Tayland, Malezya ve Endonezya tarafından karaya ayak basmalarına izin verilmeyen binlerce göçmen Güney Asya sularında ölüme terk edilmiş durumda. Bulundukları teknelerde açlık ve susuzluktan kıvranan insanların feryadına dünya kayıtsız kaldı. Çoğunluğu Burma'daki şiddetten kaçan Arakanlı Müslümanlardan oluşan çaresiz göçmenler, Birleşmiş Milletler'in “yüzen tabutlar”a benzettiği botlarda yaşam savaşı veriyor. Açlıktan aklını yitirenler kendilerini tekneden atıp intihar ediyor. Endonezya açıklarında balıkçıların kurtardığı göçmenlerden biri olan ve kardeşinin ölümünü izleyen Manu Abdussalam, “Tekne yolculuğunun bu kadar dehşet verici olacağını bilseydim Burma'da ölmeyi tercih ederdim” diyor.
Burma'da genç kızın yaşadığı bölgede araştırma yapan Londra Üniversitesi'nden Profesör Penny Green'in açıklamaları, Abdussalam'ın sözlerinin hiç de abartı içermediğini gösteriyor. Üniversitenin araştırmasında Burmalı Müslümanların “devlet destekli soykırım”la karşı karşıya olduğuna dikkat çekilirken, Prof. Green, “Eğer soykırımı bir süreç olarak anlıyorsak evet bu bir soykırımdır. Bu insanlar fakirlik ve açlık yüzünden acı çekiyor, çok ciddi fiziksel ve mental hastalıkları var. Hareketleri, eğitimleri, evlilikleri, doğumları, yaşamları, toprak sahibi olmaları kısıtlanıyor. Şiddet ve yolsuzluk tehdidi de var” ifadesini kullanıyor.
Burma'dan kaçan çoğu Rohingya Müslüman 8 bin göçmen Güney Asya sularında mahsur kalırken, çevre ülkeler 29 Mayıs'ta Tayland'ın çağrısıyla kriz zirvesi için toplanacak. Yönetimlerine karşı eleştirileri reddeden Burma Devlet Başkanlığı Bürosu Direktörü Binbaşı Zaw Htay, “Burma'nın sorunun kaynağı olduğu yönündeki iddiaları kabul etmiyoruz” dedi ve Tayland'ın göndereceği zirve davetinde göçmenlerin "Rohingya Müslümanı" olduğuna yönelik bir tanımlama yapılırsa toplantıya katılmayacaklarını söyledi. Burma hükümeti, Rohingyaların ülkeden kaçmasına neden olan şiddeti ortadan kaldırmaktansa göçmen kaçakçılarını suçlamakla yetiniyor ve krizden kendilerini değil komşu ülkeleri sorumlu tutuyor.
Hiçbir ülke kendilerine kapılarını açmadığı için 2 aydır açlık ve susuzlukla boğuşan 584 Rohingya (Arakanlı) ve Bangladeşli, Endonezya'nın Açe bölgesinde yerleştirildikleri tesiste yaşam mücadelesi veriyor. Langsa bölgesi polis şefi Sunarya, bu kişilerin Endonezya tarafından kabul edilmeden önce yaşadığı dehşeti anlatırken, "Gıda yardımı başladığı zaman göçmenler birbirleriyle kavga etmeye başladı. Birbirlerini öldürüyorlardı, tekneden aşağı atıyorlardı. Yemeklerini alanların bazıları da izdihamdan kaçmak için suya atlıyordu" dedi. Açe'deki Arakanlılar ayrıca, teknedeki yaklaşık 100 kişinin yemek için çıkan kavgalar yüzünden öldüğünü söyledi. BBC'ye konuşan Müslümanlar, birçok göçmenin bıçaklandığını, asıldığını ya da tekneden atıldığını aktardı.
Malezya'ya ulaşan göçmen sayısı 45 bini bulunca hükümet bundan böyle daha fazla göçmen kabul etmeyeceğini açıkladı. Endonezya ve Tayland da göçmenlere karşı benzer bir tavır takındı. Üç ülke de karasularına savaş gemileri yerleştirip, ülkeye yaklaşan göçmen teknelerini uzaklaştırmaya başladı. Devreye sokulan 'yardım tedbiri' uygulamasıyla göçmenlere teknelerle su ve gıda verilip başka ülkelere gitmeleri isteniyor.
