle ki
Rusya; ABD, İngiltere ve Fransa tarafından hazırlanan, İdlib’in Han Şeyhun beldesindeki kimyasal silah saldırısını kınayarak saldırının soruşturulmasını talep eden BM Güvenlik Konseyi karar tasarısını veto etti.
Söz konusu tasarıda, İdlib saldırısının faillerinin bulunması ve eylemin OPCW-BM Ortak Soruşturma Mekanizması (Joint Investigative Mechanism-JIM) tarafından yerinde soruşturulması öngörülüyordu.

Ancak ABD, daha da ileriye giderek BM Daimi Temsilcisi vasıtasıyla BM Güvenlik Konsey’indeki oturumda Rusya’yı da bu saldırının bilgisine sahip olduğu gerekçesiyle sorumlu tuttu. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ise, İdlib’deki katliâmın sorumlusunun Suriye rejimi olduğunu ifade etti.

Bu konuda Türkiye’nin tavrı ise, net bir şekilde saldırıyı ‘
Esed rejimi tarafından gerçekleştirilen bir katliâm
’ olarak tanımlamak şeklindeydi.

#Hama
#İdlib
#Hafız Esad
#Beşşar Esad
il y a 5 ans